REDAŞ, yani Rusya Enerji Dağıtım Şirketi A. Ş'nin Ruhatav çiftçisini abartılı cezalar, acımasız faturalar ile sömürdüğü yetmezmiş gibi; yağmurdan yana alabildiğine cimri ama haksızlığın kar misali lapa lapa yağdığı kış mevsimi, soğuk ellerini çekiyordu Ruhatav'ın üzerinden.
Nisan ayı bile eskisi kadar yağmur olup dökülmüyordu peygamberler şehrinin kutsal topraklarına...
Annesinin kaybetmenin derin acısıyla sarsılan, Rus Parlamenter Hilşah Özçiyanov'un zorbalığı ile taziyede gözaltına alınmanın yangınında daha asi ama yaşadığı sağlık sorunlarının yorduğu Kejanov: RİGEM yani Rusya Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünde tutuklanarak hapse atılan Mr. Koyun Koçerov ve 34 arkadaşının yardım mektubunu aldıktan sonra Çipnar ilçesine gelmişti.
Mr. Koyun Koçerov ve 34 koyun arkadaşının tel örgülerin arasına hapsedilmelerine neden olan suçları çok ama çok ağırdı! Zira RİGEM'in otlama yasağı getirdiği Ruhatav mera alanlarında, midelerine Allah'ın doğaya bahşettiği taze yeşil otları mideye indirmişlerdi. Aman Allah'ım! Tarih hiç bir koyunun böyle ağır bir suç işlediğine tanıklık etmemişti ve Kejanov'un işi çok zordu. Zira koyunları savunurken her an vatan haini ilan edilebilirdi.
1949 yılından beridir ilçeyi 3 taraftan tel örgülerle çevirip Çipnar'ı dünyanın en büyük açıkhava hapishanesine çeviren, Çipnar halkının tarım ve hayvancılık yapabilme hakkına zıçan RİGEM, bir ilke daha imza atıyor ve dünyanın ilk hayvan hapishanesini kuruyordu.
Adeta Rus askeri rejimi ile yönetilen Çipnar RİGEM şubesinde batıdan gelen müdür ve diğer yöneticilere:
1- Mesai saati içinde kendileri gibi evli mühendis bayanlarla cinsel partiler düzenlemek ve bu partiyi görenlerin kafalarına silah dayayıp tehdit etmek...
2- Vatandaşın mutfağına gitmek üzere çürük et satmak!
3- Tek damla su akmayan kuyular açıp dünyanın en pahalı sulama sistemini kurmak sureti ile Rusya Devletine milyonlarca lira zarar vermek!
4- Çipnar kökenli Kürt vatandaşlara mobing, sürgün, işten atma cezaları vermek!
5- 4 milyon değerindeki son tekonoloji ürünü malzemeleri çalmak!
6- Tonlarca ay çiçeğini ateşe vermek!
Gibi sıradan şeyler serbesti. Hatta mobing uygulamaktan hapis ve tazminat cezası almış genel müdür vekili Ertugriyan Ambarniof sayesinde şubede çalışan Kürt ve Araplar arasına ırkıçılık uçurumu bile girmişti.
Ertugriyan ve genel müdüresi Ayşiyenof Işıksızagecenof zarar eden kurumu, satılan hayvaların fiyatını abartarak kar gösteriyordu. Ki RİGEM'in uzun yıllardır zarar ettiği gerçeğini herkes biliyordu ama birileri bu zararın kara geçeceği ve arazilerin Çipnar halkına kiralanması formülüne bir türlü yanaşmıyordu. Çünkü amaç kurumu özelleştirip Arap sermayesine peşkeş çekmek iddialarına uymak için çabalıyorlardı.
İşte bu muhteşem ikili bin yıllardır göçerlik yapan Ruhatav göçerleri ve köylülerin hayvanlarına otlama yasağı getirmişti.
Mr. Koyunov ve 34 arkadaşı, bu yasaklar süresinde açlığa dayanamamış ve Allah'ın otlarını mideye indirmek gibi vatan hainliği ile eş değer bir suç işlemişlerdi. Dört duvar arasında bağlama çalmayı, olta atmayı öğrenen koyunlar bir gece Kejanov'a mektup yazıp dertlerini anlatmış ve özgürlüklerine kavuşmaları için destek istemişlerdi. Ne zeki, ne akıllı koyunlardı bunlar... Hatta bazı insanlardan bile daha zekiydiler zira en azından susmuyor meleşiyorlardı seslerini duyurmak için.
Kejanov o akşam Çipnar sokaklarında öylece dolanıyordu. Kulaklarını gecenin haksızlık kokan gürültüsünden koruyan kulaklıklar aracılığı ile
-Yollar seni gide gide usandım türküsünü dinliyordu. Bu Kejanov'da ne alem adamdı yahu. Allah'ın Rus'u nereden biliyordu Anadolunun bağrından çıkmış türküleri?
Öylece dalmış yürürken, gözlerini alan bir ışık demetiyle şaşırdı. Başını kaldırıp ışık demetinin sokağa serpildiği yere baktığında dev bir malikhane gördü. Bu malikhane daha 13 ay önce 500 liralık kirasını ödeyemeyen ama Çipnar Belediye başkanı olduktan sonra vurgun üstüne vurgun yapan isme ait olmalıydı. İddialar o yöndeydi ama malikhane dediğiniz iddiaları kabak gibi ortaya koyuyordu.
