Ekrem Arpak

Ekrem Arpak

EKREM-CE

KÜLLİYE'YE ATANDIM!

02 Eylül 2024 - 16:19 - Güncelleme: 02 Eylül 2024 - 17:21

Malumunuz, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Mehmet Kasım Gülpınar bugün öğle saatlerinde yaptığı yazılı ve sözü açıklama ile partisi YRP'den istifa ederek yoluna herhangi bir siyasi partiden bağımsız bu şehre hizmet etmeye devam edeceğini açıkladı. 

Aslında açıklaması kısa ve netti ama sosyal medyada kısa sürede istifa köpürerek büyüdü. 

Bunun iki nedeni var tabii: 

1- Mehmet Kasım Gülpınar 31 Mart seçimleri sonrası artık ülkenin gündeminde ikonik bir siyasetçidir ve pek tabii her açıklaması, kararı milyonları yakından ilgilendirmektedir. 

2- Son iki aydır kamuoyunda beklenen Ak Parti'ye geçecek mi, geçmeyecek mi polemiği. 

Her eleştiri, fikir ve düşünceye saygı duymakla beraber kısa sürede yine sap ile samanı karıştıranlar, yine kasti ve amacını aşan yorum ile eleştiriler görünce bu makaleyi kaleme alma gereği duydum. 

Sn. Başkanın istifa meselesine yine döneceğim ama örneklerle gitmek doğruyu çok daha anlamamızı sağlar. 

SANATÇILARDAN KORKMAYIN! 

Sanat camiasında sıklıkla kullanılan kalbi bir inanışın cümlesi ile başlamak istiyorum makaleme.

-Nerede saz çalan, türkü söyleyen birine rastlarsanız, çekinmeyin; yanına oturun çünkü onlardan size zarar gelmez. 

Tüm kalbimle söylüyorum; bu tespit öyle doğru ki... 

Bu cümlede "saz çalan" Diye tabir edilen kişi, kişiler aslında bağlama diye bildiğimiz sazı çalanlar değil aslında. Herhangi bir sazı ki bu keman da olabilir, zurna da, piyano veya bir başka enstüman da. Burada vurgu yapılan sanatçı ruhudur aslında. 

Şair de sanatçıdır mesela, yazar, çizer, tiyatrocu, oyuncu. Burada asl olan sanatın o ince, o paylaşımcı o duygu ile hareket edebilme yetisine sahip olma ruhudur. 

Bir sanatçı ilhamını çoğu zaman acılarla bezeli duygularından, ayrılık kokan aşklarından, yoksulluktan, ideolojisinden; gücünü ise her şeyini paylaşabilme refleksinden alır. 

Sanatçı, hiç tanımadığı birinin acısı ile yana bilen adamdır. 

Sanatçı, hiç tanımadığı birisinin parmağı kesildiğinde eli kanayandır. 

Sanatçı, ekmeğini, sofrasını, cebindekini, emeğini, alın terini sorgusuz, sualsiz paylaşa bilendir.

Sanatçı, her acıyı, sevinci, gücü, parayı, makamı bölüşebilendir. 

Sanatçı paylaştıkça büyür ve bir sanatçının beslendiği en büyük kök, halktan aldığı alkış yani takdir edilmektir. 

HALK İÇİN SİYASET! 

İşte bu yüzden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Mehmet Kasım Gülpınar'ı tanıdığım ilk günden beridir ona dair teşhisim aynen şudur. 

Mehmet Kasım Gülpınar ülke siyasetinin en büyük ve nadir sanatçılarındandır çünkü Gülpınar son 20-25 yıllık siyasi konjonktür ve iklimimde tabiri caiz ise nesli tükenen ender halk ozanı/sanatçısı duygulu, ilhamını halkın iradesi, gücünü de o irade ile hareketten alan isimdir. 

Haftalardır süren Ak Parti'ye geçecek polemiği sürecinde Sn. Başkan tam olarak ne yaşadı bilemem. Bilmediğim üzerinden ahkam kesmek haddime değil, bildiklerim bana kalsın ama sizlere bir gerçeği ifade edebilirim. 

Kuvvetle muhtemeldir ki Sn. Gülpınar bu süreçte ülke siyasi tarihinde gelmiş, geçmiş ve mevcut çok ama çok az siyasetçinin asla reddedemeyeceği makamları elinin tersiyle itmiştir! Bunu da Şanlıurfa ve artık ülkemin yedi bölgesinde kendisine inanan halkın iradesine olan saygısından yapmıştır. 

