KEJANOV'DAN PUTİN'E MEKTUP!
-Yılannn!
Diye bağırdı kadın. O an Stanbola'nın şirin, sakin ilçesi Santepov'un en işlek caddesi birbirine karıştı.
Sağa sola koşarken birbirine çarpanlar, çığlıklar, korku bağırışlarıyla cadde tam bir korku tüneline dönüşmüştü. Kucağında bebeğiyle bir kadın dizüstü düşmüş dirsekleri kanıyor, aşırı yığılma nedeniyle bir giyim mağazasının vitrini patlıyordu.
Önceki gece geniz ve burun akıntısı yetmezmiş gibi esnerken dişleri birbirine vurup ön dişi sallanmaya başladığı için uyku sersemi olan Kejanov ise kadının ortalığı velveleye verdiği yılanı görmeye çalışıyordu.
Babooo!
Pardon, baboevvv ki oda neyev! Hatta Dasayev, Kuzmanovski, dobroski falan fişman… J
Sokağın başından Kejanov desin 5, siz deyin 10 boğumlu bir yılan salına salına geliyordu. Kejanov yılanı görür görmez tanımıştı! Bunun rahatlığı ile çevresini sakin olmaya davet etti ama nafile. Kundurasının topuğuna basan, ceketi omuzlarında, kıllı göğsünde altın kolyesiyle gelen bildiğimiz Ruhatav'ın tipik yılanlarından birisiydi...
-İyi de, dedi Kejanov:
-Bu hıyarın pardon hıyartof'un burada ne işi var?
Yanına sokuldu ve:
-Selamof yılanof! Ne mok yiyorsun buralada?
Diye sordu. Yılan Kejanov'u gördüğünde pek memnun olmadığını çatal dişleri arasına aldığı fakir fukaradan ihale adı altında araklanmış paracıkları hızla yuttu. Suratını ekşitip yere tükürdükten sonra:
-Hiiç, öyle gezmeye gelmiştim. Dedi ama tedirgindi.
-Ulan zırtovski! Memleketin anasını ağlattığınız yetmezmiş gibi sıra buraya da mı geldi?
Tabiii... Memlekette sinsice mideye indireceğiniz aslan kalmadı değil mi? Lağım farelerini bile tükettiniz şimdi sıra buraya mı geldi?
-Neyse, dedi Kejanov. Yılanda olsa hemşeri hemşeridir. Bana ağırlamak düşer. Yılanı aldı bir lokantaya davet etti! Lokantanın tüm personeli ve dahi patronu kaçtığı için bedevadan yemek yediler.
Kejanov bu yemek esnasında yılanın Stanbola'nın en lüks semtlerinden birinde yeni daire ve iş yeri açan Ruhatavlı bir belediye başkanı yakını olduğunu öğrendi. Aynı zamanda özendiği başkan akrabası gibi Stanbola'lı sarışın bir yılan sevgili de edinmiş, gününü gün ediyordu.
Yemekten sonra yılanı alıp denize götürdü Kejanov. Tamamen iyi niyetliydi. ‘’Garibim jetski görsün, sörf görsün. Ilık kumlar üzerinde güneşlenip biraz hayatını yaşasın. Belki yılan olmaktan vazgeçer, biraz insani duygular kaplar içini…’’ diye düşündü fakat oda ne; yılan kuyruğunu sallaya sallaya bir sörf yaptı ki aklı durdu Kejanov’un. Tabi Kejanov nereden bilebilirdi ki yılan akrabasından aldığı güçle Stanbola sahillerini tatil ve ticaret merkezi haline getireli çok olduğunu.
Deniz sefasından sonra Yılan bu kez Kejanov’u Stanbola’nın en lüks semtlerinden birine davet etti. Değeri 2 milyonluk restoranına götürdü.
-Ulan zırtov! Düne kadar evine ekmek götüremiyordun. Burayı nasıl satın aldın? Diye sormasının hiçbir anlamı olmayacağını biliyordu. Nasıl olduğu ortadaydı. Değeri 1.5 milyon olan dairesine geçtiler beraber. Birkaç genç vardı. Düne kadar donlarını giyinmeyi dahi beceremeyen bu gençler şimdilerde 50 milyonluk ihaleleri konuşuyorlardı. İhaleler Sivrek kokuyordu biraz… Biraz Virşeir. Eskiden kalma Çipnar kokulu diğer iş yerleri ve dairelere de komşuydular…
-Tıssss! Diye sısladı yılan.
