Davacıyım Sn. Süleyman Soylu Bakanım!
Davacıyım ey halkım ve davacıyım ülkemin yargısının değerli savcıları, hâkimleri.
ANNE ACISI ZOR BAKANIM
ALLAH YATTIĞI YERDE İNCİTMESİN!
Sn. Bakanım;
Son 3 gündür yaşı, makamı, gücü ne olursa olsun: Bir insanın yaşayabileceği en büyük acıyı yaşıyorsunuz. İnsanın tüm kemiklerinin kırıldığını hissettiği, yüreğe dadanan acının insanın belini büktüğü ve kör düğüm gibi hıçkırıkların boğaza dadanıp bir türlü gitmedi anne acısını yani.
Bu vesile ile bir kez daha merhume annenize Allah’tan rahmet, şahsınızda kederli ailenize başsağlığı ve sabır diliyorum.
BEN DE ANNEMİ KAYBETTİM BAKANIM!
Evet, yaklaşık 9 ay önce ben de annemi kaybettim bakanım. Nasıl bir acıdır bilirim. Her anne kutsaldır ve her insana göre kendi annesi dünyanın en güzeli, en mükemmelidir ama 6 evladını dertle, kederle, alın teri ile büyüten annem başka bir güzeldi benim için…
İşte o anne ile evladının vedasına dahi müsaade etmeyen Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı’dan şikâyetçiyim Sn. Bakanım!
Hani genel ve yerel seçimde benim çeyreğim kadar halktan teveccüh göremeyen, imza attığı her eylem ve söylemi ile başta Viranşehir olmak üzere Şanlıurfa ve bölgede Ak Partiye büyük zarar veren Özşavlı’dan…
Örnek mi?
Viranşehir son iki yıldır Sn. Halil Özşavlı’nın yakınlarının eğitim, sağlık başta olmak üzere makamlara geldiği, abuk subuk ihaleler iddialarının havada uçuştuğu bir ilçedir artık. Hakeza Ceylanpınar’da benzer iddiaların temel kaynağı ve adresi Halil Özşavlı’dır.
Buyursunlar bir araştırma yapılsın. Halka sorulsun ki Halil Özşavlı Ak Partiye ve memlekete ne kadar zarar vermiştir ve Ekrem Arpak’ın memleket için karşılığı nedir.
*Mesela Ekrem Arpak’ın FETÖ Ablası olarak suçlanan eski ya da yeni eşim yoktur Bakanım!
*Mesela benim hakkımda akrabalarına torpil yaparak makamlara atandığına dair iddia yoktur!
*Mesela ben Viranşehir Belediye Başkanını seçim sonrası arayarak ‘’Cumhurbaşkanımız oy satın almamız için bize 8 milyon göndermişti. Onu harcamadık ve 6 milyonu benim 2 milyonu senin!’’ çirkin pazarlığını yapmadım ve Öşzavlı gibi bu tür bir iddia ile itham edilmedim.
*Mesela ben öğretmenler evine istediğim 1 milyon 200 bin liralık ödeneği EPK’ya bildirmeden pay etmedim ve benim akrabalarım böyle bir iddiaya muhatap olmadılar ama Özşavlı’ya dair sayısız iddia var.
*Mesela ben Ak Parti ilçe başkanını Ankara’ya davet edip yemek ihalesinin pazarlığını yapmadım Bakanım.
*Mesela ben kendi sosyal medyam da Özşavlı gbi kendi köyüme ‘’Küçük İsrail’’ ithamında bulunup kimseyi rencide etmedim.
*Mesela ben, Özşavlı gibi yanıma koruma alıp ellerimde keleşlerle okul basarak halktan büyük tepki görmedim.
En önemlisi de milletvekili kimliğimi kullanıp bir gazeteci ve sanatçının vatan haini gibi annesinin taziyesinde gözaltına alınması için yargıya baskı yapmadım.
UCUBE SUÇ DUYURUSU & YARGIYA BASKI!
Doğduğu coğrafyanın sorunlarına duyarlı ve çözüm noktasında elinden geleni yapmış bir ses sanatçısı, yazar ama en önemlisi insan olarak Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı'nın yargıya baskı yaparak annemin taziyesinde imza attığı insanlık suçundan dolayı davacıyım!
Bundan 9 ay önce bir öğle vakti. 7 mevsimlik işçimizin trafik kazasında yaşamlarını yitirdikleri haberi canımı yakmış, üstelik 6 evladını yoklukla, mevsimlik işçi olarak büyüten annem 500 yataklıda entübe olmuş.
Yüreğimdeki sızının tarifi yok! İşte bu duygu yüküyle kendime ait Facebook sayfasında bir canlı yayın yapıyorum.
Yaklaşık bir saat süren bu yayında tek bir şahsa, kuruma, kuruluşa küfür, hakaret ve tehdit yok.
Her zamanki gibi memleketin sorunlarını dile getirmişim. Gel gör ki yayından birkaç saniyeyi alıp Şanlıurfa Ak Parti Milletvekillerinin Whatssap grubuna atan Halil Özşavlı, gurupta benim milletvekillerinin eşlerine küfür ettiğimi iddia ediyor.
