KABUL EDİLEMEZ GERÇEKLER & URFA VE KABİNE!

KABUL EDİLEMEZ & URFA VE KABİNE!
Günlerdir bütün ülkede ama ille de 21 yıldır olduğu gibi Ak Parti'ye yine 8 vekil veren ve Ak Parti kalesi olma özelliğini koruyan Şanlıurfalı'ların merakla, heyecan içinde beklediği yeni kabine açıklandı.

2 bakan yerini korurken, kabine öncesi biri yerli biri ithal edilmiş 2 bakanı olan Şanlıurfa resmen poposundan tekmeyi yedi ve Ak Parti'nin kalesi olmanın ödülü olarak kabine dışında kaldı.

Yeni kabineye adını yazdıranlar, kabine dışında kalanlar, günlerdir adı geçenler; kısacası hem kabine hem de kabine öncesine dair sayısız fikirler üretebilir, üzerinde tartışabiliriz ama bu kabinenin bizlere gösterdiği 3 şey var ki; gına geldi ve artık yarınlardan korkar oldum...

1- Kim ne derse desin, benim ülkemdeki yeni siyasi iklimde dürüst, liyakat sahibi ve halkta karşılığı olmak bir avantaj değil bilakis ciddi anlamda dezavantaj hatta kabahat sayılır hale geldi.

Buna itirazı olan varsa her platformda tartışmaya hazırım. Zira bu tartışma benim lehime ve sadece birkaç saniyede biter.

Mehmet Kasım Gülpınar derim, karşımdaki karşıma çıktığına pişman olur. Buyurun kabinede yer alan isimlere tek tek bakalım. Bana bu isimlerden hangisinin Gülpınar'dan çok daha vizyon, bilgi birikimi ve liyakate ama aynı zamanda dava bilincine sahip olduğunu iddia edebilirsiniz?

Seçim öncesi CHP ve diğer muhalif partilerden inanılmaz teklifler aldığı halde Ak Parti'yi terk etmeyen Gülpınar, aynı zamanda kıçına parmak attıran başkanı, yolsuzluğa, ranta, torpile, ihale vurgunlarına, sapkın ilişkilere bulaşmış bazı isimleri ile il ve bazı ilçe teşkilatının yarattığı tahribata, CHP ve Millet İttifakının Urfa'da ciddi manada güçlenmesine, işsizliğe, yoksulluğa, madde bağımlılığına, Suriyeli mültecilere duyulan tepkiye, küskünlüklere rağmen ve vekil adayı olmadığı halde sahaya inerek partisine ciddi manada büyük katkı yaptı.

Adalet Bakanı apoleti ile Urfa'ya gelen ve seçimde Ak Parti'ye zerre katkısı olmayan Bekir Bozdağ Urfa merkez ve ilçelerde zorlamalara rağmen 100-150 kişiye seçim konuşmaları yaparken, Gülpınar'ın Eyübbiye ve Siverek, Ceylanpınar mitingleri on binleri aştı.
En çarpıcı örnek ise Adalaet Bakanı Bozdağ'ın dahi ikna edemediği Menderes Atilla ancak Mehmet Kasım Gülpınar'ın ilçeye gitmesi ile en azından Cumhurbaşkanlığında tarafını Erdoğan olarak belirledi.

Bakınız; Adalet bakanına, belediyelerin ekonomik gücüne, hükümet olma avantajına rağmen Ak Parti vekil seçiminde 11 bin oy alırken, Gülpınar ve Menderes Atilla'nın buluşması ile ikinci turda oy oranı 21 bin olarak sandığa yansıdı.

2- Kabul edelim ki Ak Parti'de vefa duygusu kalmamış...

Seçim ve kabine öncesi toplamda 38 gün Ankara'da kalarak süreci takip ettim. Üzülerek ifade etmek isterim ki artık benim ülkemde bakan belirlenirken dürüstlük kesinlikle engel olarak altı çizilen bir kriter olarak hayatımıza yerleşti.

Mesela Tarım Bakanlığı için Tarımın kalbi Urfalı, vizyoner, dürüst, çiftçi kökenli olmak yetmedi zira günler öncesinden yeni tarım bakanı belliydi ve onun bakan olma kriterini ülkemde özgür bir gazeteci olmadığım için kaleme alamıyorum.

