Neredeyse bütün geceyi lavaboda geçiren Kejanov oldukça halsizdi.
Doktorun vücudundaki iltihabı kurutmak için verdiği antibiyotiğin yan etkisi ishaldi ancak bu yan etki Kejanov'u son 3 günde lavaboya hapsetmiş, tüm saatlerini orda geçiriyordu.
Helada hayal kurmak, roman okumak, romantizm mum ışında memleket sorunlarına çözüm aramak iyiydi de;
Sivrek ilçesinin muhtarları rahat bırakaydı daha iyi olacağıdı...
Arayan muhtar rezil yolları, olmayan suları anlatıyor ve destek istiyordu Kejanov'dan.
Halbuki Kejanov vekil değildi, belediye başkanı hatta başkan yardımcısı değildi.
Bunları geçtim, düğünden sonra daire başkanı olma şansını da vekillerden birinin kızıyla evli olmadığı için kaçırmış idi.
Babası yıllar önce vefat etmemiş olsa belki belediye başkanı olur, bu sayede rüşvet alırdı. Rüşvet alırken yakalansa ne olur; babası bakanı arar, tutanak tutulur üstü örtülürdü.
Şansına tüküreydi Kejanov. Amcazadesi, dayısı ayısı vekil, belediye başkanı olaydı hemen Rus devletinin vidanjörünü alır veya lüks arabasını sigara ve silah kaçakçılığı da yapardı.
Kendi belediye başkanı olsa bile Virşeir ilçe belediye başkanı gibi yakıt ihalesinden milyonları peşkeş çekeceği bir amcası bile yoktu.
Tüm bu yoklar içinde Kejanov'a WC'de oturup friki (ishal) olmak kalmıştı.
Baktı olmayacak, hastaneye gitmeye karar verdi. Zira H. Özçiyanov ve Ruhatav Belediye Başkanı avukatları yüzünden gözaltına alınmışlığı da vardı, ekmeği ile oynanmışlığı da...
Kendi kendine "La oğlum bunca haksızlığa, çocukluktan beridir iliklerine kadar hissettiğin yoksulluğa yenilmedin. Şimfi friki olduğun için ölürsen mok yoluna Niyazi olacaksın" diye söylenip hastanenin yolunu tuttu.
Hastane avlusunda Xalekof Efdonov'u gördü. Oda kendisi gibi kıçını tutuyordu. Yüzündeki acı uzaktan bile okunuyordu.
-Lavma Xalekov ne olmiş yoksa sende mi friki oldun?
Diye sordu. Efdonov şöyle bir baktı. Suratını ekşitip
-Yok, benimki Bidon'un işi dedi!
-Hö! Dedi Kejenaov.
-Yanlışlıkla bidonun üstüne mi oturdun Xalekov?
-La yoğ yoğ. Bu Amerikan faşisti bizim Sivrekli Bidon var ya, hani Trump'u devirdi.
-Ha bildim.
-İşte ne olduysa ondan oldu!
Kejanov gülecekti eğer acele lavaboya gitmek zorunda kalmasa idi. Tekrar bahçeye dönüp
-Xalekov, Biden'in senin kıçınla ne alakası var? Diye sordu
-Olmaz mı oğlum? Bizim ülkede herşey hatta kıçımdaki basurun sorumlusu bile dış güçlerdir. Amerikan emperyalizmi kıçımıza kadar girdi. Bak, günlerdir kıçımın üstüne oturamıyorum...
Kejanov yine sıkışmış idi ama pantola bırakma pahasına geçti Xalekov'un karşısına.
-Lav beyinsızo, lav kafasızo! Diye bağırdı.
-Sen bol bol isot ye, üstüne isotçular senin yoluna, okuluna, suyuna etsin. Ve sen kendin için hiçbir şey yapma sonra da çık Biden de.
Lav ma Biden'in senin pis g.tünden ne haberi var?
Sonra durdu Kejanov. Xalekov Efdonov'a kızması nafileydi. Çünkü o Amerika'nın kendi g. tüyle uğraşacağına ikna edilmiş bir zavallıydı.
Seçimden seçime kandırılan, oyu alınıp hizmet yerine biat edilmesi öğretilen, dini duyguları bazı sapık, hırsız, rüşvetçi, ihale vurguncusu, tefeci siyasiler tarafından sömürülmüş zavallı bir köylüydü...
Xalekov nerden bilsindi o acılı isotu kuru ekmeğe katık ederken bazı belediye başlanları Metropollerde metresleriyle o ve onun gibilerin alın terini kırmızı jartiyerli, yavyarlı, lambonlu fantazilere kurban ediyor, afiyetle mideye indiriyordu.
