Ekrem Arpak

Ekrem Arpak

EKREM-CE

URFA VE URFALI'LARA DÜŞMAN URFALILAR!

06 Ağustos 2024 - 18:41

URFA'YA DÜŞMAN URFALI'LAR!.

Gerçek şu ki ne ben o eski benim ne dünya o eski dünya... 

Mesela bir göz odada bir arada yatan altı kardeş ve o altı kardeşe bakmak, büyütmek, okutmak için yoksul haliyle çırpınan annem yok artık. Tıpkı mahalle muhtarımız Xale Abdo'nun, komşumuz Musto'nun, tatlıcı Ayşe teyzenin, halalarımın, amcamın, bazı arkadaşlarımın, dostlarımın olmadığı gibi. 

Hepimizin pür dikkat izlediği ve tek bir odayı bayram yerine çevirerek seyrettiği siyah beyaz televizyonlar da yok, saatlerce santralden geri dönmesini beklediğimi ev telefonları, üzerinde banyo suyu ısıttığımız, yemek pişirdiğimiz tenekeden sobalar, merdaneli çamaşır makineleri, arife günü baş ucumuza koyduğumuz lastik ayakabılar, haftalarca cevap beklediğimiz mektuplar yok artık. 

Ablamın kız çocuğu gibi ördüğü uzun saçlarım döküldü. Geriye birkaç tel beyaz saç, sakal kaldı o eski gençliğimden. Gecenin yarısında işe gidip öğle okula giden ama araya arkadaşlarını, ailesini, ders çalışmayı, kitap okumayı sığdıran o enerji dolu gençliğim, güçlü bacaklarım, her defasında kendini yeniler gibi direnen güçlü dizlerim de yok... 

Gerçek şu ki hepimiz dünyanın değişim çarkında öğütüle öğütüle değiştik. 

Gelişen teknoloji ve özellikle sosyal medya hayatımızın yüzde doksanını kaplıyor artık. Alışkanlıklarımız, sevdalarımız, damak tatlarımız, zevklerimiz de bu değişime ayak uydurdular.

İlginç bir şekilde fiziken ve madden büyüdükçe eskiyi özler hale geldik. Buna da:

-Eski zamanlar ne güzeldi. 
-Eski eşyalar ne sağlamdı! 
-Eski dostluklar ne kadar güçlüydü! 
-Eski aşklar ne büyüktü! 
-Eski günlerde ne kadar masumduk!
-Eski filmler, türküler ne güzeldi! 

Gibi gibi sayısız örnekler öne sürüp hepimiz kendi geçmişimizi pir-u pak ilan ettik. Eskiye özlem aslında şimdiki zamanda yaşadığımız kirlenmeye beyaz bir örtü sermek kılıfıdır. 

Halbuki eskiden de kan davaları vardı. Eskiden de tacizciler, tecavüzcüler, gaspçılar, hırsızlar, sapkınlar, yalan, iftira, hesutluk, alçaklık, üç kuruşa adam satmak vardı. 

Sosyal medya tek bir şey yaptı. Ne kadar kötü olduğumuzu bir ayna gibi yüzümüze vurdu. Kabullenmek yerine geçmişimizin sözde masumiyetine sığınıp suçu zamana yükledik. 

Evet, eskiden de kötü insanlar vardı. Hem de her ülkede, her şehirde, köyde, mahallede vardılar. Hem de Türk'ün de Kürt'ün de, Arabın da iyisi de vardı, kötüsü de vardı.

Mesela Trabzon, Rize, Ordu başta olmak üzere; aslında özgürlük, işçi, emekçi savunucusu yiğit adamlar çıkarır Karadeniz. Hepsi iyi insandırlar ama aynı bölgede kafatasçı, hastalıklı derecede ruh hastası ırkçılar da vardır. 

Fakat hiç bir Karadenizli vatandaş hele de gazeteci o devrimci Karadenizli gençler için "vatan haini, terörist" Demez ve manşet atmaz. Veya ırkçı bir Karadenizli'yi dışlamaz. 

Şanlıurfa yerel basınına baksan ülkenin tüm vatan hainleri veya hasta ruhlu ırkçıları bu şehirde yaşıyorlar. İnsan bile değiliz! 

Size çocuk yaşta erken evlilikte Karadeniz'in, aile içi enses ilişkiler oranında İç Anadolu'nun lider olduğunu söylesem inanmazsınız. Çünkü özellikle bazı gazeteci arkadaşlarımız bu ülkeye Urfalı'ların tacizci, aile içi cinsel ilişki kuracak kadar sapkın ve kız çocuklarını başlık parası ile satan birer canavar olduklarını adeta empoze ettiler. 

