Ekrem Arpak

Ekrem Arpak

EKREM-CE

ŞİKAYETÇİYİM!

20 Ekim 2024 - 15:11

ŞİKAYETÇİYİM! 

Hikaye bu ya bir zamanlar gayet beyefendi bir genç annesi ile kendi halinde, sakin ve mutlu yaşarmış. O genç bir gün bir şeyler çalar ve getirir annesinin önüne koyar. Anne alır. Genç bir süre sonra bunu alışkanlık haline getirir. Her gün biraz daha fazla çalmaya başlar ve hepsini annesinin önüne koyar. 

Hikaye bu ya o genç tutuklanır. Ağır bir ceza almak üzeredir. Hakim sorar:

-Son bir diyeceğin, isteğin var mıdır? 

-Var... Der genç "annemi getirin"

Gencin annesi getirilir. Genç annesine der ki:

-Dilini çıkar anne. Dilini öpeceğim. Mahkeme salonunda bulunanların şaşkın bakışları içerisinde annesinin çıkardığı dilini dişleri ile koparıp atar yere ve der ki:

-Keşke ilk çaldığım gün bana "yapma" Deseydin... 

Sahi hiç düşündünüz mü; tüm katillerin, gaspçıların, hırsızların, uyuşturucu satıcılarının, sapıkların, canilerin, zalimlerin de birer anne babaları var diye? 

-Cennet anaların ayaklarının altındadır. Diyen bir dinin mensuplarıyız ya hiç düşündünüz mü kadınları malı, kölesi ve cinsel sapkınlığını gidereceği bir obje olarak gören erkeklerin de birer anne tarafından büyütüldüğünü?

Hiç düşündünüz mü; bu ülkede erkek çocuklarını kız çocuklarından üstün görüp ne yaparlarsa yapsınlar onların koruyan annelerin nasıl birer canavar yarattıklarını? 

Kız çocuklarına ikinci, üçüncü sınıf muamele gösteren anne ve babaların daha çocukken erkek çocuklarına "hele amcana pipini" Göster derken o çocuğa daha o yaşta nasıl bir sapkınlık yüklediklerini?

-Hele dayına bi küfür et, sen de arkadaşına kafa atsaydın! Derken o çocuğa nasıl vahşi bir duygusuzluk ve şiddet yüklediklerini düşündünüz mü? 

Tüm kötülüklerin erkek çocuklarının barbarlığına ses çıkarmayan anne, babaların suskunluğunun sonucu olduğunu düşündünüz mü? 

*Yenidoğan cetesi! 
*Mafyalar uyuşturucu baronları! 
*Bebeklerin ölümü! 
*Çocukların ölümü! 
*Hayvanların ölümü! 
*Kadınların ölümü! 
*Orman katliamları! 
*Adaletin ölümü! 
*Yargının ölümü! 
*Denizlerin, defelerin, toprağın ölümü! 
*Vicdanın ölümü! 
*Sevginin ölümü! 
*Aşkın ölümü! 

Hiç düşündünüz mü; ölümün orta yerinde yaşamamıza sebep katillerin de birer anne babaları olduğunu ve asıl suçluların onlar olduğunu? 

Bu ülkede her gün en az bir Narin vahşeti yaşanıyor ve tiyatro izler gibi seyreden bizlerin o katillerden ne farkı var Allah aşkına? 

Yenidoğan Çetesi skandalı dünyanın hangi coğrafyasının hangi ülkesinde yaşansa ne iktidar kalır, ne bakan ne yargı. 

60 günde Narin'in katilini kamuoyuna açıklayamayan ve dahi ülkeyi uyutma aracı kullanan sistem herhangi bir ülkede nefes alamaz, nefes... 

Sanatçısından yazarına, akademisyeninden siyasetçisine, gazetecisinden işçisine; düşünen, düşündüğünü söyleyen herkesin mahpus damlarında çürüdüğü ama mafya bozuntularının, katillerin, gaspçıların, hırsızların, kara para aklayanların, bebek katillerinin ceza almadığı sistemin asıl sorumluları biziz farkına vardınız mı?

Şikayetçiyim arkadaş! 

Erkek çocuklarının hatalarını görüp üstünü örten, önlem almayan tüm anne babalardan şikayetçiyim. 

Mahpus damlarında çürümesi gerekirken iyi hal zırvalığı yüzünden sokağa salınıp can alan, çalan, vuran, kıran suçlulara bu şansı veren tüm hakim ve savcılardan şikayetçiyim. 

Ülkemi batakhaneye çeviren kim varsa şikayetçiyim.

YA URFA! 

10 yaşındaki çocuğa sorsanız Urfa'nın temel sorunlarını bilir... 

Eğitim, sağlık, DEDAŞ zulmü, madde bağımlığı diye başlar uzar gider. 

10 yaşındaki çocuğa sorsan Urfa'nın sorununun

1- Çöp sorununu il müftüsünün çözemeyeceğini bilir. 

2- Şoförlerin peşinde koşmanın sorun çözemediğini bilir. 

3- Hayatı boyunca Şanlıurfaspor maçına bilet almamış milletvekilinin Şanlıurfaspor üzerinden şov yapmasının Şanlıurfaspor'a katkı vermeyeceğini bilir. 

4- Yalanı, iftirası ortaya çıkıp gerçek sorunları görmeye davet edilince hakaret etmeyi siyaset ve muhalefet sanan ismin aslında vekil olmaması gerektiğini bilir. 

5- Durağın adı yok diye yaygara koparmanın temelinde sosyal medyada beğeni almak olduğunu bilir. 

6- Genel seçimde cebinden kuruş para harcamayıp tüm gideri partisinin il başkanı, yönetimi ve sevenlerine kilitleyen şahsın sonradan başkasının maaşını sorgulamasının utanılası bir komedi olduğunu bilir. 

İşte ben uzun yıllardır milletvekilliği, il, ilçe başkanlığı altında dedikodu, iftira, yalan söyleyen siyasilerden şikayetçiyim. 

Sahi, biz böyle korkak, suskun insanlar değildik. Ne oldu bize böyle? 

Haksızlığı, yanlışı, cinayeti, sömürüyü, israfı, yolsuzluğu, sapkınlığı gördüğü halde susanlardan şikayetçiyim...

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.