İnsanoğlu var olduğundan beridir soykırıma varan nice savaşlar, işgaller, zulümler görmüş, "Aha, dünya yok oluyor, kıyamet vakti..." dedirten kıtlıklar, fırtınalar, depremler, milyonlarca insanın canını alan virüslerle mücadele etmiş ama hep ayakta kalmıştır Bir ülkede kavram karmaşası yaşanıyor, değer yargıları iyi ile kötünün, doğru ile yalanın, adalet ile hukuksuzluğun, haklı ile haksızın yer değiştirmesi ekseninde dönüyorsa; bilin ki, o ülkede milyonlar kefensiz birer ölüden ibarettir.
Gerçek şu ki, kurban olduğum Allah hükmetmedikçe kıyamet kopmayacak ve yukarıda saydığım doğal veya suni hiçbir afet, savaş, kıtlık, virüs insanlığın sonunu getiremeyecektir. Ne var ki, yaşadığımızı sanırken ölmüş olmak gibi yaşadığımız zamanlar vardır ve üzülerek ifade edeyim ki, ülkece böyle bir zamandan geçiyoruz.
Bugün kendime ait sosyal medyamda bu kavram karmaşasını özetleyen bir twit attım.
"Sakın!
Hırsızların onurunu zedeleyecek bir eylem veya söylemde bulunmayın, suçtur...
Tecrübe ile sabittir, yaşıyorum..."
Dedim. Çünkü gerçekten tamda böyle bir hukuksuzluğun orta yerindeyim. Maalesef hukuksuzluğu hukuk diye önüme çıkaran kesim
1- Sözde dini bütün bazı muhafazakarlar,
2- Hukuka göre değil, siyasi sipariş, arzu ve isteğe göre karar veren bazı hukukçular,
3- Bizi savunsunlar diye TBMM'ye gönderdiğimiz bazı milletvekilleri,
4- Bize hizmet etsinler diye seçtiğimiz bazı yerel yöneticiler...
Ve
5- Bunların evlatları, yalakaları, maşaları,
6- Rant çarkına çomak soktuğumuz hırsızlar!
7- Irkçılar!
8- Erkekçe dövüşmek yerine zavallı bir korkak gibi sinsice saldıranlar.
Kısacası, fakiri, devletin kurum ve kuruluşlarını soymaya, sömürmeye dayalı havuzun paydaşlarının çirkin çıkarcıları.
Efendim, beni takip edenler bilirler ki, son 2 ayı yoğunlaşan ama 3 yılı aşkındır Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarım Ve Hayvancılık Genel Müdürlüğü (TİGEM) ve bağlı işletmelerinde yaşanan yolsuzluklarla mücadele ettim.
Yeni TİGEM Genel Müdürü Sn. Gezginç'e verdiğimiz söz nedeniyle isimlere ve polemiğe girmeyeceğim ama şunun bilinmesini isterim ki Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Teftiş Kurulu Başkanlığı Başmüfettişi ve diğer paydaşları adil bir soruşturma yaptığında, ülkemin onurlu savcıları devreye girdiğinde akla, hayale sığmayacak derin vurgunlara neşter vurularak, ülkemin daha fazla soyulmasına müsaade etmemiş olacaklar.
*Bir insanlık suçu diye nitelendirdiğim brusella bulaşmış veya çürük et, bayat süttün satılması!
*Bazı şeflerin, daire başkanlarının, işletme müdürlerinin, müdür muavinlerinin zinaya, mobinge bulaşmış olması!
*Devlet memuru kanuna muhalefetle e ticaret yapanların TİGEM'e verdiği zararlar!
*Mesai saatinde kurulan çilingir sofralarında TİGEM'in şişirilmiş faturalarla soyulması!
Ve daha sayısız benzeri eylemlerle yaşanan büyük vurgunlara, hukuksuzluğa, zorbalığa, zulme, ırkçılığa varan tüm iddialarımızı yetkili mercilere ilettim, mücadelemi de verdim.
Ama dedim ya, bunlarla mücadele etmek adeta suç oldu. Nüfusunun yüzde 95'nin Müslüman olduğu ve bir hukuk devletinde normal şartlarda hükümetin bana ödül vermesi, halkın ayakta alkışlaması gerekirken 2 günde bir gözaltına alınarak bedel ödettiriliyorum ve herkes suskun!
YENİ FANTAZİM!
Evet, yargı yoluyla şahsıma dayatılan baskılarda çıta zirveye çıktı.
1- Anne taziyesinde gözaltı!
2- Hastanede gözaltı!
3- Ofiste göz altı!
4- Evde gözaltı!
Derken evveli akşam havaalanında gözaltı ve bugün TBMM'de gözaltı!
