VURUN BEYAZGÜL'E & SATMAYIN ULAN!

Adını, soyadını bilmem. Sosyal medya da yolculuk yaparken canlı yayın yapıyor. Ne büyük hata... Allah korusun, bir anlık dalgınlıkla kaza yapma ihtimali oldukça yüksek çünkü direksyondan çok videoya odaklanmış. 

Bildiğiniz bağırıp çağırıyor ama belli ki yüreği yanmış. Her bir kelimesinden ihanete uğramış insanın öfkesi, kırgınlığı savruluyor. 

"Satmayın ulan!" derken sesi titriyor, gözleri doluyor adamın. 

"Satmayın ulan! Kardeşinizi, dostunuzu, akrabanızı satmayın!" diyor, bağıra çağıra. 

Videonun sonuna doğru kimse görmesin diye çaktırmadan gözyaşlarını siliyor bu adam. 

Ofiste oturmuş, demli çayımı yudumlarken izlediğim bu video sonrasında memleketi düşünüyorum. Boğazımıza kadar battığımız ve çıkar uğruna adam satmanın ustası olduğumuz bu iğrenç sürecin bizleri nereye sürüklediğini. 

Evet, haklıydı o adam ve bende diyorum:

SATMAYIN ULAN ARKADAŞINIZI! 

Yaklaşık bir aydır kapılarını açtığımız Arpak Medya Haberler ofisimde ve önceki günlerde başta basın olmak üzere, özellikle siyaset meydanında birlikte yürüdüklerini satanlar gördüm. 

Satmayın ulan! 

Aynı yolun yolcusu olduğunuz meslektaşlarınızı abonelik için, kadro için, para için satmayın!

SATMAYIN ULAN DAVANIZI! 

İktidarda olduğu ve çıkar döngüsünün en önemli çarkı olarak görüldüğü için başta Ak Parti olmak üzere; siyasi partilerin çatısı altında makam, ihale, torpil gayesiyle partidaşlarını, davalarını satanlar gördüm. 

*Aynı anda 3 farklı partinin ilçe başkanlığına aday olan siyasiler gördüm bu memlekette.
*Halen hem iktidara hem muhalefete hem de yeni kurulan partilere maddi destek veren iş insanları, kanaat önderleri gördüm! 
*Milletvekillerini birbirlerine düşürmek için kırmızı jartiyerlerini pantolon altına giyinip af taşıyarak birbirine satan 10 memeli erkekler gördüm.
*Personeli olduğu genel müdürü satan daire başkanları, o daire başkanlarını satan personel gördüm.

VURUN BEYAZGÜL'E!

Malum, Şanlıurfa son birkaç gündür eski bir Ak Parti Şanlıurfa il yönetim üyesinin Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül'e ailesi üzerinden saldırılarını konuşuyor.

Yöntem çok tanıdık... Kişiyi, kurumu değil ailesini hedef alan saldırılar... Garip olan ne biliyor musunuz; bu eleştirilere hazine bulmuş gibi atlayanlar arasında bir süre önce ben Zeynel Abidin Beyazgül'ü eleştirirken şahsıma saldıranlar da var... Komik değil mi? Ama bana ne komik geliyor ne de şaşırdım. Zira ben, Zeynel Abidin Beyazgül'ün BŞ Belediye Başkanı olmasından sonra ve onun sayesinde bir makam sahibi olup ilk önce onu satanları gördüm! 

Mesela Bahattin Yıldız bu memlekette satışa gelen iyi örneklerden birisidir... 

Adım gibi biliyorum; yeni il başkanı Abdurrahman Kırıkçı'yı satmak için ellerini ovuşturup bekleyenler var...

Zira ben, bu şehir de Beyazgül'ü memlekete hizmet noktasında objektif ve doğruya yöneltmek değil; muhalif veya istediğini koparamadığı için alçakça saldıranlar gördüm.

Emin olun, Zeynel Abidin Beyazgül'ün evladı üzerinden yapılan saldırıların başta FOX TV olmak üzere SÖZCÜ ve diğer Ak Parti karşıtı kanallarda yayına girmesini sağlayanlar ne CHP ne HDP ne diğer muhalefet partilerinden kişilerdir. Dün ben Zeynel Abidin Beyazgül'ü eleştirirken, Zeynel Başkana yalakalık yapmak için bana saldıran, bugün Zeynel Abidin Beyazgül'ü hedef tahtasına koyanların hepsi Ak Partilidir ve emin olun ki gözleri doymayan, ha bire isteyen ve istediğini alamayınca davasını satanlardır...

Not: Bunu son meselede Zeynel Abidin Beyazgül'ü eleştiren şahıs için kullanmıyorum zira kendisini tanımıyorum ve meseleyi iki taraflı dinlemeden karar vermek zaten benim tarzım değil. Ben, bu şehrin acılarının, işsizliğin, yoksulluğun umurlarında olmadığı, vizyon yoksunu ve bütünüyle art niyetli, yaptıkları tek şeyin ''VURUN BEYAZGÜL'E PRİM YAPIN'' zihniyetine olan sözde Ak Partililer gördüm.

Öyle veya böyle: Yerel seçimde ciddi anlamda destek verdiğim ama verdiğim desteğe rağmen bu şehirde çokça ve ağır eleştirdiğim isimdir Başkan Beyazgül ama el insaf yahu! 

Büyükşehir Belediye Başkanını hangi doğru önermelerle eleştirdiniz?
Neyi önerdiniz; kendi evladınızı, eşinizi, akrabanızı işe sokma dayatmasından gayrı?
İhale telaşından gayrı hangi doğru projelerle karşısına çıktınız?

