DEĞİŞİM & BALYOZ TAMAM DA SORUN BİTTİ Mİ!

DEĞİŞİM & BALYOZ VE SORUN BİTTİ Mİ!

Son birkaç aydır hayli durgun akan Şanlıurfa siyaset nehri, il başkanı Bahattin Yıldız'ın aday olmayacağını açıklamasıyla yine yeniden sele dönüştü ve yine tehlikeli, sorunun, sorunların çözümünden, objektif bakış açılarından, liyakattan yoksun, Şanlıurfa ve Şanlıurfa halkının temel sorunlarının çözümünden uzak tehlikeli, azgın sular misali hepimizi önümüze kattı...

Doğrusu, sahip olduğu yeraltı, yerüstü zengin kaynaklara rağmen neden yoksul kaldıklarını; hemen her gün patlak veren nepotizm mahsulü torpilleri, işsizliği, can çekişen sağlık, eğitim sorunlarını sorgulamayan...

Siyasileri şehrin geleceğini inşa edecek hizmetler noktasında teşvik edecek refleksi göstermekten uzak ve hizmet, adalet, hak hukuk noktasında talepkar olmayan memleketimin siyasi konu ve figürlerini bu kadar kişiselleştirmelerini; hayatlarının merkezine koyup adeta yaşam şekli haline getirmelerini anlamıyorum ve hiçbir zaman da anlamayacağım...

GÜNAH KEÇİSİ BAHATTİN GİTTİ YA SONRA?

Mesela çok merak ediyorum: Tek bir Allah'ın kulu çıkıp öyle veya böyle; ''biri genel diğeri yerel olmak üzere iki seçimi partisi adına yüksek başarı oranı ile atlatmış il başkanının günah keçisi misali tekrar aday olmayacak hale gelmesinin Şanlıurfa'nın on yıllara dayalı tüm sorunlarının çözümü müdür?'' sorusunu soracak mı?

Merak ediyorum: Koltuğa oturduğu ilk günden beridir hataları yanlışları ile ben dahil neredeyse her gün yerden yere vurduğumuz. Özel hayatını didik didik ettiğimiz... Diğer hırsızlar, nepotistler, torpil ve ihale vurguncuları merhum Kıvırcık Ali'nin türküsündeki nakarat misali ''Şeref ekmek bulamazken şerefsizler budu'' lapur lupur mideye indirirken; neredeyse basurumuzun azmasının suçlusu ilan ettiğimiz Bahattin Yıldız artık yok da; bitti mi tüm sorunlarımız?

