EŞEĞİN VİLLASI!

EŞEĞİN VİLLASI!
Hitova ormanları yanıyordu... Şehrin etrafını saran kızıl alevler bir türlü sönmek bilmiyor, Hitova semaları yanan hayvanların et, yeşil yaprakların taze kokusuna bulanan dumanlarla kaplanıyordu.
 
250 milyonluk Rusya hep bir ağızdan lanet okuyordu ateşin çıkmasına sebep olanlara ama hiç kimsenin aklına o yangında yuvalarından olan, cayır cayır yanan hayvanlar gelmiyordu.
 
Rusya ve dünya her zamanki gibi sadece ‘’ahlar,vahlar’’ içinde ormanların kül olmasını izlerken ve bilmem kimin çocukları yaktı masalını yerken yangından kurtulmayı başarabilen hayvanlar yeni bir hayat kurmak için kara kara düşünüyorlardı. Hepsinin yüzünden büyük acılar okunuyor, çaresizliğin en ağır hallerinde ekran başında Hitova Yangını araştırma önergesinin onaylanmasını bekliyorlardı.
 
Aslan Kral kısa bir konuşma ile araştırma sonuçlanıp sebep olanlar belirlendiğinde cezasını kendi pençeleri ile vereceğini kükreyerek beyan etti. Kartal baba sebep olanları göğün göğsünden kayalıklara atacağına yemin ederken,  Çakkal Gorbatov paramparça edeceğini söyledi. Velhasıl tüm hayvanlar önergenin meclisten geçip faillerin bulunacağı ümidiyle ekran başındaydı ancak oda ne, önerge reddediliyordu.
 
Bu karar sonrası hayvanlar birliği ortak bir deklarasyon yayınlayarak bir kez daha insanlardan hayvanlara dost olunmayacağının belgelendiği artık kendi düzenlerini kurup yeni bir hayata başlanacağı duyuruldu.
 
Merkez üssü Rusya saklı bahçesev olmak üzere 15 ilçe, yüzlerce köye yerleşeceklerdi.
 
Hayvanlar doğaları gereği olsa bile birbirlerini avlamamaya yemin ettiler ama dürtülerine engel olmak için yırtıcılar gurubu aslan, kurt, çakkal, ayı, kartal, sırtlan, yılan, karga, kaplan, timsah, goril, akrep ve vaşaklar 1 ilçe de toplanacaklardı. Köylerde ise toprağı eşeleyip nefes almalarını sağlayan karınca, köstebek, fareler oluşturacaktı. Ayrıca arılar tohumları yaymaya devam edecekti. Uzun ve meşakkatli bir yola çıkmışlardı. Kararsız kalınan ise bu oluşuma kimin liderlik edeceğiydi.
 
Bir gurup kral aslan olduğu için lider onlar olmalı dedi. Bir diğer gurup en zekimiz tilkidir. Tilkiler olmalı fikrini savundu. Kartalın yükseklerde olduğu için herkesi gözlemleme gücü olduğunu savunanda oldu ancak sonunda uzun yıllardır tüm ormanda çok sevilen eşek Petrov ve çocuklarının liderlik etmesinde uzlaştılar.
 
Tüm hayvanlar yeni ve büyük bir orman için durmaksızın çalışacak, eşek Petrov ve çocukları ganimetleri merkeze taşıyıp saklayacaklar, günü geldiğinde yeni ormanlarını kuracaklardı.
 
Kolay olmadı tabi. Yüz yıllardır ihmal edilen, feodalitenin, sömürünün, hırsızlığın, din istismarının belini büktüğü insanların değerlendiremediği toprakları tarıma kazandırmak için canlarını dişlerine taktılar.
 
Yorucu tempoya kimse itiraz etmiyor, azla yetiniyorlardı ama hepsi mutlu ve umutluydular. Ancak yoksulluk hepsini çok fazla etkiliyordu. Tüm çalışmalarına rağmen gün geçtikçe hayat pahalılığı artıyor ve açlık sınırının altında yeni bir hayat kavgasında ayakta durmak neredeyse imkânsız hale geliyordu.4 yavrusunu pandemiye kurban veren Horoz İvan 5. yavrusunun ilaçlarını alamamış kahrından ölmek üzereydi.
 
Komşusu Papağan Dobrovski onun bu hallerine çok üzülüyordu. Sonunda karşısına alıp "Bana bak İvan, biz niye vergimizi eşeklere veriyoruz? Günü geldiğinde yeni bir orman kurmak için değil mi? Peki, biz bugün kendi yavrumuzun ilacını alamayacaksak yarını neyleyim?" diye sordu.
 
Hayvanlar birliği dedikoduyu yasaklamıştı. Birbirlerine güveneceklerdi. Ayrıca Eşek Petrov her defasında yoksul olmanın şükredilmesi gereken güzel bir şey olduğunu ve fakirlerin cennete gideceğini söylemişti. Gerçi eşek Petrov ve çocuklarının lüks bir hayat yaşadığına dair fısıltılar az değildi ama kimsenin umurunda değildi. Yenidünya hayvanları kesinlikle dinlerine bağlı, dürüst hayvanlardılar. Birbirlerine ihanet etmezlerdi.
 