Eminim ki Sn. Başkan Gülpınar  bugün istediği makamı elde ederek Ak Parti'ye çok rahat geçebilirdi ama neyi seçti; halkın iradesinin sesine kulak vermeyi. 

Ne demişti Sn. Gülpınar; halka soracağız. Halk burada kal dedi, o da kaldı. 

Çünkü Mehmet Kasım Gülpınar halka rağmen siyaset değil, halk için siyaset anlayışından asla ödün vermedi. 

İşte bu yüzden istifa açıklaması sonrası yaratılmasını beklediğimiz: 

-Bu yumuşak geçiştir. Benzeri eleştiri ve kasti algılara itibar etmeyiniz. 

Mehmet Kasım Gülpınar görevinin başındadır ve Şanlıurfa halkının 31 Mart öncesi çağrısına kulak verdiği gibi, bizimle kal düşüncesine de saygı duymuş, şimdi memleketine siyasi partilerden bağımsız hizmet etme heyecanı ile güne uyanmıştır. 

Dedim ya; sanatçılardan korkmayın çünkü onlardan zarar gelmez. 

Mehmet Kasım Gülpınar gibi siyasetin sanatçılarından korkmayın çünkü onun beslendiği güç halkın yüreği ve iradesidir.

Eleştiri yaparken Sn. Gülpınar'ın 31 Mart zaferini herhangi bir siyasi parti başarısı olarak görmenin bizi yanıltacağını unutmayalım. Sn. Gülpınar Ak Parti'de iken Urfa halkı davet etti. "Gel bizi israftan, vurgundan kurtar, irademize sahip çık" Dedi. 

Gerçek şu ki Mehmet Kasım Gülpınar herhangi bir siyasi partiden zaten kazanacaktı... Çünkü mesele parti değil, Şanlıurfa Halkının iradesine sahip çıkmaktı. 

YİNELİYORUM! 

Halkın Sn. Mehmet Kasım Gülpınar'a çağrısı şu parti, bu partiden ol çağrısı değildi. 

1- İrademiz sensin ve irademize sahip çık! 

2- İsrafı durdur! 

3- Liyakatsizliği bitir! 

4- Vurgunu bitir! 

5- Bu şehre halkı kucaklayan, paylaşımcı bir belediyecilik modeli kazandır. 

Ve emin olun daha 5 ayda halkın asıl beklentilerine gereken hassasiyet ile karşılık verildi. 

1- Tüm ihaleler şeffaf bir şekilde, halka açık, resmi ilanlar üzerinden yapılıyor. Şırnak'tan da Fas'tan da bir firma katılabiliyor. Yani adrese teslim ihale siparişi yok artık. 

2- Torpil bitti! Artık onun yeğeni, bunun oğlu, şunun kızı, falanın yakını, filanın komşusu değil, hak eden ve liyakat sahibi işe girebilir. 

3- İsraf bitti. 3 ayda sadece yakıttan 40 milyon tasarruf sağlandı. 

4- Belediyeye kurumsal bir kimlik kazandırma çalışmaları devam ediyor. 

5- Tüm zorluklara ve 12 milyara yakın borca rağmen borçlar ödenmeye başladı. 

Soru şu yani: Şanlıurfa Halkı Mehmet Kasım Gülpınar'dan ne bekliyordu? 

A- Ak Parti veya bir başka partiyi yenmesi veya zafer kazandırmasını mı? 

B- İsrafı, torpili, vurgunu bitirerek halkın iradesini yeniden etkin hale getirmesini mi? 

Tabii ki B şıkkı. O halde Sn. Gülpınar'ın YRP çatısı altında olması ile bağımsız olması neyi değiştirir? 

Ben bu karar sonrası hizmet akışının çok da hız kazanacağına, siyaset sanatçısı olan Sn. Gülpınar'ın halkın iradesinden alacağı ilham ve güç ile memleketine çok daha güzel hizmet edeceğine inanıyorum. 

Gerisi teferruattır...

Öyle bir sosyal medya var ki şimdi bakanlığa atandım desem inanacak ve eleştiri yapacak insanlar var ;)

Demem o ki Sn. Büyükşehir Belediye Başkanımızın açıklaması gayet net. Geçecek olsa direk geçerdi ve bunun önünde engel yoktu. Mesele Ak Parti'ye geçmek ise neden zaman kaybetsin ki? 

Not: KÜLLİYE'YE değil direk Sn. Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile Dışişleri Bakanı olarak atandım ;) 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
  • Yorum yazabilmek için lütfen üye girişi yapınız.