-Yaa işte Kejanov Efendi, hayat dediğin öyle Ruhatav’a saplanıp kalmaktan ibaret değil! Büyükşehirlerde hayat var hayat. Hele de başkan, parlamenter yakının oldu mu hayat bir başka güzel. Diye bir nutuk çekti.
Şaşırmadı Kejanov. Daha birkaç gün önce parlamenter Özçiyanof’un amcası oğlu da Kejanov’a kırmızı bir araba ile gelip, bagajda uzi silahları var! Biz burada da çok güçlüyüz demiş. Kejanov:
-Edebinle yemeğini ye yoksa sana bendeki uziyi gösterirsem hayatın boyunca yediğin her lokma boğazında kalır deyince bu kez de parlamenteri eleştirmemesi karşılığında rüşvet teklif etmişti. Kıçlarındaki kılı bilirdi yani.
Derken Kejanov'un telefonu çaldı. Arayan ilçe emniyet müdürlüğünden bir polis memuruydu ve ifadeye gelmesini istedi. Kejanov her ne kadar Müslüman olmasa da haftada bir ifade vermek onun için namaz gibi farzdı.
Yılanın yüzüne tükürüp emniyete gitti. Sivrek Belediye Başkanı Şexmasuf Aydanyof'un avukatları şikâyetçi olmuşlardı.
Şikâyet dilekçesine bakınca güldü. Çünkü yaşı kefene eren ve akıllı telefon kullanamadığını bildiği başkanın twitter fotosu çekip dilekçeye koyamayacak kadar eski olduğunu biliyordu. Hatta twitter nedir diye başkana sorsa muhtemelen çobanların koyun güderken kullandıkları kaval falan sanırdı. Koskoca Sivrek işte böyle çağdışı bir adama teslim edilmişti. Ki zaten başkanlık falan yaptığı da yoktu. O gün boyu uyurken yaşı gereği, evlatları, yeğenleri ve Fetnih adındaki ithal yardımcı Sivrek-i soyup soğana çeviriyorlardı.
İfadesini verdikten sonra
-Artık yeter! Diyerek RİMER (Rusya Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) ne bir kaç dilekçe yazdı.
İşte o dilekçeler:
RUSYA DEVLET BAŞKANLIĞI MAKAMINA!
Sn. Putin,
(Yiyorsa Rusya devlet başkanına ismiyle dilekçe yaz :)) Ama hikaye bu ya diye...
Her ne kadar uzun yıllardır Stanbola' da ikamet ediyor olsam da, memleketine sevdalı bir ses sanatçısı ve yazar olarak memleketim Ruhatav'daki tüm siyasi ve ekonomik gelişmelerin, hizmetlerin memleketimin yararına olup olmadığının takibi vicdani, ahlaki, insani ve hukuki anlamda boynumun borcudur.
Bu bağlamda ellerinde 670 bin Rus lirası ile tamiri ve belediye hizmetlerine kazandırılması mümkün olan 16 kamyon olmasına rağmen bu imkânı kullanmayarak yine 16 kamyonun kirasına 32 milyon ve üzeri kira bedeli ödemeyi taahhüt eden Sivrsk Belediye Başkanı Şexmasuf Aydanof ve yönetiminden görevlerini kötüye kullandıkları fikri ve gerekçesi ile şikâyetçiyim.
Kiralandığı belirtilen araçların satın alma maliyetleri araştırıldığında böyle bir kira ücreti verilmesinin hukuki, insani ve vicdani tek bir yanının olmadığı ve bu ihalenin Siverek Belediyesi, Sivrek Halkı ama daha da önemlisi devletin zararına sebep olduğu görülecektir.
İhalenin iptali, ihale iptalinden doğacak tazminat ve geri kazanımların Sivrek Belediyesinde yer alan araçların tamiri ile yoksul öğrencilerin çoğunlukta olduğu okullara harcanması gerektiğine inancımla değerli ilgilerinize arz ederim.