Açıkçası yeni fantazim gözaltında iken gözaltına alınmak :)
Düşünün, anlamını bilmediği (tırro/boş yapma) kelimesinden bana idari para cezası veren savcı gördüm bu ülkede.
70 yaşına gelmiş, pandemi sürecinde 1.5 yıl son 4 aydır ise emekli olacağım ayağı ile İstanbul'da olduğu halde yani işe gitmeden maaş alan, geçmişte Haliliye, şimdilerde Eyyübiye belediyesinden maaş alan facebook gazetecisi bir dinazorun zırvalıklarla dolu şikayetine binaen hakkımda yakalama kararı veriyor savcımız.
Hayırdır?
Cinayet mi işledim?
Katliam mı yaptım?
Devlet sırrımı sattım?
Milyonlarca kara para mı akladım?
Uyuşturucu mu sattım?
Tecavüz, zina iddiası mı var?
İhale yolsuzluğu dosyam mı var?
Hayır tabi ki ve bilakis, bunları yapanları eleştirmek gibi ağır bir suç işliyorum senelerdir.
Hapis, idari cezalar, insanlık suçu sayılacak gözaltı kararları ile linç ediliyor olmamın başka izahı var mı?
TİGEM BİR UMUTTUR!
Osmanlıdan beridir yaşamının çoğunu tarım ve hayvancılıkk üzerinden idame eden ülkemin dinamosudur TİGEM ve o TİGEM yıllar sonra vizyonu, vicdanı, bilgi birikimi olan bir genel müdürle yola devam etme kararı aldı ya, başta sözde sosyal demokrat tv kanal ve habercileri saldırmaya başladılar.
İşin daha da acısı, tarımdan haber denen sözde haberci sitesinin yazarı eski TİGEM yönetiminin şişirmeleri ile saldırmaya başladı.
İddialara göre Halk tv ve sözcü gazetesine karalama haberlerini servis edenlerde Ekrem Arpak'ın paçavraya çevirdiği ve yargılanmaları muhtemel olan bazı malum kişiler.
Bakınız, Hasan Gezginç dediğiniz adamın ülkesi için harcadığı ömürlük mesaisinin saniyesinde şaibe yoktur ama zaten bunu sizlerde biliyorsunuz.
Asıl korkunuz Gezginç'in sizler gibi kendini ve çevresini zenginleştirecek çıkar ağını kurmayacak oluşudur.
Ödünüz patladı biliyorum çünkü yeni genel müdür sizlerin verdiği zararları tamir edecek, yolsuzluğa, haksızlığa dur diyecek ve TİGEM kar edip ülke ekonomisine büyük katkılar verecek.
Pek tabi bu durumda sizlerin çarkı çökecek... Mesela ispiyoncularınız üzerinden gariban çobanlar, güvenlik görevlileri, işçilerin maaşlarından kesip çilingir sofraları kuramayacak birileriniz.
Mesela ucube yıkım kararları alamayacak, sözde arıza faturalarla devleti dolandıramayacaksınız.
Çünkü Hasan Gezginç iyi bir bürokrat olduğu kadar iyi bir baba, dost, eş, arkadaş, komşu, kardeştir. Haliyle içinde insan sevgisi filizlenmiş, devlete bağlılık fidanı boy vermiş Gezginç yeniden ayağa kalkan TİGEM demek olacak ki bu da sizin işinize gelmez.
Siz ancak Urfalı iki zırto ve sözde tarım haber sitelerine binlerce lira göndererek kendinizi öven ama bu arada TİGEM'i batıran bir anlayışa hizmet edersiniz.
BİLİYORUM Kİ!
Evet, uzun yıllar sonra biliyorum ki, Tarım ve Orman Bakanımız Sn. KİRİŞÇİ, Bakan yardımcımız Sn. Dr. Nihat Pakdil ve yeni TİGEM Genel Müdürümüzün vizyonları, duruşları, emekleri ile ülke tarım ve hayvanclığı için yeni bir sayfa açılmıştır
Ben onlara inanıyorm, sizlerde inanın.
Destek verelim ve hep beraber başarının meyvelerini yiyelim
Ülkece...
BİLİYORUM Kİ!
Evet, uzun yıllar sonra biliyorum ki, Tarım ve Orman Bakanımız Sn. KİRİŞÇİ, Bakan yardımcımız Sn. Dr. Nihat Pakdil ve yeni TİGEM Genel Müdürümüzün vizyonları, duruşları, emekleri ile ülke tarım ve hayvanclığı için yeni bir sayfa açılmıştır
Ben onlara inanıyorm, sizlerde inanın.
Destek verelim ve hep beraber başarının meyvelerini yiyelim
Ülkece...
Ben mi, yeni fantazimin hayalini kuruyorum.
Gözaltında iken gözaltına alınmak. Bunun için emek vermeye devam edeceğim.
Sevgiyle
FACEBOOK YORUMLAR