Sonuncusu Corona diye adlandırılan ve belki hiç bir zaman ortaya çıkış nedeninin aslını öğrenemeyeceğimiz pandemi başta olmak üzere dünya tarihi sayısız ölümcül veba, virüs ve hastalıklara milyonlarca can verdi kuvvetle muhtemeldir ki can vermeye de devam edeceğiz.
Mamafih Şanlıurfa yerel basını da son 15-20 yıldır çıkış sebepleri algı sever bazı siyasiler, para hırsı, ahlaksızlık, cehalet olan birçok sözde gazeteci ile kendi içinde bir pandemi süreci içindedir ve hiç kimse bunun ne zaman biteceğini bilmiyor. Daha garibi hiç kimse bu iğrenç, ahlaksız, satılmış pandeminin bitmesi için basın etiği aşısını da üretmek için çaba sarf etmiyor.
Vizyonları, eğitimleri, cesaret ve duruşları siyaset meydanı veya STK kulvarlarında var olmalarına yetmeyen bazı zengin züppelerin yerel hatta sonrasında ulusal basına enjekte ettiği yalakalık, itibar suikastleri, iftira virüsleri bu şehrin dinamikleri, kültürü ve ahlakı ile oynamaya devam ediyor.
Aralarında rüşvet ile iş yapan bazı kimselerin kurum ve belediyeler arasında köprü olanından tutun da, bazı siyasilere kadın pazarlayan pezevenklik, para karşılığı iftira atanlar bile var.
Özellikle son yerel seçimde sosyal medya şifreleri para karşılığı satıp rakip parti veya adaylara algı yaratanlar olduğunu biliyoruz.
BİR SİVRİSİNEK PARASINA KELEŞ ÖDEMESİ!
Size daha vahim bir şey anlatayım. Şanlıurfa BŞ Belediyesi ve 3 merkez ilçe ile Birecik'in 2023 yılı için ilaçlama için harcadığı ücret 5 milyon 441 Bin lira iken bazı ilçe belediyelerinin 30 milyon, bazılarının 40 hatta birinin 99 milyon ödediğini biliyor muydunuz?
EKAP'a göre aynı şahsa ait firmalar aynı ihaleye giremezler. Urfa'da bazı ilçelerin yıllardır aynı şahsın firmasına adrese teslim ihale verdiği bilgileri mevcut elimde.
İleriki günlerde açıklayacağım rakamlara göre bir sivrisinek öldürmek için adeta bir keleş parası ödemişiz ve bu şahsın kataloktan eskort da gönderdiği iddiaları da var.
Gelin Şanlıurfa Yerel Basınının duayen ismi diye anılan sevgili Sedat Atilla'dan başlayalım.
Namı Değer Serpil Çakmaklı'nın yakın dostu diyeyim, gerisini anlayan anlar zaten... Anlamayanlara anlatayım dedim ama uzun uzun kustum ve terbiyem müsaade etmedi.
Bu sözde duayen abimiz yarın sayfa makale dahi hazırlayamaz. İddia o ki yayınladığı sözde makaleleri de üniversite öğrencileri kaleme alıyor.
Gazetecilik yaptığına zaten kimse pek tanıklık etmiş değil ama ne gariptir ki bu şehre ayak basan tüm bakanlar, BŞ ve ilçe Belediye Başkanları, milletvekilleri onun evine giderler.
İlk ofisini merhum bir milletvekilimiz sayesinde satın aldığı da iyi bilinir hatta kendisine uzun yıllardır maaş bağlayan siyasilerimiz bile var.
Şöyle bir araştırdım. Bu duayen gazeteciyi özel kılan neydi diye. Tek bir emare yok. Hatta sitesi FETÖ'den kapatılan Sedat Beyi Faruk Çelik ve Zeynel Abidin Beyazgül'ün bir iki sözde gazeteci ile karakoldan kurtardığını duyduğum iddiaları var.
Garip bir şekilde siyasileri birbirine düşürme ustası olduğu halde kimse dokunmuyor bu arkadaşa. Mesela sözde Mehmet Kasım Gülpınar'ı çok sever ama daha bu seçim sürecinde Kasım Bey ve Zeynel Abidin Beyazgül arasında yalan, yanlış sürü ile laf getirip götürmüşlüğünü iyi biliriz
Evet, Sn. Gülpınar'ı çok sever ama uzun yıllardır Sn. Gülpınar'ın karşısında ve ona dair tezvirat yapan herkesle iş tutmuşluğunu artık bilmeyen yok.
Diğer birkaç sözde gazeteci gibi mal varlığını gazetecilik kimliği altında bu yönüne ve belediyelere borçludur.
Mesela Uğur Beyazgül'ün bu yerel seçimde Mehmet Canpolat'a yönelik itibar suikastinin organizatörü de Sedat Atilla'nın ta kendisidir. Tıpkı Mehmet Kasım Gülpınar'ın kazanmayacağına dair herkese garanti verdiği ve yönlendirdiği gibi.
Sayısız STK Başkanı, iş adamı ve siyasiden bu abimizin arabasının deposunu istemeyerek fullediklerini, yapmadıklarında kendilerine algı yaptığını dinlemişliğim vardır.
Duayen gazetecimiz Sn. Sedat Atilla'ya ve görkemli gazetecilik geçmişine dair yazacak çok şey var aslında ama uzatmayayım diyorum ve diyorum ki bu şehir artık Sedat Atilla ve ona benzer birkaç sözde gazeteciden kurtulmalıdır.
Bakınız, STK Başkanlarının, belediyelerin ne Sedat Atilla ne de türevlerinin çocuklarını evlendirmek, arabalarının deposunu fullemek, çocuklarına çeyiz almak, maaşa bağlamak, ofislerini yenilemek gibi bir mecburiyetleri yoktur.
Bugün itibari ile bunu yapmaya devam edenlerin ya altları ıslaktır ya da itibar suikastçisidir
Sedat Atilla ve türevleri yerel basının ayaklar altına alınmasının baş mimarlarıdırlar.
Haber yapamazlar...
Makale yazamazlar...
Hayata dair fikirleri, önermeleri yoktur...
Kültüre, sanata, spora, siyasete dair bir mok bilmezler...
Onların bildikleri tek şey dedikodu, laf taşıma, kişileri birbirine kırdırtarak para kazanmaktır oysa gazetecilik bu değildir.
Buradan Sn. Sedat Atilla'ya sesleniyorum. Çek artık o ellerini yerel basının üzerinden. Yaşlandın da zaten. Bırak evlatların bu işi şerefleri ile yapsınlar. Yok inat edersen kalemin ensen de olacak ve dedikoduya dayalı anlayışına müsaade etmem.
Evet sevgili dostlar, bugün duayen gazeteci Sedat Atilla'yı kaleme aldım. Bir sonraki yazımda masum bir kıza attığı sapkın mesajlarla yatağa atmak isteyen bir başka şahsiyetsiz sözde gazeteciyi yazacağım.
Bakanla görüştürüp iş bulma vaadi ile masum kızları tuzağına düşüren bu şahsı kaleme alacağım.
DÜŞÜNÜN!
(Peki bu insanların hepsinin ortaklaşa 10 yıldır Kasım bey aleyhine lobi yapmasının nedeni ne olabilir ? Neden istikrarlı bir şekilde Kasım beyle uğraşır bu kadro işte sorulması incelenmesi tartışılması gereken bu bence...)
Bu yazı dizim devam edecek. Her birinde yerel basının ne denli kirletildiğine tanıklık edeceksiniz.
Sevgiyle kalın...
FACEBOOK YORUMLAR