URFALI ÇİFTÇİLERİN RUHLARINA EL FATİHA!

ŞANLIURFA'DA ÇİFTÇİLERE YAŞAMAK HARAM!

Yıllardır yazıp çiziyorum...

Devlet, keyfi kararlarıyla çiftçiyi, esnafı, köylüyü ve tüm halkı perişan eden DEDAŞ'a müdahale etmedikçe: Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tarım ve hayvancılık bitecek...

*Hukuki ve insani, vicdani olmayan şişirilmiş faturalar!
*Garip ve ödenmesi mümkün olmayan cezalar!
*Uzaktan okuyucu adıyla keyfe keder kesilen bedeller!
*Çiftçinin desteklemelerine bloke koymalar!
*Bu çağda milleti karanlıkta bırakmalar.

Hükümetin bu uygulamalara derhal dur demesi gerektiği mücadelesini verirken Tarım Bakanlığı aldığı kararlarla adeta Şanlıurfa halkına "Çiftçiliği bırakın" mesajını verdi!

BU NASIL BİR KARAR!

Bakınız, çevre illerde nohut ve mercimeğin parsel verimi 180, 200 dönüm iken Tarım Bakanlığı Şanlıurfa için bu oranı 100 Kg olarak belirledi.

Peki, bu ne anlama geliyor biliyor musunuz?

DEDAŞ'ın, ekonominin zaten belini büktüğü, tefecilerin kucağına itilmiş Şanlıurfa çiftçisinin desteklemelerinin %50 oranında düşmesi demek.

Şimdi, Allah için birisi çıksında bu kararın izahını versin.

Mardin, Adana, Antep ve diğer illerin Şanlıurfa' ya göre artısı ne ola ki bu saçma karar alındı?

Efendim, bu ucube kararın tek izahı var...

Çevre illerin siyasileri birbirileri uğraşmak, akrabalarına torpil ve ihale pazarlığı yerine kendi memleketleri için iktidar, muhalefet demeden birlikte mücdele ediyorlar.

Bizim Şanlıurfa da ise vekilin birisi damadını, diğeri kardeşini, diğeri dayısını, yeğenini kurumların başına getirmek için harcıyor mesaisini...

Başta HDP olmak üzere muhalefette ki CHP ve diğer parti milletvekillerinin zaten kendine hayırları yok Urfa'da...

Bizim 8 babayiğit vekilimizin de Şanlıurfa ve Şanlıurfalıların sorunlarından...

*Her kış köylüm çamur deryasına dönen yollarda per perişan olur, vekilerimizin haberi olmaz!

Çünkü belediyelere bölgelerinin yol sorunu için baskı yapacaklarına "Benim adamım önemli yerde olsun" baskısı daha caziptir. 

*DEDAŞ Urfa'nın anasını ağlattı. Allah'ı var MHP milletvekili İbrahim Özyavuz dışında çıt çıkarmazlar! 

*EBA yani uzaktan eğitim sürecinde Urfalı öğrencilerin %99'unda tablet, bilgisayar, internet yok... 

Yahu ne EBA'sı, işsiz anne babaları nedeniyle yarı aç, açıkta çocuklarımız ve EBEleri ağlamış öğrencilerimizin lakin kimin umurunda. 

Öyle ya, bizim siyasilerin çoğunun kardeşinin, yeğeninin, kuzeninin, amcasının, dayısının lüks araçları, yüzlerce ihalesi var. 

Fakir fukaranın canı cehenneme. Nasıl olsa seçimde "Din, iman, dava ayağıyla oy alınır Urfalılardan..." 

*Şanlıurfa da eğitim yerlerde sürünüyor... Hızla ülkenin en kötü ili olmaya doğru ilerliyoruz ama evlatları özel okul ve kolejlere giden siyasilerin umurunda mı? 

Her siyasinin bir ilçe milli eğitim müdürü, il de müdür yardımcısı var ya, Urfa halkının canı cehenneme... 