O gece yavrusunun durumu ağırlaşınca dayanamadı İvan. Sırtına aldığı gibi ilçe merkezine gitti. Sordu soruşturdu ve eleğin oğlunun yaşadığı evin adresini buldu. Ev demeye bin şahit gerekiyordu. Bu yapının ev değil havuzlu villa olduğunu söylediler ve eklediler. "sakın karşı çıkma çünkü liderler böyle evlerde yaşar!" Yıllardır ahırdan bozma kümeslerde yaşayıp tüm kazancını eşek ve oğullarına veren İvan bunu içine sindiremedi. İlçede birkaç gün kalıp eşeğin oğlu ve yardımcısı diğer eşekleri gözlem altına aldı.
 
Eşek diğer hayvanların birikimleri üzerine kendine bir saltanat kurmuştu. Lüks eyerler, pahalı yemler, sarışın, esmer eşek sevgililer edinmişti. Yardımcılarından birisi savaştan kaçan kadınları resmen fuhuşa zorluyor hatta ses kaydı sosyal medyaya düşmüştü.
 
Oturup 15 mesaj gönderdi diğer ilçelere. Birkaçından "durum aynı" cevapları geliyordu. Tüm hayvanların barış ve bereket içinde yaşama hayaliyle çıktıkları yolda birileri hayvanlar âlemini eşek cennetine çevirmişti.
 
İvan bir an "ah! Dedi gagasını taşlara vurdu. Papağan Dedenin" yahu eşekten lider olmaz. Gelin akıllı birisini seçelim" sözlerini hatırladı ama olan olmuştu. Hayvanlar kendi elleri ile baş diye seçtikleri eşekler yüzünden tüm emeklerini kaybetmişlerdi. Üstelik güç, makam onlardaydı.
 
Birkaç merkezde eskiden sırtında tonla yük akşama kadar köle gibi çalışıp yem bulamazken şimdilerde kendileri ve akrabaları lüks villalarda ikamet eden eşekler vardı. İhalelerin hepsi eşek ve eşek soyuna veriliyor, diğer hayvanlara ancak yardım adı altında birkaç kilo kuru erzak dağıtılıyor ona da hizmet deniyordu.
 
Bir merkezde geçmişte 16 yaşındaki ceylana tecavüz edip evde rehin tutan, bundan ceza alan; bu nedenler soyadını değiştiren bir eşek liderlik ediyordu mesela...
 
Diğer iki merkezde eşeklerin ikisi birkaç arabasını kiralamak için milyonlarca hayvan parasını ihale adı altında akrabalarına peşkeş çekmişti.
 
Bazı eşek sıpaları bile lüks araçlara binerken İvan civcivine ilaç parası bulamıyordu.
 
Öyle düşünceli dolaşırken bir markettin raflarında duran kolilere takıldı gözleri. "Ü ürü üüüü" diye çığlık attı resmen. Çünkü bu koliler ücretsiz dağıtılması gerekirken markette satışa sunulmuştu.
 
Kaldırımda diz üstü çöktü İvan. Civcivi nefes alamıyordu artık ve cebinde 1 kuruş hayvan lirası yoktu. Derken yanlarına bir ceylan yanaştı. Kulağındaki ince şirin küpeleri çıkarıp İvan'a uzattı.
 
-Al İvan amca al. Ben artık sevdiğimin hediye ettiği bu küpeleri taşıyacak kadar temiz bir ceylan değilim. Bari civcini kurtarsın... Diyerek uzattı.
 
İvan şaşkınlıkla dinledi genç ceylanın dramını.
 
Genç ceylan uzun süre işsiz kalmış sonrada bir eşek tarafından işe konulma bahanesi ile kafese kitlenip defalarca tacize uğramıştı. Kendisi hevesini aldıktan sonra da yardımcısı eşek ve sıpalara da sunmuştu talihsiz ceylanı.
 
Ve o ceylan gözyaşları içinde uzaklaşırken civciv can veriyordu.
 
İvan o gün far ketti ki kendi elleriyle seçtikleri eşeklerden bazıları güvercinlere, kelebeklere, kuşlara ve diğer hayvanlara yaşama hakkı vermeyecekti.
 
Allah inancı ile kurmaya çalıştıkları yeni orman düzeni bu inancı sömüren bazı eşekleri zengin ederken geriye kalanlara fakir oldukları için şükretmek ve cennete gidecekleri için mutlu olmak kalmıştı.
 
Diğer hayvanların yaşam kavgaları değil, eşeğin villasıydı asıl ve önemli olan vesselam. Suçlu olan eşekler değil, okuma yazması, şehirde karşılılları, vizyon, bilgi birikimi olmayanları lider seçen kendilerindeydi. Aslanın aslanlığını kaybettiği şehirde bazı eşekler hayvanlar alemine kral olmuşlardı. Hikaye bundan ibaretti.

15 ilçeden sadece birkaçı bu tehlkeyi erken fark edip liderliği aslana teslim etmişlerdi. O ilçelerde eşek villaları yükselmiyor, hayvanlar azda olsa yarına umutla bakıyorlardı.
 
Not: Bu hikâyede adı geçen tüm olaylar, isimler, mekânlar bir edebiyat eseri denemesi için karakterize edilmiş olup yazarın uydurmasından ibarettir.
 
Öyledir, öyle...