Kısa süre önce YILIN DOSTLUK VE DAYANIŞMA Ödülünü alan Eczacı, İş İnsanı, genç siyasetçi ve Şeyhanlı Aşireti (ailesi) kanaat önderi Haşim Şeyhanlıoğlu'ndan Şanlıurfa siyasetine dair önemli açıklamalar geldi.
KANAAT ÖNDERİ OLARAK MİSYONUMUN FARKINDAYIM!
Arpak Medya, BİZİZTV ve SİHA (Siber Haber Ajansı) imtiyaz sahibi, sanatçı yazar Ekrem Arpak ile bir araya gelen Haşim Şeyhanlıoğlu: ''Şanlıurfa ve bölge halkının yanı sıra bölge ve ülke siyasetinin önemli isimleri iyi bilirler ki Şeyhanlı Ailesi ağırlığı Şanlıurfa olmak üzere ülke ve dünya geneline yayılmış 1 milyonu aşkın nüfusu ile ülkemizin en önemli ve büyük ailelerinden birisi, hatta belki birincisi durumundadır. Yine bu kadim geçmişi ile daima saygın yerini koruyan aşireti bilenler iyi bilirler ki deden beridir bu büyük ailenin gerçek kanaat önderi bizim ailemizdir. Pek tabi, omuzlarımızdaki misyonun farkındayız ve bazen o misyonun gerekrtirdiği adımları atmak kaçınılmazdır. Tıpkı bugün olduğu gibi.
Örnek vermek gerekirse Şeyhanlı Federasyon Başkanı değerli ağabeyim M.Emin Şeyhanlıoğlu, şanlı tarihimize yaraşır şekilde omuzlarına aldığı barış elçisi misyonunu laiki ile ifa etmektedir. Kısa sürede birçok husumeti sulh ile sonlandıran ağabeyime bu bağlamda kocaman bir teşekkür borcum vardır, sizin aracılığınızla bu borcumu da ödemiş olayım.
Ancak Şanlıurfa siyaseti, dünyanın etkilendiği pandemi süreci sonrası gördüğümüz tablo bize göstermiştir ki mevzubahis olan sadece kendi aşiretim (ailem) değil; 2.3 milyon nüfusu ile Şanlıurfa'nın ta kendisi hatta Mezopotamya olarak adlandırılan, markalaştırılan coğrafyamızın tümü için köklü, radikal değişimler artık kaçınılmaz olmuştur.
Marka demişken, malumunuz birkaç gün önce iki bakanımızında katılarak onore ettiği etkinlikte coğrafyamız MEZOPOTAMYA olarak markalaştırıldı. Ben de derim ki üzerinde ve altında barındırdığı tarihi, kültürel, tarımsal, hayvansal, doğal zengin kaynaklarıyla bu coğrafya kağıt üzerinde marka olarak kalmamalı, bu zenginlikler bu coğrafyada yaşayan insanlara istihdam, bolluk, bereket ve huzur olarak dönecek prjelerle pratiğe dökülmelidir.
İşte Haşim Şeyhanlıoğlu'nun bugün TBMM'de temsiliyet talebi gördüğümüz bu luzüm üzerinedir.
TBMM'DE TEMSİLCİMİZ YOK BİZİM!
Arpak ile gayet samimi ve sıcak bir ortamda gerçekleşen sohbette Haşim Şeyhanlıoğlu'nun Şeyhanlıı ailesi hiçbir platformda sözünü esirgemez, eğilmez, bükülmez ve kimsenin arka bahçesi olmaz. Şeyhanlıoğlu aşiretinin kanaat önderi her partiye, görüşe, inanışa, bölge ve şehrin değerlerine eşit mesafede olduğu gibi, kimsenin arka bahçesinde volta atmaz, kimsenin adamı olmaz, gölgesinde yaşamaz. Dolayısı ile şahsım olarak ortaya koyacağım fikirler, köklü ailemizin değil coğrafyanın geleceğine dair gözlemlediğim sıkıntıların ortaya konmasından ibarettir.
