BANA BİR MASAL ANLAT Sn. GÜLPINAR!

Lütfen Sn. Gülpınar; hele şöyle bir oturalım da bana bir masal anlat. İçinde en az yüreğin kadar kocaman sevgi ve o sevgiyle yüzlerini güldürdüğünüz öksüz, yetim çocukların gülüşleri olsun. 

Mesela öyle bir masal anlat ki Sn. Vekilim; içinde memleketimin gencecik çocuklarının yoksulluktan, madde bağımlılığından intihar etmediği, kan davalarının barışa durduğu, kardeşin kardeşi bir köpek, 1 koyun, 1 dönüm arazi için vurmadığı yarınlar olsun. 
Dedikoduyla, hesutlukla, kıskançık, algı operasyonları ile işin olmaz bilirim Sn. Gülpınar. Senin dilinden bir masal dökülsün sabahlarımıza ve içinde Urfalının Urfalıya beslediği düşmanlıklar yerlebir olsun, tükensin bu yüzden kahdeden geri kalmışlığımız. 

Mesela iktidarı, muhalefeti bu memleket için tek yürek olmuş, çiftçimizin, esnafımızın, köylünün, yetimin, öksüzün yeniden gülümsediği bir masal anlat Vekilim. 

Öyle bir masal ki, tefecilik düşkünün canını almasın gayrı. Bizim çocuklarda en kaliteli üniversiteleri kazanacak eğitimi alsın. Bitsin gençlerimizim metropollerin çöplerini toplama çilesi ve içinde mevsimlik işçilerin hüzünlerinin bittiğine dair halaylara durduğumu mutlu günler olsun. 

Çok şey istemiyorum Sn. Vekilim; öyle bir masal sadece... İçinde sen gibi olmasa da çeyreğin kadar vizyon, liyakat, bilgi birikimi; merhameti, vicdanı olanların bizleri yerelde ve Ankara'da temsil ettiği günler olsun. Mesela çoğalsın haktan, hukuktan, halktan yana olan siyasiler. Birkaç Gülpınarı açsın ma ne olur ki...

İhale vurgunlarının, nepotizmin, torpilin olmadığı bir masal anlat Sn. Gülpınar. Çünkü bilirim: Sen, salt makam için, oy için kimseye içinde yalan, dolan, oyalama, kandırma olan sözler sarfetmezsin. En az senin kadar güzel olur masalın... 

Bana bir masal anlat Sn. Vekilim. Enerji, tohum, yakıt yüzünden boş kalan bereketli topraklarda yeniden altın sarışı buğday başakları güneşe dursun. Çiçek açsın Karagül, leler ama mercimek, pirinç, fıstık bereket diye filizlensin memleketimde. 

Bana, makamından güç alıp beni, ben gibileri, fakiri, yetimi, öksüzü sömüren, baskı altına alan siyasilerin değil, o makamlara sen gibi adalet, vicdan, vizyon, bilgi ve saygınlık katanlarun olduğu bir masal anlat. 

Hele bir anlat Sn. Gülpınar. Kardeş kardeşi üç kuruşa ulu orta satarken kaç dönemdir milletvekili maaşını öksüz, yetim öğrencilere bağışladığın peri masalını. Anlat ki örnek olsun ve o çocukların rızıklarını sömürenler utansın. 

Senin masalında hakkın olduğu halde tek bir ağır kesici ücreti bile devletten alınmamışken, sağlık sektöründen yoksul hastanın ilaç parasını sömüren vicdansızların olmadığı bir masal anlat, lütfen! 

Bana bir masal anlat Kasım Gülpınar vekilim. Sahip olduğun güce rağmen bir insan nasıl o gücü birilerini ezmek, sömürmek, çalmak, ihale için kullanmazın onurlu duruşu olsun içinde. 
Lütfen Sn. Vekilim, uykusuzum, yorgunum doğru durmaktan. Hele şöyle bir masal anlat bana ki kızlarıma "Korkmayasınız, bu dünyada milletvekili de olsa, iyi insanlar var hala diyebileyim..." Umudumuz olsun Sn. Vekilim. 

Bana, bize öyle bir masal anlat ki, içinde memleketimin içine düştüğü bu çukurdan senin gibi yürekler sayesinde çıkacağına dair hayaller kuralım. En az senin kadar yürekli olsun bu masal vekilim. O kadar saf, o kadar temiz.

Mesela öyle bir masal anlat ki Sn. Vekilim; içinde memleketimin gencecik çocuklarının yoksulluktan, madde bağımlılığından intihar etmediği, kan davalarının barışa durduğu, kardeşin kardeşi bir köpek, 1 koyun, 1 dönüm arazi için vurmadığı yarınlar olsun. 

Bize ankat hele, bunca kirlenmişliğin içinde nasıl koruyabidlin yüreğindeki adaleti, sevgiyi, merhameti ve nasıl tertemiz kalabildin biz bu kadar kirlenmişken boğazlarımıza kadar?
Birileri makam için kendi partilisine kumpas kurarken, partisinin kurmaylarına şikayet ederken ve ya kendisi için çırpınırken; sen nasıl dışında kaldığının masalını anlat bizlere...

Benim masalımı bilirsin Sn. Gülpınar... Bu memleketteki kirlenmişliği anlattıkça ekmeğinden, annesinden, çocuklarından vurulan deli adamın biriyim. Bana öyle bir masal anlat ki, böyle deli kalabileyim mesela. Düzenin akıllısı olmaktan çok korkuyorum Sn Gülpınar...
Bugün Sn. Fakıbaba'ya sordum ve dedim ki; söylesene Fakıbaba: Nereye gidiyoruz böyle? diye.

Şimdi ve geç olmadan; bana, bize, memlekete öyle bir masal anlat ki Gülpınar vekilim, yolumuzu kaybetmeyelim ve gittiğimiz yolun sonunda adaletin, vicdanın, barışın, umudun olduğu inancımızı yitirmeyecek gücümüz olsun.

Allah daima seninle, daima yar ve yardımcın olsun. Bir masal rica ediyorum  ne olur yani. Allah büyüktür şüphesiz. Öyle masal anlat ki, bu vicdansızların içimize düşürdüğü şüpheler ruhumuzu çalmasın...

Sevgiyle Sn. Gülpınar, sevgin, yüreğindeki saflık daima rehberin olsun.