Kejanov bir an durup 'Ey cumhurbaşkanım; de şimdi bu malikhanenin fakir fukaranın parasından çalınarak dikildiğini gören Çipnarlı çocuklar nasıl dindar olsunlar? diye sordu kendi kendine.
Rus tarihinde 17 oy bile almadan 17 bin oy almış Abdulyanev'in yerine başkanlık koltuğuna oturan tek belediye başkanı, 18 yaş altındaki bir kızı alıkoymak ve tacizden hapis cezası sabıkası olan yani Fernazov Uçmazov veya sahte adıyla Fernazov Soyluymuşgibiov'dan'dan başkası değildi.
Soyluymuşgibiov 13 ayda belediyenin tüm ihalelerini Uçmazov tarım yani Ahmedov Uçarov'a paket etmiş, yüzlerce dönüm araziyi cukkalamıştı. Çipnar halkı ise işsizliğin ve yoksulluğun pençesinde erim erim eriyordu. Velhasıl Ruhatav tüm tuhaflıkları ile eski Ruhatav, Kejanov yine eskisi gibi deliydi!
REDAŞ (Rusya Enerji Dağıtım A.Ş) çiftçiler üzerinde kurduğu sömürü düzeni meyvelerini vermiş, Ruhatav'da tarım bitme noktasına gelmişti. Oldum olası Putin ve iktidar partisine kale olan Ruhatav'da muhalefet partisi CSP'nin milletvekilleri halkın sevgi gösterileri arasında karşılanıyor, ilk defa iktidar partisine istifa sesleri yükseliyordu ama REDAŞ zulmü son sürat devam ediyordu.
Rusya'nın gündeminde ise kilosu 60 Euro olan kokaini burnuna pudra şekeri diye çeken ve sadece ev hapsi alan partili genç vardı. Öyle ya, yokluk, işsizlik, madde bağımlılığı, eğitimde kalitesizlik, sağlıkta çöküntüye bağlı olarak halkın gerçek gündemi asla Rusya'da konuşulmazdı. Tıpkı 104 eski Rus amiralin gündem değştiren ahmakça bildirileri gibi...
Kejanov kendi kendine:
-Arkadaş, bu ne saçmalof işlerdir böyle? diyecekken aldığı bir telefon ile saçmalofları daha da artıyordu. Telefondaki isim Ruhatav il sağlık müdürlüğünde tuhaf bir görevlendirme skandalı yaşandığını iddia ediyordu.
İddiaya göre, müdürlükte görevli bir personel daire başkanı bir saat önce buluştuğu iktidar partisi il başkan yardımcısı ile bir karar alıyor ve karar şehrin en gözde diş hastanesinde 5 hemşirenin amirlerine saygısızlık, dedikodu yapma suçlamaları ile sürgün olarak uygulanıyordu. Pardon, il başkan yardımcısının hemşire eşi ve diğer partili bir ismin eşi görevlendirme sürgünü adı altında nokta atışlarla istedikleri yerlere gönderilirken, sesi çıkmayan 3 hemşireye sürgün laik görülüyordu.
Anlaşılan oydu ki iktidar partisi il başkanlığı o hastaneyi kendi ego ve istelerine göre yeniden revize decek, kadrolar torpille şekillendirelecekti. Bu apaçık ortadaydı. Bütün bunlar olurken il sağlık müdürü Emriyenof Erkusyani'den ses çıkmamıştı.Ki zaten kimse onun olurunu alma gereği bile duymamış, il sağlığı siyasetin esiri olmuştu.
Ruhatav'da her şey saçmaloftu zaten. Şehrin en büyük markası olan Ruhatavspor battı, kapanacak derken Emin Yetmenov başkanlığa soyunmuş, takım yeni bir kurtuluş savaşı başlatmıştı. Tam Ruhatavspor ligde kalmayı başrmak üzereyken devreye giren RFF MHK Başkanı Srediyanov Tatsızneş'in eyyamcı hakemleri önünü kesiyordu. Çünkü Srediyanov başkan Yetmenov'u sevmiyor ve başarılı olmasını istemiyordu.
Kejanov şöyle bir başını kaldırdı ve artık iyice kararan göğün göğsüne sert bir bakış attı. Sonra ellerini semaya açıp:
-Allah'ım, sen bana bu haksızlıklar, hukuksuzluklara mücadele gücü, dayanma azmi ver. Geri döndüm ve birilerini duman etme aklı ver.
Mr. Koyun ve 34 koyun arkadaşına ne mi oldu?
Hapis cezaları ağır para cezalarına çarpılarak serbest bırakıldılar. Birkaç günlük yem cezaları ise + KDV ile beraber bin lirayı aşkındı. Dünya tarihi, bir gurup insanın gazinoya gidip sabaha kadar viski içse tutmayacak faturanın mahkum koyunlara kesildiğine tanıklık etmiş oldu.
Kejanov bu, yapar mı yapar....
FACEBOOK YORUMLAR