İYİKİ DOĞDUN GÜLPINAR!
Bir memleketin kaderinin değiştiği dönüm noktaları vardır.
Bir lider, bir devrim veya bir savaş sonrası yeni bir yapılaşma her zaman yeni bir oluşumun habercisi veya tetikçisi olmuştur.
Cumhuriyet tarihinden beri nüfusuyla çoğu ili geride bırakan ama feodal yapının en ağır yükünü çeken Siverek ilçesinin de bir dönüm noktası olmuştur.
Cizir- a Botan topraklarından; Diyarbakır Çınar’a ordan da, Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine bağlı Gülpınar köyüne bir ailenin yerleşmesiyle başlamış bu dönüm noktası.
Dede M. Eyyüp ( Şeyh Eyyüp) Gülpınar;Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet döneminin en ağır Din kıyımlarının karşısındaki mücadeleye tamamen adamış hayatını.
Oğul M.Halit Gülpınar o mücadelenin siyasi ve yerel merkezinde bulunmuş çok ağır bedeller ödemiş zulümlü, esaret ve çoğu defa maruz kaldığı suikastlere rağmen Dürüst,doğruluk ve adaletin Siverek ilçesinde yaşaması için tüm hayatını bu mücadeleye bahşetmiş.
Halit Gülpınarın oğlu Eyyüp Cenap GÜLPINAR belkide Siverek tarihini yeniden şekillendirecek adımlar atmış, Zulmün karşısında Mazlumun sığındığı liman, ıslanan çaresiz kalanlara barınak, yetime, muhtaca aş olmuş hiç bir zaman ilçeyi ve bu mazlumları kendi kaderine terk etmemiş.
Şanlıurfa Siyasetinin hatta Türk siyasetinin Dürüst siması olarak bu dönüm noktasının başrolünde oynanmıştır.
Tarihler 20 Eylül 1969 yılına gelince dünyaya gelen M.Kasım GÜLPINAR Dedesi ve babasının yükseklerde bıraktığı bayrağı ve mücadele sancağını, en zirveye taşımak için yoğun bir çaba sarfetmektedir.
Kendisi üniversiteyi bitirdikten sonra,hiçbir zaman babasının mecliste vekil olduğunu söylememiş, hayatının hiç bir kısmında bu unvanın arkasına sığınmamış, işsizlik döneminde gittiği hiç bir iş mülakatında bu ismi telafuz etmemiştir.
Siyaset arenasına adımını attıktan sonra, devletin kendisine verdiği maaşını Kız kuran kurslarına bağışlamış, komisyon başkanlığı döneminde kendisine verilen,makam arabasını çok özel siyasi proğramları dışında hiç kullanmamış; Hatta dediğine göre bugüne kadar gittiği hiçbir yurtdışı görev harcırahını istemediğini,görevi icabı gittiği bütün görevlerin ödemelerini kendi cebinden yapmıştır.
Kendisinin ve ailesinin bugüne kadar yazdırmış olduğu hiç bir ilacı ve tıbbi tedaviyi hiçbir zaman SGK ya reçete ettirmeyerek kendi cebinden aldırmıştır.
Aslında Gülpınar sadece Şanlıurfa siyasetinin duvarına hapsedilecek kadar sıradan bir bürokrat da değil 600 kişilik parlamento da 7 tane dil bilen nadir bir bürokrat, Fransa’nın en büyük onur madalyasını Türkiye’de alabilen Tek siyasetçi.
Saymakla bitmeyecek kadar mükemmel bir insan, dün sosyal medyada bu mükemmel insanın Doğum günü olduğunu öğrenince, çok mutlu oldum çünkü 20 Eylül benimde Doğum günümdü.
Böyle Güzel ve mükemmel bir insanla hem aynı topraklarda bulunmanın ve aynı Doğum gününü paylaşmanın Şeref’ine sahip olmak çok özel bir duygu bu vesileyle sayın vekilimize Ailesiyle Hayırlı, sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum.
FACEBOOK YORUMLAR