*Sağlık Bakanlığı plazma meselesini Kızılay'a devretti. Peki, o Kızılayın 15 günde bir Urfa'ya geldiğini bilen var mı? 

Plazma dediğim Arçelik, Vestel tv ekranı değil ha, hayati önem taşıyan kan meselesi dostlar. 

*Madde bağımlılığı, fuhuş, işsizlik, tefecilik zirve yaptı bu şehirde... 

Kimin umurunda gencecik yaşta bunlara yenilip düşenler? 

Urfa da corona virüsünden çok yoksulluğun ve tefeciliğin can aldığını söylesem inanır mısınız? 

*Belediyeler TEXSAS'a döndü mübarek. Vatandaş artık ayağa sıkıyor! 

Yarın apış arasına sıkmayacağının garantisi var mı? 

NEDEN? 

Alın size Ceylanpınar: Totodan koltuğa oturan ve hayatı boyunca müstakil kiralık bir evde oturan belediye başkanı 1 milyon değerinde villa yaptırıyor kendine. 

Sonra kirasını ödeyemeyen bir baba kış günü çocukları ile sokak ortasında acılı bir yaşama mahkum ediliyor. 

Aynı başkan köyünün etrafına belediye bütçesinden kale duvarı örüyor. 

Siz, geçmişinde 18 yaş altı bir kızı zorla alıkoyan, tecavüz eden ve  bu suçtan dolayı ceza yemiş;  soyadı değişikliğine gitmiş isimleri belediye başkanı yaparsanız elbette ki villalar yapıp halkın alın terinin ırzına geçerler...

Yakında benzer villaları görselleri ile paylaşacağım... 

Zira sapkınlık genetik bir ruh hastalığıdır. 

Bazı belediyelerimiz amca, dayı, yeğen, evlat, kuzen saraylarına dönmüş. 

Araç ihaleleri insanlık suçu gibi tam bir vurgun panayırına dönüşmüş. 

Harran'da eski belediye başkanı ve yönetiminin kurbanı olan onlarca iş adamı hacizle karşı karşıya zira 42 milyon alacakları ödenmiyor! 

Bazı belediye başkanları, başkan yardımcıları, eski Ak Parti ile başkanı, avukatlar, genel sekreter yardımcıları üstelik FETÖ'nin basın yayın organı olduğu gerekçesi ile kapatılan Taraf gazetesinin temsilcisi bazı sözde gazetecilere resmen ortak! 

O gazeteci bir belediyeden ihaleye aracı olduğu iddiasıyla 350 bin sus ve komisyon bedeli aldı deniyor. 

Fakir fukaram da 350 liralık faturasını, kirasını ödeyemiyor. 

Belediye başkanının kardeşinin o sözde gazeteci, özde FETOŞ yalayıcısı isme 400 bin lira ile ortak oldu iddiası ortada iken, masum öğretmenlerim ihraç edilmiş. 

Bir milletvekilinin FETÖ'den ihraç edilen hanımefendi ile nikah kıydığı... 

Bir iş insanının eşinin Şanlıurfa FETÖ ablası olduğu iddiaları ortada iken Şanlıurfa' da FETÖ ile mücadele ediliyor öyle mi? 

Küllahım yok ki "anlatın!" diyeyim. Başka şey diyecem terbiyem müsaade etmiyor. 

Bu şehirde en 2-3 istifa daha bekliyorum. 

Çiftçilerin sorunlarının çözülmesi için siyasilerimize sesleniyorum. 

Lav ma Allah için bu halkın vekilleri, temsilcileri olduğunuzu bi hatırlayın. 

Allah için. 

Sözün özü: Şanlıurfa da çiftçilik bitmiştir. Bin yıllardır buradan ekmeğini kazanan çiftçilerimizin ruhlarına El Fatiha!

Nasıl mı bilirdik kendilerini?

Hepsi fena adamlar değillerdi. DEDAŞ ve Tarım Bakanlığı sağ olsun...