İNEK BENİ TANIDI DA BEN İNEĞİ TANIYAMADIM!
"Bir arkadaş anlatıyor:
-Camiden cemaatle kıldığım sabah namazından dönerken yolda, bir ineği zorla arabaya yüklemeye çalışan bir gruba rastladım. İnek binmemek için direniyor, bir türlü binmiyordu arabaya.
Ben yaklaştım ve bir elimle ineğin alnını şöyle bir okşadım. İnek sakinleşti ve direnmeyi bıraktı. Adamlar ineği hemen arabaya bindirdiler.
Ben gururlandım ve kendi kendime:
-Sabah namazının kerameti işte dedim. Eve geldiğimde annem ağlıyordu.
-Niye ağlıyorsun? dedim.
- İneğimizi çalmışlar! dedi.
İnek beni tanımıştı, ben ineği tanımamışım..."
Genç bir okurumun whatssaptan attığı bu paylaşımı okurken içinde yaşadığımız zamanın birer piyonları olan bizleri çok güzel anlattığını fark ettim.
Oldum olası özü ve kütlesi ağır sözlere bayılırım zaten
Hani" taşı gediğine koymak" derler ya, işte ineğin tanıdığı adamın hikayesi tam da budur veya dünkü makalemde tartışmak zorunda olduğumuzu belirttiğim eşek hikesi de...
Girizgahtaki adam & inek güzellemesi tartışmadığımız, hatta kendi elimizle bir yerlere getirdiğimiz bazı eşeklerin bize ait olanı hatta kendimizi bile tanıyamaz hale getirdiklerinin hikayesidir.
PANDEMİ DE OLMASA!
Şöyle bir düşünün: Pandemi de olmasa en son ne zaman şöyle doyasıya gülümsediniz?
Eşiniz, çoluk çocuğunuz, ailenizle en son ne zaman şöyle hayatın kaygılarından uzak oturdunuz sofraya?
En son ne zaman çok sevdiğiniz bir arkadaşı, dostu, kardeşi arayıp yemeğe davet ettiniz?
Kendi derdinizden, yarının, çocuklarınızın gelecek kaygısından sıyrılıp en son kime zaman ayırdınız, halini hatırını sordunuz?
En son ne zaman bir komşunuzun kapısını çaldınız?
Benim güzel dostlarım; sahibini tanıyan ama sahibinin eliyle hırsıza teslim edilen inek misalleriyle doldu hayatlarımız farkıda mısınız?
Hayatımızın merkezine koyduğumuz siyasetin bizleri savurduğu kin, nefret, ötekileştirme, duyarsızlaşma, benden olmayan haindir anaforunda ne hale geldiğimizin farkında olan var mı?
Haydi geçtim çalınan ineklerimizi; DEDAŞ'ın abuk subuk faturalar, cezalarla sıkça yaptığı gibi cebimizden giden alın terimizi en son ne zaman tanıdıkta sahip çıktık?!
İhale vurgunları ile çalınanların emeğimiz, geleceğimiz, çocuklarımızın yarınları olduğunu en son ne zaman görüp tanıdınız?
Hepsini geçtim dostlar, hayatlarımızın tüm ağırlığını, kahrını çeken eşlerimizin bir derdi olup olmadığını en son ne zaman sorduk?
Tefeciliğin, nepotizmin, terörün, fuhuşun, işsizliğin, yoksulluğun körpe yavrularımızı sarıkız ineği misali bizden çaldığını en son ne zaman gördük?
Biliyor musunuz; bir şey itiraf etmek istiyorum: Makalemin başlığının aksine ben annemin çalınan ineğini tanıdım ve ben yıllardır ninem, annem, kardeşlerim, esmer alınlı hemşerilerimin inekleri çalınmasın diye çırpındım.
Ben ineği, inek beni ve benle inek hırsızları tanıdıkta ah biraz da siz tanısanız diyorum...
FACEBOOK YORUMLAR