Uzun bir aradan sonra ilk kez sevgili Ömer Ağ'ın moderatörlüğünü üstlendiği Panorama programında ekran karşısına geçen Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar yine kendine has söylemleri ile tüm dikkatleri üzerine çekti.
Ömer Ağ ve izleyiciden gelen tüm sorulara içtenlikle cevap veren Gülpınar'ın kararlı duruşu dikkatlerden kaçmadı. ''1583 günüm var. Benden sonra gelen ne yapar bilmem ama bu süreçte rantı, yolsuzlukları, hırsızlığı, hortumları, torpili, adam kayırmacılığı, bankamatik memurluğunu özetle haram ve israfı unutun'' Sözleri hem geceye hem de sosyal medya gündemine damga vuran Gülpınar Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan bazı görev yeri değişiklikleri, görevden almalar veya istifalar üzerinden sosyal medyada oluşturulmaya çalışılan polemiklere cevap verdi. Kurum içerisindeki bu tür değişimleri hayatın doğal akışı olarak yorumlayan Gülpınar kendisinin profesyonel ve kurumsal çalışma konusunda hassas olduğunu, iyisini değil en iyisini istediğini ve en iyisini bulana dek benzer değişimlerin devam edeceğini üzerine basa basa anlattı.
Gerçek şu ki Mehmet Kasım Gülpınar Şanlıurfa için alışılmadık ama bir o kadar sadece Şanlıurfa halkının değil ülke genelinde özlenen yeni bir yönetim modelini deniyor. Kirli ilişkilere, nepotizme, torpile, yolsuzluğe ve israfa asla müsamaha gösterilmeden, halkı sömürmeden, oy kaygısı ile yalan, yanlış vaatler ile oyalayp kandırmadan da belediyelerin yönetilebileceğini tüm ülkeye göstermeye çalışıyor. Aslında çalışıyor demek sadece 7 ayda yaptıklarına bakınca biraz haksızlık olacak.
RANTI KESİLENLERİN ZEHRİ AKIYOR!
Başkan Gülpınar'ı izlerken birilerin eskiden kalma alışkanlıklarla sosyal medyada koparmaya çalıştıkları fırtınanın nedeni çok daya iyi anladım.
Birey veya belli bir kesimin çıkarına dayalı düzenleri yıkmak oldukça zordur. Helede aylık 800 milyon lira gibi korkunç bir geliri ve tahmin edilemez boyutta borçlanma kredisinin yanı sıra görev bittiğinde kimseye hesap vermeme özgürlüğü olan Büyükşehir Belediyelerinde kronik hale gelen rantı bitirmek, birer kan emici asalaklar gibi fakir fukaranın alın terine çökenlerin sistemini bozmak pek tabii o birey ve kesimi ciddi manada rahatsız edecekti.
Şanlıurfa'da daha önce yaşadığı skandal nedeniyle uzun yıllar halkın arasına çıkmaması gereken bazı tiplerin bugünlerde arsızca saldırıya geçmesi işte tam da bu nedendendir. 10 Yıldır babasının gücü sayesinde Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nden hatırı sayılır bir maaşı cebe indiren rüşvetçi şahsın işten çıkarılınca bunu anlayış ile karşılamasını beklemek ancak benim gibi aşırı iyi niyetli insanların işidir.
Kişinin arkadaşı, dostu da aslında kendi gibi ve kendi karakterine benzer kişilerden oluşur. İşten atılınca sosyal medyada iftiralar atmaya başlayan şahsa en büyük destek tabii ki bir kurumun müdürü ile haddinden fazla iyi ilişki kurarak o kuruma gitmeden 45 bin maaş alan sözde bir gazeteci savunurdu. Öyle de oldu zaten...
Kuvvetle muhtemeldir ki önceki dönemde Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi trol ordusu bünyesinde başkanı veya kurumu eleştiren herkese fake hesaplar üzerinden salyalarını akıta akıta küfür ve hakaret etmek olan adamın biri yine fake bir hesaptan beni ve Şahin Parmaksız'ı trol ordusunun başındaki adamlar olarak suçluyor. Gerçi şimdilik fake hesaptan sonsuza kadar iftira atacağını sanan ama ileride beni karşısında görünce tıpkı diğerleri gibi el etek öpüp özür dileyecek bu şahsın beynini kullamayan eski bir trol olduğunu anladım zaten ama gelin biz eski ve yeni Şanlıurfa Belediyesi'ni sosyal medya üzerinden kıyaslayalım.
1- Eskiden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanına en ufak eleştiri yapan şahısa, gazeteciye yüzlerce fake hesap üzerinden hakaret ediliyor, yargı üzerinden şikayetler ile üzerine gidiliyordu.