Mesela Şanlıurfa'da rekor düzeye gelen tefeciliğin mucidi Bahattin Yıldız'dı da bundan sonra gelecek olan başkan bitirecek mi bu sorunu?
Mesela bir karış arazi için biri birlerine kurşun sıkan kardeş cinayetlerinin tek azmettiricisi Bahattin Yıldız'dı da yeni gelen başkan asıl sorunun devletin kontrol altına almadığı, gelişi güzel kullanıma bıraktığı meraları paylaşamamaktan olduğunu bilen ve masaya yumruk koyacak kadar güçlü bir isim mi olacak?
Mesela benim devletim, iş insanlarım, STK'larım, Milli Eğitim Müdürlüğüm bu pandemi sürecinde yüz binlerce tablet dağıttı da Bahattin Yıldız mıydı çocuklarımızın tabletlerine el koyan? Veya taşımalı eğitimi eve taşınacak vurgunlar haline getiren sömürü sisteminin başında isim? Şimdi yeni gelen başkan yerlerde sürünen milli eğitimi ayağa kaldıracak bilgi birikimine ve sihirli değneğe mi sahip?
Mesela bizim tüm siyasilerimiz her gün DEDAŞ zulmüne halktan yana tavır koydular da Bahattin Yıldız tek başına mı DEDAŞ'ı destekledi? Yeni gelen başkan DEDAŞ zulmüne dur diyecek cesarete, yüreğe sahip olacak mı?
Mesela benim hükümetim, devletim Şanlıurfa da tarım, hayvancılık, turizm ve sanayi hamleleri başlatıp yüz binlerce insana iş istihdamı alanı yarattı da veya siyasilerimiz bu yönde adım attılar da Bahattin Yıldız mı engelledi gençlerimizin işe girmelerine? Yeni gelen başkan mantar gibi ürüyecek fabrikalar mı açacak? İşsizlik bitecek mi?
Mesela siyasilerimiz birkaç tane daha üniversite yapılmasına önayak oldular da Bahattin Yıldız rektör mü atamadı veya bütçelerine onay mı vermedi? Yeni gelecek başkan şehrimizi üniversite şehrine mi çevirecek?
Mesela Şanlıurfa siyasetinin üzerine kara bir leke olarak çöken çirkin, ahlaksız ilişkilerin tek sorumlusu Bahattin Yıldız mıydı? Herkes nefsine sahipti de Metropoller de metreslere ayrılan lüks dairelerin hepsinin tapusu Bahattin Yıldız'ın adına mıdır? Yeni gelen başkan hadım edilmiş mi olacak?
Mesela siyasilerimiz bu şehrin sağlık sorunlarını çözmek için devasa şehir hastanesine imza attılar da Bahattin Yıldız da ve başhekim mi atamadı? Yeni gelecek başkan sağlık uzmanı mı?
Mesela henüz kırkına dahi gelmeyen Bahattin Yıldız mevsimlik işçi sorunumuzun tek sorumlusudur ya, yeni gelecek başkan mı çözecek?

Bu bir Bahattin Yıldız güzellemesi veya Bahattin Yıldız'ı savunma, mağdur gösterme makalesi değil dostlar. Bu bizim acı gerçeğimizin ta kendisi olup siyasetin s'sini dahi bilmeden bizi yönetenlerin birer koyunları olduğumuzu anlatmaya çalışacağım düşüncelerimdir. 

Elbette ne Bahattin Yıldız yukarıdaki sorunların çözüm adresidir ne de yeni gelecek başkan...
Çünkü o kadar siyasetten habersiz o kadar zavallı ve güdümlüyüz ki il ve ilçe başkanlarının birer hizmet değil, hizmet ve teşkilatları kontrol ve temsil makamları olduğunu dahi bilmeden dün Bahattin Yıldız'ın omuzlarına yüklediğimiz tüm günahlarımızı yarın yeni gelecek isme yükleyeceğiz. Allah şimdiden yar ve yardımcısı olsun diyorum çünkü inanılmaz acımasız bir milletiz.

Acımasız, cahil ve ne savunduğunun farkında olmayan, oy ve gönül verdiği partisinin siyasi çizgilerinden bihaber, salt dedikodu ve bir şey başaramamanın kuyruk acısını başaranların burnundan getiren bir anlayışa sahibiz...

Bir o kadar korkak!

Elbette Bahattin Yıldız dört dörtlük, kusursuz, mükemmel birisi değildi. Sahi hangimiz öyleyiz ki?
Elbette sürüyle hataları vardır Yıldız'ın, hangimizin yok ki ama mesele bu değil işte... Mesele Bahattin Yıldız'ın yerine gelecek isim veya isimlerin veya Yıldız'ın gitmesinin , kalmasının sorunlarımızın çözüm noktası olmadığını hala idrak edememiş olmamız...

ADAY BOLLUĞU!

Şanlıurfa'nın kurt ve usta gazetecilerinden Ahin Güneş'in Ak Parti il başkanı için adı geçenler başlığı ile verdiği listeye baktım da: Maşallah! Şanlıurfa tarihindeki ikinci kurtuluş savaşı zaferini kazanmış yahu! Kutlamalara neden başlamadığımızı hala anlamış değilim. Vurun Bahattin'e işte. Aha da gitti ve şehir kurtuldu. Eski kral öldü, yaşasın yeni kral diye bağıralım da lav ma haho niye anlamıyoruz. Ne Bahattin kraldı ne yeni gelecek başkan kral olacak...