Nerden bilsindi onun köy yollarını su basarken bazı belediye başkanları ve Rus parlamenterlerin yakınları süt banyosu yapıp Rus güzellere masaj yaptırıyordu.
Çünkü Xalekov Evdonovlara açlığa şükür etmeleri ve her musibetin dış güçler tarafından geldiği öğretilmişti.
Nerden bilsindi içimizdeki bazı vicdansız, haysiyetsiz isimlerin onun kıçına hayatın, yoksulluğun basurunu koyduklarını!
Kejanov muayene olacağı doktorun odasına doğru yürürken bir kalabalık gördü. Ellerinde çiçekler, yemek dolusu poşetler olan sürüyle adam kooridorda sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlardı.
-Herhal Rus Devlet Başkanı burda yatıyor diye düşündü Kejanov. Bir hasta bakıcıya durumu sordu.
-Sus! Dedi hasta bakıcı. O bizim başkanın oğludur. Corona diye halka yutturuyorlar ama fena dayak yemiş!
-Vış u pır vış!
-Vah lımıneee!
Diye dizlerini dövdü Kejanov. Friki olduğunu bile unuttu yaşadığı acıdan.
Bir memleket rüşvet alırken yakalanan, sonra da dayak yiyen bir genç için geçmiş olsun kuyruğuna girmiş idi...
Kendi rızıklarını rüşvetle pazarlayan için üzülüyordu beyinsizler...
Kejanov muayene olmaktan vazgeçti. Bu kadar kirlenmiş bir şehirde iyisi mi gün boyu WC de oturup içini dökmeli, hayaller kurmalıydı.
Kejanov gitti, Rus edebiyatının 789 sayfalık dev eserlerinden birisini, bir paket kahve, 100 adet sallama çay, bir küp şeker, birkaç gazete ve bağlamasını da alıp WC'yi dezenfekte ettikten sonra klozete bağdaş kurdu!
Saatler geçtikçe friki olan midesi boşalırken türküler, roman kahramanlarıyla neşesi yerine gelmişti ki, Tatyana aradı!
Görünürde gazeteci ama özelsde bazı siyasilerin pezevengi olan bir şahsın kendisine iş bulmak vaadiyle yaptığı iğrenç tacizlerin whatssap görsellerini attı...
Ikındı Kejanov, bırakın midesindekileri, ciğeri bile klozete döküldü.
Bir başka adam bir siyasetçiye yakın olan gazetecinin kendisine yardımcı olmak adına 100 bin lirasını aldığına dair bilgiler verdi.
Vay lımıne, sular seller gibi ıkındı Kejanov...
Bir okul müdürü belediye başkan yardımcısının köy okuluna bir tanker suyu getirirken kendisine hakaret ettiğini, okulun çatısının, kapı, penceresinin olmadığını ve tezekler olmasa tenekeden sobanın önünde titreye titreye ders yaptıklarını anlattı!
Adamın biri, bir belediye başkanının amcasının oğlunun Rus milli eğitimine ait arazide iş yeri açtığının belgesini göndermişti.
Mesajlar geldikçe Kejanov WC'yi eski gazinoya çeviriyor, friki firiki namertlerin üzerine zıçmak için ıkınıyordu.
Ruhatav da devlet arazisi birilerine otopark diye peşkeş çekilirken, birilerinin oğlu kumarhanelerde zil zurna sarhoş olup dayak yerken, parlamenterin birisi Virşehir'i soyup soğana çevirirken, Şexmadov Aydınlanmayaov'un yeğenleri, oğlu ve Fethinaof araçtır, çöptür ihale ihale Sivrek'i bitirirken, 3 ilçe belediye başkanı külliyeye özenip milyonluk villa yaparken, bazı kurum müdürleri çüklerinin resmini iş arayan garibanlara atarken, bazı siyasiler birbirlerini vidolar üzerinden tehdit edip koltuğa yapışırken velhasıl siyaseti resmi olmayan geneleve dönüşen Ruhatav'da rüşvetçi, tefeci, nepotist tipler fakir fukaranın parasını çalarken yoksul köylüler içi boş sofrada oturup acılı isot yiye yiye basura yakalanıyordu.
Sabahı zor etti Kejanov. Sinema Tv okuyan gençleri çağırdı. Kimse bilmezdi ama Kejanov senaristti aynı zamanda.
Gençlere senaryosunu kendisinin yazacağı Ruhatav filmini çekeceğini ama önce onlara senaryo dersi vereceğini anlattı.
Gençler pür dikkat kulak verdiler. Tahtaya şöyle yazdı Kejanov:
S-1 GÜN/DIŞ/ Cafe
-Bakın arkadaşlar! Senaryolarda hikayenin akışı önemlidir. Sahneler arası geçişler, bağlantılar ve detaylar yönetmen ve ekibe yön verir.