Oysa şu anki yönetim de eleştiri yapan isimler aranarak belediyeye davet ediliyor. Eleştiriye konu olan mevzuya dair doğru olan bilgi ve belgeler ile önüne sunuluyor.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nin hiç bir personeli sosyal medya da eleştiri yapan şahısları tehdit etmediği gibi hemen arkasından onlarca paylaşım ile kamuoyuna yanlış, yalan bilgiler vererek gerçeğin üstünü örtmeye kalkmıyor.
2- Eski yönetimde haftalık periyotlarda personel proje ve iş başarısı ile değil yapılan ve başkanı, başkana yakın isimleri övme paylaşımlarına göre değerlendirilirken yeni yönetimde resmi hesaplardan yapılan paylaşımların altına komik, yalakalık kokan yorumlar yapılmıyor.
HALKI YOK SAYAN ANLAYIŞTAN HALK İÇİN SİYASET ANLAYIŞINA!
Pek tabi halkı yok sayan, işinde başarısız olmuş veya yolsuzluk yapan personeli bile değiştirmeyen anlayıştan, halk için siyaset anlayışına hızlıca bir geçiş yapan, ''hep daha iyi hatta en iyisi'' diyerek değişmeyecek tek şeyin değişimin ta kendisi olacağını gösteren Gülpınar yönetim anlayışını iyi okumak ve anlamak gerek.
''Ben halkımızın isteği üzerine geldim aday oldum ve onların oyları sayesinde kazandım. Onların bu desteklerini gözardı edemem'' Diyen Başkan Mehmet Kasım Gülpınar'ın ''hala kadrolar netleşmedi?'' eleştirisine verdiği verdiği ''Ben hep liyakat ve işin ehli insanlarla çalışmayı tercih ederim. Bu nedenle ince eleyip sık dokurum. Kayırmanın, torpilin hamisi olmam.'' cevabı bile bu şehirde salt birilerinin torpilli yakınları diye artık Büyükşehir Belediyesi'nde barınamayacağının belgesi gibiydi.
-Şeffaf ve ilkeli belediyecilik anlayışımızdan dolayı işe alımlar mülakat artı noter huzurunda çekilen kura yöntemi yapılıyor ve en ufak bir şüpheye yer bırakmıyor. Dedi Başkan Gülpınar.
Hemen 31 Mart yerel seçimlerinin sadece birkaç hafta hatta 2-3 gün öncesine gidelim. Seçim vaadi ile işe alınan kalifyesiz sürü ile personel gerçeği çıkar karşımıza. Tabii ki bu yolla işe alınmış ama Gülpınar'ın adaleti, vicdanı ile işe alımı kabul görmeyenler eski yönetimi özleyecek, sosyal medyadan iftiralar atacakladır.
KAPIMIZ AÇIK DE BUYURUN!
Eski yönetimin sürekli biz belediyeyi borçsuz bıraktık veya borcumuz bu kadar değildi açıklamalarına da cevap veren başkan Gülpınar ''eski yönetime göre biz belediyeyi borçsuz almışız. Üstüne esnaflar ve işletmeler bize para veriyor! Ben de diyorum ki haydi gelin çalışma arkadaşlarımız sizlere evrakları göstersin. Borcumuz varmıymış, yokmuymuş vatandaşlarımız öğrensin.
Biz göreve geldikten 16 Ekim'e kadar 1 Milyar 100 milyon borç ödemişiz. Ayrıca ŞUSKİ'ye 600 milyon borç verdik. Bu da devraldığımız borcun %10'nu erittiğimiz anlamına geliyor.
Gülpınar bunları söylerken üzerine basa basa yineliyordu. İsraf, yolsuzluk, rüşvet bitti artık. Bunlarla ilgili net ve iradeli bir şekilde işleyiş devam edecek. Halkın parası çarçur edilmeyecek. Ben gidene kadar rantsal ve yolsuzluk işlerine kati sureti ile müsaade yok!
GEÇİT YOK EVET!
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar sevgili Ömer Ağ'ın programında bütün özel ve siyasi hayatı boyunca savunduklarının aynısını söylüyordu aslında. Sadece bu kez kararlı bir şekilde artık birilerinin eskiye dönme umudunun belini kırıyordu. Büyükşehir Belediyesi'ni babalarının çiftçikleri gibi yöneten rantçılara, ATM memurlarına, nepotiztlere şu mesajı net bir şekilde veriyordu.
''Algılarınız, yalan ve isftiralarınız umurumda değil. 1583 gün boyunca size, anlayışınıza, ranta, hırsızlığa, torpile ve israfa yer yok''
Bir canlının, insanın fıtratında ne varsa öyle davranır. Gülpınar'ın fıtratında halk için siyaset, adalet, hak, hukuk, vizyon, profesyonelliki liyakat, vicdan ve kurumsallık var. Onların fıtratında ise ranttan beslenen asalaklar olmak.
Benim bildiğim Mehmet Kasım Gülpınar'ın olduğu yerde asalakların kazanması mümkün değil. Geçit yok işte, anlayın artık...
FACEBOOK YORUMLAR