Misyon dedim ya; bana yakışan şehrin, coğrafyanın sorunlarını dile getirme ama dile getirirken aynı zamanda doğru öneriler, çözümler sunmaktır. Misyon budur işte. Lafla peynir gemisinin yürümediğini tarihi süreç bize defyaten göstermiştir. Meselemiz Şanlıurfa gemisini dalgaları sularda limana en güvenli şekilde ulaştırmaksa eğer, herkes taşın altına elini koymalıdır. Haşim Şeyhanlıoğlu olarak sadece elimi değil gövdemi koymaya hazırım.
COĞRAFYANIN VE ŞEHRİMİZİN KRONİKLEŞMİŞ SORUNLARINI ÇÖZECEK DEĞİŞİME İHTİYACIMIZ VAR!
Ekrem Arpak'ın ''gördüğüm kadarı ile, Haşim Şeyhanlıoğlu siyasete etkin rol almak istiyor. Peki, kendini buna hazır hissediyor musun?'' sorusuna: Uzun yıllar Rusya'da kimya ve eczacılık eğitimi aldığını, Rusça'yı ana dili gibi konuştuğunu belirten Şeyhanlıoğlu ''Son yerel seçimde Eyyübiye ilçemize hizmet etme şansını yakalamış olsaydım, Rusya'da edindiğim çok değerli tecrübeleri ilçemizin hizmetine sunacaktık. Şanlıurfa bizim memleketimiz, Eyyübiye ise büyük Şeyhanlı Ailesinin nüfus yoğunluğunun olduğu ilçe. Üzülerek görüyorum ki son yerel seçimin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen Eyyübiye eski Eyyübiye olarak kaldı. Oysaki, Türkiye'nin en genç nüfusuna sahip ve Şanlıurfamızn en yoğun nüfusunu üzerinde barındıran bu güzel ilçemiz çok daha fazla hizmete, değişime ihtiyaç duymaktadır. Çok daha güzel hizmetlerin yapılması içinde her türlü kaynağa sahiptir. Gerçi Ekrem Bey, siyasetçi olmak zaten var olmayan kanakları bulmak ve halka, seçmene hizmet etmek değil midir. Zengin kanakların olduğu yerde sizce siyasetçiye ne gerek var?
Şahsen başkanlığa aday olurken ekonomik tek bir beklentimizin olmadığını, maaş dahi istemediğimizi beyan ettik. Yapacaklarımızı da, projelerimizi de... Eczacıyım, kimyagerim, dededen çiftçi ve iş insanıyım. Elbette siyasete hazırım.'' şeklinde kendine olan güvenini ortaya koydu.
Şeyhanlıoğlu sözlerine ''Sevgili dostum; yinelemek durumundayım ki meselemiz Haşim Şeyhanlıoğlu veya bir aşiret, bir aile, bir isim meselesi değildir. Meselemiz enerji, su, yol, işsizlik,sağlık, eğitim hatta bunlara son zamanlarda artan kan davaları gibi kronikleşmiş sorunlarımızın bizleri artık derin bir uçuruma götürdüğü gerçeğidir. Bizler bu kronikleşen sorunlara bir an önce köklü çözümler üretecek siyasi anlayışa geçmez isek, şehrin dolayısıyla çocuklarımızın geleceğinden ciddi anlamda karamsar olduğumu belirtmek istiyorum.
Arpak'ın ''Sıraladığınız sorunların varlığını defayeten dile getirmiş birisi olarak çözüm noktasında ne denli zorlu bir sürece ihtiyaç olduğumuzun da farkında mısın? Mesela bunca sorunun çözümü için önce bu sorunlara hakim, çözümü noktasında yetkin, liyakatlı, vicdanı merhamet sahibi ama aynı zamanda halkta karşılığı olan bir ağabeye, bir lidere ihtiyacımız olduğu savımı nasıl buluyorsun? sorusuna:
Evet, aslında bazen sorunları gözlerimizde büyüttüğümüz hissine kapılmıyor değilim. Elbette bu sorunların çözümü kolay olmayacaktır ama az önce sizinde ifade ettiğiniz gibi bu vasıflara sahip bir lider, ağabey arayışında olmamamız gerektiği düşüncesini taşıdığım için nebzen rahatım. Çünkü bütün bu sorunları bilgi birikimi, entelektüel altaypısı, vizyonuyla çözecek böyle bir değerimiz zaten var bizim.