Kısacası kabine artık yakın, farklı ilişkiler üzerinden şekilleniyor. Elbette artık bizim şu mahallede neden bakan yok diye tartışan Trabzon ve Rizeliler gerçeğini de unutmayalım

21 yıldır Ak Parti'nin kalesi, son 10 yıldır elindeki en büyük BŞ Belediye olmak bir şey ifade etmiyor zira Ak Parti kurmayları ne yaparlarsa yapsınlar Urfalıların onlardan vazgeçmeyeceğini anlamışlar.

Bu yüzdendir ki bir vekil çıkaran Batman ve Bingöl Cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlık alırken, 8 vekil çıkaran Şanlıurfa avucunu yaladı.

3- Ve bence en önemlisi Urfalıların birbirleri ile olan anlamsız çekişmesi ve yabancılara karşı besledikleri zavallı, yalakalık boyutunda sevgi...

Bütün siyasi ve özel yaşamları boyunca ancak dedikodu, kirli algı operasyonları ve dışarıdan ithal edilen isimlere yalakalık yapan bazı Urfalı siyasiler Gülpınar'ın bakan olmaması için her türlü ahlaksız algıyı yaptılar.

Kabine öncesi neredeyse hepsi bakanlık beklediklerini yaydılar ama neredeyse hepsi aslında Bekir Bozdağ, Faruk Çelik ve Celalettin Güvenç'in etrafında toplanıp medet umdular.

Medet umdu cümlem nezaketimden ve artık abuk subuk gerekçeler ile gözatlına alınmaktan sıkıldığından yoksa çok daha ağır ithamları hakeden birkaç onursuzu unutmuş değilim...

ÜÇÜN BİRİ...

Siz bir şehir olarak kendi değerleriniz yerine sürekli sürü muamelesine tabi tutulmaya razı olur ve çoban diye başınıza getirilen isimlere el pençe durursanız, işte böyle kabine dışında kalır ve gerisini getirmeye terbiyemin müsait olmadığı üçün biri hikayesiyle başbaşa kalırsınız.

KABULEDİLEMEZ!

Gerçek şu ki Şanlıurfa'nın kabine dışında kalması neresinden bakarsanız bakın kabuledilemez. Tıpkı dar bölgecilik anlayışının kabineye hükmetmesinin kabuledilemez olması gibi...

81 İl valisinin, il emniyet müdürlerinin neredeyse yarısından fazlasının, Doğu Karadenizli olması artık kabak tadı vermiştir.

Bütün büyük kurumların genel müdürlerinin yine aynı bölge insanından olmasının izahı yoktur ama makalemin başında da ifade etmeye çalıştım. Siz ne yaşarsanız yaşayın ceketini assa 8 vekil verir, sürü muamelesine razı olursanız işte gün gelir böyle temsiliyetten mahrum bırakılırsınız.

İleriki günlerde sizlere Şanlıurfa'da meydana çıkan alçakça videoların, algı operasyonlarının, dedikoduların ve Ak Parti genel merkezinde Urfalılar karşı oluşan antipatinin sebebi üç pislik adamı ve gerçek hikayelerini de ele alacağım.

ÜZGÜN DEĞİLİM!

Açıkçası arkasında yürümekten daima şeref duyduğum Mehmet Kasım Gülpınar'ın kabinede yer almasını bekliyordum ama olmadığını görmek üzmedi beni zira Gülpınar'ın kabinede yer almamasının dürüst, tertemiz, şaibeye, ihale yolsuzluklarına bulaşmamış olmak gibi günümüz siyasetinde yeri olmayan ama onu seven yüz binlerce insan gibi bende her biri onur duyacağımız kabahtleri vardı.
Mehmet Kasım Gülpınar son 20 yılda Şanlıurfa'nın yetiştirdiği en önemli siyasilerden ve en önemli değerlerden birisidir.
Kabinede olmamak onun değerinden zerre kaybettirmez. Burada kaybeden Şanlıurfa ve vefa duygusu çiğneyerek seçmenin güvenini zedeleyen Ak Parti olmuştur.