Zeynel Abidin Beyazgül'ün hiç mi hatası yok? Diyeceksiniz. Haklısınız lakin hata kullara, biz insanlara mahsus ve hangimiz hatasızız? Kimdir kusursuz insan? Bir Urfalı olarak Zeynel Abidin Beyazgül'ün ailesi, özel hayatı değildir beni ilgilendiren. Hatta Şanlıurfa'nın Büyükşehir Belediye Başkanının şerefi tüm Şanlıurfalıların şerefi değil midir? Bir yazar, sanatçı olarak Beyazgül'ün beni ilgilendiren yanı; ailesi, özel hayatı değil, yaptığı veya yapmadığı, yapamadığı hizmetlerdir. Kurduğu ekip, hizmet akışıdır olumlu/olumsuz eleştirilerime konu olacaklar.

Bu şehrin, bu ülkenin hangi kurum ve makamının başında kim olursa olsun: Özel hayatları, aile ilişkileri kimseyi ilgilendirmez. Ha, halkın oylarıyla gelmiş kişiler eğer ki o makamları özel hayatlarını renklendirmek için kullanıyor, halkın parasını aşk, meşk ilişkilerine ayırıyorsa; karşısında dururum arkadaş. Ama şahsi isteklerimiz olmadığı için Beyazgül veya bir başka belediye başkanı, milletvekili veya bürokrat, il, ilçe başkanını evladı, eşi üzerinden vurmanın adı eleştirmek değil, alçaklığın daniskasıdır.

Bu şehirde makamına, kimliğine bakmaksızın en ağır eleştirileri yapan isim benim... Yürekse yürek... Kralını tanımadığım geçmişimde yazılıdır lakin kimsenin özel hayatına saldırmadım bugüne kadar. Eğer elimde bilgi, belge varsa ve eğer eleştireceğim kişinin evladı, ailesinin fertlerinden birisi fakir fukaranın ekmeğine el uzatacak, ihale alacak boyuta gelmişse örnekleri mevcuttur ki rezil rüsva etmişim. 

Fakat son dönemlerde Zeynel Abidin Beyazgül'ü vurmak adeta moda oldu. Ak Partinin herhangi bir ismini eleştirmeye cesareti olmayanların ortak ve tek hedefleri Beyazgül ailesi oldu.

Bakınız; 2 yıl önce Beyazgül ailesine alçakça kumpas kurup beni, bazı gazetecileri de bulaştırmak isteyenlerin sonrasında ne kadar yalancı ve sahtekar olduklarını, bu kumpasın temel amacının makam olduğunu öğrenmiştim. Kısmen de başarılı oldular aslında ama benzer kumpaslar bitmek bilmedi. Yazar, sanatçı veya gazeteci anlamında Zeynel Abidin Beyazgül'ün en büyük haksızlığı yaptığı isim benim. Tıpkı Nihat Çiftçi'nin, tıpkı bazı milletvekillerinin yaptığı gibi ama buradan açıkça beyan ediyorum ki bundan böyle kendi istekleri, talepleri yerine gelmeyince veya alçakça bir muhalefet güdüsüyle Beyazgüle saldıracak kim olursa olsun kalemimin ucuna düşecektir. Bu şehir de kim kimdir iyi bilirim çünkü...

Başkan Beyazgül'le şahsıma yaptığı haksızlıklar nedeniyle elbette her iki dünyada hesaplaşacağız ama eğer ben Şanlıurfalıysam, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye başkanına bu kadar alçakça saldırılar karşısında artık susmayacağım ve bilinmelidir ki Zeynel Abidin Beyazgül asla yalnız değildir.

Satmayın ulan! İnsanlık onurunu beş paralık edip, Büyükşehir belediye başkanı üzerinden siyasi onurunuzu ve bu şehrin ahlaki değerlerini satmayın artık.

Arkadaşlarınızı, akrabalarınızı, size emek verenleri satmayın ulan!

Zira gün gelecek ki bu satışlardan elde ettiğiniz hiçbir para ve makam kaybedilecek şerefin gramını geri getirmeyecektir.

BİR KEZ DAHA GÖRDÜM GERÇEĞİ!

Bu şehir de kalemimle, sanatım ve duruşumla bazı yanlışların karşısında oldum. Son olarak Güneydoğu Tv'de gerçekleri haykırdığım için büyük bir ayıba maruz kaldığım; 5 yıldır olduğu gibi ekmeğime kadar el uzatıldı. Uzatılmaya devam edecek ve gördüm ki inandığım değerler ile inandığımı haykırdıkLarım için hayatımı orta koysam bile birkaç cahilin aklı ile emeklerim heba ediliyor...

Siyasetin, doğruluğun, vicdanın, vefanın, sadakatin tek bir harfinden dahi haberi olmayanlar çıkıyor verdiğim emekleri yerle bir ediyor. Yürüdüğüm yolda başardıklarımda, aştığım engellerde ortadadır. Gelin görün ki attıkları her adımda savunduklarımızı zora sokan tipler savunduklarımızı zorda bırakmaya, bu şehrin aydınlık yarınlara çıkmasına engel olmaya daima devam edecekler.

Ekrem Arpak kimsenin emir eri olmadı bugüne kadar, olmayacakta ama bundan böyle değer gördüğüm kadar değer vereceğim arkadaş. Düne kadar malum sebeplerle ekmeğime el uzatanlar vardı ve yetmedi şimdi de en yakınlarımdan uzatılıyorsa o eller, demek ki şapkayı öne koymamın zamanı geldi.

Evet, akrabalarınızı satmayın!
Emekçinizi satmayın!

Son olarak yineliyorum: Başkan Beyazgül yalnız değildir... Buyurun, hodri meydan!