Sn. Putin,
Yine aynı ilçede çöp ihalesine fesat karıştırıldığı kamuoyunun dilinde olup bu ihalesinde müfettişler tarafından araştırılmasını, Sivrek halkına pandemi sürecinde dağıtılması için gönderilen yardım kolilerinin Karkopridas ilçesinde bir mağazada satıldığı iddialarının da açığa çıkarılarak kamuoyu vicdanının rahatlatılması hususunda gereğinin yapılmasını bilgilerinize arz ederim. Kejanov Kızgınof Gazeteci/Yazar
RUSYA DEVLET BAŞKANLIĞI MAKAMINA
Sn. Putin yine ben!
Ruhatav ilimizin Virşeir ilçesinde ilçe belediye başkanı Salhiyaziç Ekemeyenkof ile parlamenter Hilşah Özçiyanof'un uygulamaları ilçe halkını derin mağduriyetlere itmektedir.
Belediye başkanının talimatı ile bir dönem önce 350 bin litre olan mazot ihtiyacının bu dönem 1 milyona çıkarılarak amcası oğluna paket edilme ihalesinin iptali için gereğinin yapılmasını saygılarımla arzederken, böyle bir artış için Virşeir ilçemizin nüfus ve hizmetin var olduğu iddia edilen mazot ihtiyacına doğru orantı ile 2.5 katı artmış olması gerekiyor.
Böyle bir artış söz konusu olmadığına göre bu ihale kanun ve nizamlara uygun değildir. Kaldı ki uygun olsa dahi Virşeir de her ihale Ekemeyenof ailesinin fertlerine verilmek zorunda da değildir.
Yakıt ihalesini amcasına, yardım kolisi alışını Zaçmalikof Zendikası Başkanı Amcası oğluna veren, 17 araç için 35 milyon kira ücreti ödemeyi taahhüt eden başkan ve yönetimi hakkında görevini kötüye kullanmaktan şikâyetçiyim.
İlaveten yerel seçim sonrası başkan Ekyemetof ve patoamenter Özçiyanof arasında geçen ve başkanın kayıt altına aldığı telefon görüşmesinde sözde sizin seçimde oy satın almak için 8 milyon Rusya lirası gönderdiğiniz konuşurken parlamenter Özçiyanof bu paranın 6 milyonunu kendisine istemiş, bu yüzden ikisi o gün bu gündür anlaşamamaktadır.
Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Kejanov Kızgınof
Bege Sor gibi Gazeteci/Yazar U sanatçı
***
Dilekçelerini bitirdi. Akan burnundaki sümükleri pahalı peçetesi ile silip çöpe attı Kejanov. Sonra çöpe baktı. Peçeteye bulaşmış sümüklerinin bile bazılarının ihalelerinden daha temiz olduğunu fark etti. Sonra Ruahatavlı ailelere ahlak dersi vermesi için davet edilen kendi hayatında 3 kez evlenip üçünde de sorunlu şekilde boşanan… Alkolik olduğu iddia edilen oğluyla baş edemeyen ünlü bir Rus TV sunucusu İkbalya Gürmanof’un sempzyumunu izleyip ruhunu dinlendirmek istedi Kejanov. Medeniyetin beşiği olan Ruhatavlıların İkbalya sayesinde ahlak sahibi olmalarını ve aile yapılarını kurtarmalarını gururla izledi. Hemen eve koştu. Sonuncusu Ruhatav’ı anlatan 9 kitabını da çöpe attı! Çünkü anladı ki kendi memleketinde hak ettiği değeri görmesi için birkaç kez boşanması, yalaka olması, iftira atması gerekiyordu. Oysa o 26 yıldır eşine âşıktı. İyi bir yazar ve ses sanatçısıydı ve daha da önemlisi Ruhatavlı idi.
Ruhatav da yılan siyasetinin emek hırsızlığı ile beslenen akraba yavru yılanlarının Stanbola'yı da ele geçirmelerine nasıl engel olabileceğini düşündü uzun uzun.
Aklına yengeler geldi. Çözüm onlardaydı.
Not: Bu hikâyede adı geçen tüm şahıslar, olay, şehir ve mekânlar bütünüyle hayal ürünü olup Rus edebiyatı denemesi için yazarın uydurmasıdır.
He lo, öyledir öyleeee...
FACEBOOK YORUMLAR