Hadi gelin Ahin Güneş'in ismi geçenler listesine göz atalım.

Bir önceki BŞ Belediye başkanı Nihat Çiftçi, bir önceki BŞ Başkan Vekili Nihat Kılıç, İş İnsanı Mehmet Günak, Şair, iş insanı ve siyaset adamı Abdurrahman Kırıkçı, bir önceki Haliliye belediye başkanı Fevzi Demirkol, Şanlıurfa'nın sevilen simalarından Habib Aslan, Avukat Ali Acar, Mustafa Tepe, Ahmet Aksoy, Yasin Fırat Çiftçi, Cüneyt Altıparmak, Av. Bekir Kan.

Buna ilaveten benim bildiğim eski Ak Parti başkanlarından Yusuf Eğilmez, İbrahim Kızılelma... Bir de ben!

Yazdığım isimlerin hepsi (ben hariç) birbirinden değerli, geçmişleri, yaptıkları ile bu şehrin birer evladı ve önemli isimleridirler. Ama iddia ediyorum ki, hepsini birden il başkanı yapalım yine zırnık bir değişim olmayacak Şanlıurfa da. Çünkü değişimin adresi Ak Parti il başkanlığı makamı değil ki...

DEĞİŞİM VE BALYOZ!

Beni takip edenler hatırlar; Ayşe Çakmak Hanımefendinin AB Uyum Komisyonu Başkanı, Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili M. Kasım Gülpınar ile Siverek Belediye Başkanı adayı unvanı ile cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın makamındaki fotoğraf karesinin üzerine ''BALYOZ'' notunu düşerek değişim rüzgarının esmeye başladığını ve değişimin harekete geçmekte kanımca geç kalan gerçek adresini net bir şekilde ifade etmiştim.

Evet, kabul eder veya etmezsiniz... 
Sever veya sevmezsiniz...

Benim yıldır avazım yırtılıncaya kadar haykırdığım ve masaya yumruğunu vurmasının sadece Şanlıurfa için değil bölge halkı için tek çözüm, umut ve aydınlık yarınlara atılacak en büyük adım olan M. Kasım Gülpınar'dır yarınlarımıza vicdanın, vizyonun, adaletin, hakkaniyetin etrafını ördüğü insanca yaşama devriminin gerçekleşeceği adres.

Bana kalırsa geç dahi kalmıştır!
Bana kalırsa sahip olduğu güç ve üzerinde barındırdığı büyük gelecek potansiyeli harekete geçirme noktasında cimri davranmıştır Kasım Bey...

Elbette siyasetin farklı dinamikleri vardır. Elbette herkes gibi Kasım Gülpınar'ın da kendine dair en doğru zamanı seçme ve adım atma hakkı vardır ama kendisine duyulan sevginin büyüklüğü baz alındığında ülkenin ender simalarından birisi olması hasebi ile sevdiklerini bekletmiştir...

Değişim Bahattin Yıldız'ın günah keçisi ilan edilmesi ve hepimizin günahlarını onun üzerinden aklama zavallılığımızın getireceği yeni başkan değil, Cumhurbaşkanımızın vizyonuna, vicdanına, duruşuna büyük güven beslediği ve aldığım duyumlara göre büyük teveccüh gösterdiği M. Kasım Gülpınar'ın boy verdiği bu coğrafyaya adaleti, hakkı, hukuku, vicdanı, temiz siyaset ve bölge halkını rafaha götürecek hatta ülkenin siyasi ,ekonomik dengelerine olumlu etkileri atacak yeni değişim hareketidir.