S= Sahne
1= Birinci sahne olduğunu anlatır.
DIŞ= O sahnenin dışarda açık alanda çekileceğini
GÜN= Sahnenin gündüz çekileceğini
CAFE ÖNÜ= Sahnenin bir cafe önünde çekileceğini gösterir.
Sahneniz gece olacaksa GECE iç mekanda çekilecekse İÇ olarak belirtmelisiniz dedi.
Devam etti.
-Her sahnede kaç kişi olacağını, kostümlerini anlatmalısınız.
Diyaloglar belirtilmeli.
Kim konuşacaksa karakterin adı yazmalı.
Örnek:
Ahmet sinirlenir, gerilim müziği artar, kamera Ahmet'in yüzüne zumlanır. Ahmet İş adamına "2.5 milyon ile sana nasıl imar çıkarayım!" der.
Gibi. Ahmet söyleyeceklerini içinden söylüyorsa mutlaka İÇ SES diye belirtmelisiniz. Anlatacağınız olay geçmişte yaşanmışsa Flasbahk diye yazın.
Sanırım geneli anladınız. Şimdi bir film nasıl çekilir ve benim film nasıl olacak anlatayım.
Bir filmin hikayesi olur. Benim filmin hikayesi RUHATAV'DA RÜŞVET VE TACİZ VAKTİ!
Filminizin izlenmesini istiyorsanız isim çarpıcı olmalı.
Sonra cast oluşturmalısınız. Nedir cast, oyuncu kadrosu.
Filmin adından anlaşılacağı üzre hikayemiz rüşvetçi, sapık, nepotist, tefecilerin yoksulları sömürmesi.
Cast 5 bölümden oluşur:
1- Başrol
2- Ana karakterler
3- Yan karakterler
4- Konuk oyuncular
5- Figüranlar
Bizim filmin başrol oyuncuları rüşvetçi oğullar, sapkın, ihaleci, tefeci, beytülmalof hırsızı başkanlar, parpamenterler.
Ana Karakterlerimiz bunların amcaları, dayıları, kuzenleri, yeğenleri, eşleri, oğulları, kızları ve metresleri.
Yan Karakterler: Torpille işe yerleştirdikleri bazı kurum amirleri.
Konuk Oyuncular: Bunlara maşalık ve pezevenklik yapan gazeteciler!
Figüran: Fakir fukara Ruhatav halkı.
Film Ekibi:
Yönetmen
Yönetmen yardımcısı
Görüntü yönetmeni
Ses
Işık
Costüm
Kuaför
Set
Yapım Ekiplerinden oluşur.
Şimdi filmimizden birkaç sahne yazalım.
S-1 GÜN/DIŞ/YOL
(Başkanın oğlu, polisler, emniyet amiri)
Başkanın oğlunun içinde bulunduğu araç şehir merkezinde son sürat ilerler. Arabayı takip eden polis otosunu görürüz. Polis otosu araca yaklaştıkça gerilim müziği artar.
Ekipler aracı durdurur. Müzik yükselir. Kamera araçtan inen başkanın oğlunun yüzüne zumlanacak.
Polis: İhbar var! Aracı arayacağız.
Başkanın Oğlu: Siz kim olduğumu biliyor musunuz! (Asabidir ve polislere gövde gösterisi yapar ama polisler bunu dinlemez. Araç aranır ve içi para dolusu bir çanta ele geçirilir.)
Başkanın oğlu babasını aramıştır. Babanın olay yerine geldiğini dron kamera ile yukarıdan görürüz.
Başkan: Bu ne densizlik? Benim oğlumu nasıl durdurursunuz?
Polis: Oğlunuz ikinci kez rüşvet olarak aldığı para ile yakalandı!
S-2 GÜN/İÇ/KÖYLÜ EV
Yaşlı bir anne, üstü başı yırtık bir öğrenci.
Anne: Oğlum vallahi alacağım.
Öğrenci: Yırtık ayakkabı ile okula gitmekten yoruldum anne! Arkadaşlarım alay ediyorlar benimle.
Kamera annenin gözlerinden yanaklarına dökülen yaşlardan kerpiçten evin içler acısı hallerine döner. Hüzünlü bir kaval sesi çalarken ekran flulaşır.
Rüşvetin Tutanağı tutuldu!
Pezevenk gazeteci!
Ortakçı başkan yeğeni!
40 milyonluk otel jesti
Yakıt ihalesi amacaya!
Hikaye devam edecek. Film bitene kadar...
Not: Bu hikaye bir Rus edebiyatı denemesi olup, hikayede adı geçen kişi, kurum, kuruluş ve tüm olaylar bütünüyle hayal ürünüdür.
FACEBOOK YORUMLAR