Hiç unutmuyorum. Zırtonun birisi mavi gözlü güzel bir Arap Kızımızın fotoğrafı üzerinden Ova diye tabir ettiğimiz Arap kardeşlerimizin çoğunlukta olduğu bölgede kızların göz renkleri üzerinden pazarlandıklarını iddia edecek kadar ahlaksız bir habere imza atmıştı. 

Mesela Türkiye de fuhuş oranının en yüksek olduğu il Konya ilçe İstanbul Sultanbeyli iken yerel basınımız Şanlıurfa'yı fuhuş bataklığı olarak göstermekten adeta zevk almaya başladı. 

Ha bunun yanında Balıklıgöl'e gelen yerli ve yabancı turist kadınların bacaklarını gizliden çekip "Burası kutsal bölge böyle ahlaksızlığa nasıl izin verilir?" Başlığını atarak turizmin içine zıçan da gördüm. 

Mesela nüfusa göre alkolün en çok tüketildiği ilimiz İzmit ve İzmir iken yerel basınımız turizmin olmazsa olmaz alkollü işletmelerini açmaya kalkan birkaç girişimciyi nerede ise Yahudi ilan etti. 

Mesela kadına şiddetin en çok yaşandığı ilimiz Yozgat iken Urfa yerel basını bu konuda da bizi ülkeye rezil etme görevini kimseye bırakmadı. 

Oran olarak kan davaları ülkenin genelinde yaşanıyorken Urfa basını Şanlıurfa'yı kan gölü, Şanlıurfalı'ları da gözünü kırpmadan annesini, babasını, eşini, evladını, kardeşini katleden birer katil ilan etti. 

Daha önceki birkaç makaledem de örnek olarak vermiştim bugün yine yazma gereği duyuyorum. 

Özellikle Göbeklitepe'nin ortaya çıkmasından sonra her Urfalı'nın dilinde "neden turistler bize sadece gezmeye gelip Antep ve Mardin de konaklıyor" Diye soruyorlar. 

Hiç unutmam, Antalya'dan uçakla Antep'e indiğimiz bir gün taksiciye bizi otogara götürmesini rica ettik ama taksici yol boyunca "yemeklerimiz şöyle güzel, tatlılarımız şöyle özel" Diye diye adeta sevgi ve tatlı dil ve Antep aşkı ile bizi restaurantta oradan da otele bıraktı. O zamanın parası ile benim cebimden 7600 lira Antep esnafının cebine girdi. Aradan bir ay geçti aynı şeyi Urfa'da deneyimlemek istedim. Taksiciye 

-Buranın en güzel yemekleri nerede yenir? dedim. 

-Abe hiç bir yerde bulamazsın. Varsa yoksa ciğer, lahmacun, çiğköfte o da çok pahalı. Demişti. 

-Peki hangi otelde kalalım? Diye sordum. Valla abecan hepsi de berbat ve çok pahalı demişti. 

Bir kardeşim, senin basının Urfa'lıları tecavüzcü, tacizci, sapkın gösterir vatandaşın birbirini kötülerken turist niye gelsin? 

Be kardeşim; şarap hastası elin Fransızına, bira hastası Almanı, votka tutkunu Rus'una kaçak çay ve lahmacun dayatırsan turist niye gelsin? 

Arpak Medya olarak yıllardır taciz, tecavüz ve kan davaları haberlerine yer vermiyoruz. Çünkü bu tür haberlerin

1- Yeni taciz, tecavüz ve kan davalarını özendirdiğini biliyoruz. 

2- Bu tür haberlerin memleketimin turizmine, ulusal ve uluslararası saygınlığına darbe vuracağını da biliyoruz. 

Velhasıl esnafı, işçisi, memuru, iş adamı, STK'sı, siyasetçisi, bürokratı ama ille de yerel basını ile Urfa ve Urfalı'nın asıl düşmanı yine biz Urfalı'larız... 

Yeter, yapmayın! 

Bu şehri kötülemekten vazgeçin. Birbirinizi sevin yahu. 

Ciddi anlamda utanacak boyuta geldik. Ciddi anlamda ulusal algımız yerlerde ve alay konusu haline geldik.

Tamam bizim de kötü insanlarımız, yanlışlarımız, eksiklerimiz var ama bokunu çıkardınız yahu. 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.