Bunun üzerine mesela bu ülkede bakanlık dahi yapan Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba hakkımda suç duyurusunda bulunuyor. Fakat 2 ay sonra beni arayan Fakıbaba videoyu izlediğini ve benim böyle bir şey yapmadığımı gördüğünü; bunun üzerine avukatına talimat verip şikâyetini geri çektiğini söylüyor.
Biz dönelim sürece: Bir şekilde tarafıma hakkımda gözaltı kararı alındığı bilgisi geliyor. Bunun üzerine dönemin Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısına Whatssap üzerinden ulaşarak böyle bir karar varsa teslim olmak istediğime dair mesaj atıyorum.
Gelen cevap, böyle bir durumun söz konusu olmadığına yönelikti. Yetmiyor, Şehitlik karakoluna bizzat giderek teslim olmak istediğimi bildiriyorum ama orada da böyle bir durumun olmadığı tarafıma bildiriliyor.
Evlatlarımı 1 günlüğüne görmek üzere İstanbul'a geliyorum. Adı bende saklı bakan yardımcımız beni acil Ankara'ya davet ediyor.
Sabah havaalanında annemin vefat haberini alıyorum. Başsağlığı için arayan ilk isim Şanlıurfa BŞ Belediye Başkanı Sn. Zeynel Abidin Beyazgül oluyor.
Sağ olsun, bir şeye ihtiyacım olmadığını ve üzüntülerini iletiyor bana. Kendisine kendisinin de şikâyetçi olduğunu duyduğum davada gözaltı kararı alındığını, annemim cenazesini morgtan almadan teslim olacağımı ifade ediyorum.
Sn. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül bunun üzerine şikâyetinden vazgeçtiğini belirterek Başsavcımızı arayıp bana döneceğini ifade ediyor. 10 dakika sonra tekrar beni arayan Sn. Beyazgül: Başsavcımız ile görüştüğünü, kesinlikle gözaltı yapılmayacağını; 5 günlük taziye süreci sonrasında ifade vereceğimi tarafıma iletiyor.
Annemi morgtan alıp defnediyoruz. Pandemi nedeniyle taziyeyi uzatmamak adına 2. Gün mevlüt okutuyoruz ki o da ne; polis ekipleri adeta bir vatan hainine baskın yapar gibi taziye evini basıyor ve gözaltına alınıyorum!
Sn. Bakanım;
Benim ülkemde en azılı teröristlerin, katillerin, gaspçı, tecavüzcü gibi iğrenç mahkûmların dahi anne, baba, eş, kardeş gibi yakınlarını kaybettiklerinde 3 günlük taziye izni alabildiği gerçeği ortada iken Halil Özşavlı’nın baskısı ve egosuyla annemin taziyesinde gözaltına alınmama imza atan herkesten davacıyım.
Özşavlı bu suç duyurusu yüzünden ceza almayacağımı adı gibi biliyordu. Temel hedef şahsımı annesinin taziyesinde gözaltına aldırmak sureti ile onurumla oynamak, bölgeye gözdağı vermekti. Bunu da yaptı ama bu gözaltı tüm bölgede infiale yol açarken en çokta Ak Partiye zarar verdi zira buna sebep olan bir Ak Parti Milletvekiliydi.
Evet Bakanım;
Anne acısı yaşıyorsunuz ve beni en iyi anlayacak duygu selinin tam ortasındasınız. Annemin mevlidinde bana yapılan muamele yüzünden maddi, manevi ağır mağduriyet yaşadım ve mağduriyetlerimin giderilmesi noktasında İç İşleri Bakanımız olarak ilginizi rica ediyor, değerli bilgilerinize arz ediyorum.
Bu taziye de gözaltı utancının silinmesi için Halil Özşavlı ve o gün bana bunu yaşatan herkesten davacıyım ve biliyorum ki İç İşleri Bakanı Süleyman soylu bir annenin mevlidine dahi saygısı olmayan, sanatçı yazar evladını o mevlitten bir vatan haini gibi kaldıranlardan gerekli hesabı soracaktır.
Viranşehir ve Ceylanpınar’ı kendi ve yakınlarının rant kapısı haline getirdiği iddia edilen ve bu iddialara doğru dürüst yalanlama dahi yapamayan Halil Özşavlı tüm icraatlarıyla Ak Partiye büyük zarar vermiştir, vermeye devam etmektedir.
Davacıyım Ey Halkım!
Beni annemin taziyesinde, mevlidinden kaldıran bu insanlık utancının tüm sorumlularından; Viranşehir ve Ceylanpınar’da yaşanan nepotizmin, ihale yolsuzluklarının, torpillerin, kavgaların sorumlusu olarak gördüğüm Öşzavlı'dan sizler adına da davacıyım.
Haklı davamdan asla geri atmayacağım ve bu taziye skandalına imza atanların hak ettikleri cezaları almaları için tüm hukuki yolları deneyeceğimin bilinmesini isterim.
Sn. Bakanım;
Dün sevgili annenizi ebedi yolculuğuna uğurlarken oradaydım ve her evlat gibi üzerinize düşen acıyı gördüm. Ama siz en azından annenizi kendi elleriniz ile uğurladınız. Annemi uğurlamamı engelleyenlerden Allah için, hak, hukuk, adalet için davacıyım
Başta Sn. Bakanıma olmak üzere bu satırları okuyan herkese en kalbi sevgi ve saygılarımla.
FACEBOOK YORUMLAR