''Ekrem Bey, Şeyhanlı Aşiretinin kültürü, tarihçesi, ananeleri ile ne denli büyük olduğunu az evveli ifade ettim. Kaldı ki Şanlıurfa ve bölgemizde yüzlerce birbirinden değerli aileler (aşiretlerin) mevcut olduğunu siz de benim kadar biliyorsunuz. Bu noktada TBMM'de temsilcimiz yok sözümün bir yanlış anlamaya mahal vermemesi için özellikle yazmanızı istiyorum.
Bilmeyen, bilmek istemeyenlere inat hepimiz biliyoruz ki ve senin de sık sık ifade ettiğin gibi geçmişi, vicdanı, vizyonu ile sayın Gülpınar coğrafyamızın son asilzadesi, aristokratıdır. Değil benim, bu coğrafyada hiç kimsenin bu değerli ismi Siverek'e, tek bir aşirete, zümreye empoze etmesi ne haddinedir ne de doğrudur. Uzun zamandır yürüttüğü siyaset anlayışı ile milyonlara örnek olmuş, tertemiz geçmişi ile hepimizin gururu ve umudu konumundaki Kasım Gülpınar sadece Şeyhanlı Ailesinin değil, Siverek'in, Urfa'nın hatta Diyarbakır'ın ve dahi coğrafyamızın siyasi lideridir.
Ama sayın Gülpınar'ı bu coğrafya için değerli kılan sadece bizim sevgimiz değildir elbette. Yukarıda ifade ettiğim gibi kronikleşen sorunlarımızın çözüm anahtarı kendisinin vizyonu, birikimi ve yüreğindedir. Bu noktada şahsen şehrimizin ciddi bir siyasi düşünce revizyonuna ihtiyacı olduğunu ve bu revizyonu ancak sayın Gülpınar'ın yapabileceğini belirtmek istiyorum. Elbette Haşim Şeyhanlıoğlu ve kitlemiz olarak böyle revizyonun getireceği siyasi, ekonomik ve kültürel değişimin zorluklarını biliyoruz. Tam da bu noktada TBMM'de olmayı arzu etmemin en temel sebebi de sayın Gülpınar'ın coğrafyamız için hatta ülke siyaseti için atacağı önemli adımlarda yanında olmak, dededen beridir olduğu gibi omuz verme isteğimdir.
LİYAKATSİZLİK BU ŞEHRİN KANAYAN YARASIDIR
Ekrem Bey; şehrimizin kanayan yarası maalesef neredeyse tüm kurumlarda yaşanan liyakatsiz isimlerin konumlanmalarından ibarettir. Bu bir nevi nepotizm dayatması sorunların çözümleri önünde en büyük engelimizdir. Bu gerçek ortada iken geçmişinde nepotizmin n'sine bulaşmamış, bulunduğu makamları şahsına, ailesine güç devşirmek olarak kullanmamış bir siyasi lidere ihtiyaç duyduğumuz gerçeği ortaya çıkar.
BEN VARIM ARTIK!
Sohbetin sonuna doğru siyasette etkin rol alma arzusunuz ortaya koyan Haşim Şeyhanlıoğlu, sözlerine şöyle nokta koydu. ''Şahsi fikrim odur ki şehrimizin tüm dinamikleri sayın M. Kasım Gülpınar'ın etrafında kenetlenmelidir. Elbette sayın Gülpınar liderlik veya ağabeylik misyonu taleplerimize nasıl cevap verir bilmem ama gelecek seçimlerde TBMM'de olmak için ciddi çalışmalar yapacağım ve ben de artık varım diyorum.
Ayrıca bu güzel söyleşi için de şahsınıza teşekkür ediyorum.
FACEBOOK YORUMLAR