Gülpınar, aslında Siverek gibi zorlu bir ilçeye Ayşe Çakmak ismini sert siyasetin orta yerinde dağ gibi bırakarak değişim rüzgarının bir düşünce ve yenilenme, sorunlarından arınmış, tüketen değil üreten ve öz kaynakları ile ayakları üzerinde duran bir Şanlıurfa hatta bölge değişim devrimi sinyalini vermiştir. Bu devrimi gerçekleştirecek her türlü bilgi birikim, yürek, vizyon, merhamet gerçek bir Allah dostu ve Mezopotamya'nın son aristokratlarından olan Gülpınar'ın genlerinde, damarlarında, düşüncesinde vardır.

Ben kendisinin geç kaldığı bu değişim balyozunu indirdikten sonra mutlak bir şekilde şehrine, bölgesine liderlik ederek halkın umutlarına aydınlık serpeceğine inanıyorum.

BİZE DÜŞEN!

Evet, az ya da çok tanıdığım ve tanıdığım için günah keçisi ilan edildiğim M. Kasım Gülpınar dev bir güçtür ve düşünce devrimi ile Ak Partinin Şanlıurfa ile bölgede kendini revize etmesi, dinamiklerini yeniden hareke geçirmesinin en önemli ismidir ama yetmez!

Şanlıurfa halkının hatta tüm Ak Partililerin ve dahi ''Bizim tek derdimiz Şanlıurfa'dır'' diyen muhaliflerin, esnafın, STK'ların Urfa tarihinde bir kez olsun yabancı ağabeylere, transfer isimlere gösterdiği ilgi ve desteği Gülpınar'a göstermeli, etrafında tek yürek toplanıp işsizlikle başlayan ve giderek kangren haline gelen onlarca sorunun çözümü için el ele mücadele etmelidir.

Zaten hazır ve güçlü olan bir Gülpınar'ın bu büyük destekle başaramayacağı hiçbir şey yoktur.

İlle de Ekip, ekip, ekip! 

M. Kasım Gülpınar'ın üzerinde barındırdığı o büyükler değerleri halkın hizmetine sunacaksa hepimizin koyun gibi olmaktan vazgeçip sorgulayan, çözüm önererek ve tüm gücümüzle yanında olmalıyız. 

SİVEREK DEVRİMİNE NE KADAR HAZIR BIRAKIN FARUK ÇELİK TAKINTISINI!

Şanlıurfa da bugün patlayan bir iddiaya göre Faruk Çelik destekli Avukat bir hanımefendi il başkanlığı için genel merkez ve Şanlıurfa da kulis çalışmalarına başladı. Yahu, Faruk Çelik uzun yıllar Urfa'ya hizmet emiş sonrasında gitmiştir. Urfa da değildir. Nedir bu Faruk Çelik'i ille de Urfa siyasetinin merkezine çekme inadı?

Kaldı ki, Şanlıurfa farklı dinamikleri ile Siverek'teki kadın başkan devrimine hazır değildir. Ha, bahsi geçen kadın profili Güler Kama İzol gibi büyük ailesi, bekraundu, referansları, projeleri, aldığı başarı ödülleri ile güçlü bir kadın profili ise anlaşılabilir ama Faruk Çelik imzalı ve ille de Faruk Çelik'i Urfa siyasetinin merkezine koyma hevesiyle adı Urfa siyasetinde dahi zikredilmeyen bir ismin (Kim olduğunu gerçekten bilmiyorum) bu göreve talip olmasını doğru bulmuyorum, Urfa buna hazır değil.

Ha, bana Güler Kama İzol deyin anlarım veya benzer geçmişi olan başarılı kadınlarımız (Varsa tabi...)

Değişim başlamıştır...

Peki ya vefa?

Yıllarca emek verdiğim kendi kanımdan olanın ayıbından sonran kimseden vefa bekleyecek kadar aptal değilim artık. Allah'a havale ettim gitti...