AHLAKSIZ!

Bir toplum, bir millet için hukuk çok önemlidir ama bizim başka bir şeyi yeniden öğrenmemiz lazım: AHLAK!

Çünkü ahlak yoksa, ADALET zaten var olamayacaktır... 
Hal böyle iken özellikle son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntıların, küresel coronavirüs salgınının yanı sıra 84 milyonu neredeyse ortadan ikiye bölen siyasi kutuplaşmaların etkisiyle, içinde bulunduğumuz psikolojik buhranların ahlaki değerlerimiz üzerinde yarattığı tahribatları masaya yatırmadan nasıl bir adil düzen inşa etmeyi hayal edebiliriz ki? 

Gün ışıdığında yeni bir Bayram sabahına uyanacağız. Şöyle bir sosyal medyaya baktım. Yaptığı yolsuzlukların ülke gündemine düşerek alay konusu olduğu bazı isimlerin umre/hac ziyafetlerini hayatın ve güzelim dinimizin hangi gerçekliğine sığdıracağız? 

Haydi haddimi aşmayayım ve makalemi zavallı aklımın dar coğrafyası, doğduğum Şanlıurfa üzerine yoğunlaştırayım. Mesela peygamberler şehri olarak bilinen memleketimde kirletmediğimiz hangi ahlaki değerimiz kaldı da 2.3 milyon nüfusunun adil şartlarda yaşadığını iddia edeyim? 

Malumunuz ve nacizane 3. Bölümü bayramın 2.günü BeyazTv'de pazar günü saat 14:50'de yayınlanacak bir Tv programına imza atıyoruz. Bir Masal Şehri Şanlıurfa adını koyduğumuz programımızda Şanlıurfa merkez ve ilçelerinin kadim tarihini, gezilecek doğal ve tarihi güzelliklerini, kültürel değerleri ve gastronomisini ekrana taşımaya çalışıyoruz doğrudur ama aynı zamanda yöre halkının o eşsiz insani yapısını da ekrana taşıma çabasındayız. 
Peki, değerli iş insanı Mehmet Cemil Beyaz'in taşın altına elini koyduğu, yönetmeni, kurgucusu, kameramanları, setçisi, sesçisi ile Şanlıurfa masalı üzerinde adeta titrerken şehirde neler oluyor, düşündünüz mü hiç? 

GÜLPINAR'I GÖRDÜNÜZ MÜ?

Dedim ya; yaptıkları yolsuzluklar ülke gündemine düşen birileri umre/Hac vazifelerini sosyal medyada öyle bir masumiyet ile ilan ediyorlar ki; ulan dersin aile boyu akrabalarını torpille işe koyan o değil Ekrem Arpak...

Öyle dualar paylaşıyor ki; dersin o ihale vurgunlarını o değil Ekrem Arpak yaptı...
Gün geçmiyor ki Şanlıurfalı bir siyasetçi veya bürokrat ulusal medya da bir rezillikle, skandal bir habere özne olmasın ve maalesef yüzde 99'u doğru haberler. Utanıyor insan, yerin dibine giriyor ama onlarda utanma ne gezer?

Sosyal medyadan Şanlıurfa halkına dürüstlük, ahlak, siyasi etik dersi veren adam Sözcü gazetesine kardeşine torpil yaptığı haberi ile düşüyor da, sanırsın Ekrem Arpak'ın kardeşine torpil yapıldı...

Yahu, ibadet Allah ile kul arasında değil midir? Mesela mesele Allah dostu olmaksa, dürüstlük, temizlik, vicdan, merhamet, vizyon ise Şanlıurfa'da Mehmet Kasım Gülpınar'ın önünde kaç isim sayabilirsiniz? Peki, siz Gülpınar'ın sosyal medyasında ibadetinin şovunu yaptığına tanıklık ettiniz mi? Edemezsiniz çünkü M.Kasım Gülpınar'ın kendini topluma din üzerinden ve yalan yanlış, abartılı bir müminmiş misali aklamak gibi telaşı yok...

Ahlaksız adam ahlaksızdır arkadaş. Sosyal medya da ibadet ettim paylaşımlarıyla ahlaklı olunmuyor yani.

GÖÇMEN SORUNU!

Bu ülke, 15 Temmuzda başını Fethullah Gülen'nin çektiği kanlı bir terör saldırısına, darbe kalkışmasına tanıklık etti, hatırladınız mı? Hükümet bu terör örgütü ile yıllardır ciddi bir mücadele verdiğini defalarca deklare etti. Peki, Şanlıurfa'da durum nedir biliyor musunuz?
İddia diyorum ki; Şanlıurfa'da direk ya da endirek bu örgütle ilişkisi olanlar bir şekilde paçayı yırtarken, birçok masum onlara kurban edildiler. Yalan, yanlış bilgiler ve iftiralar ile...

Örneğin; 15 Temmuz'a kadar FETÖ/PYD nedeniyle kapatılan TARAF ve ZAMAN Gazetelerinin Şanlıurfa temsilcileri kimlerdi hatırlıyor musunuz? Bu arkadaşların 16 Temmuz gecesi kim, kimler tarafından karakollardan kurtarıldığını bileniniz var mı?

Neyse, meselemiz bu değil. Meselemiz bu akadaşların hala bu şehirde gazeteci kimliği ile belediyelerimizden en yüksek abonelik ücretlerini alıyor olmaları ve daha da vahimi kartelleşen bu kitlenin kalemlerini haktan, hukuktan, adaletten yana değil, çirkinliğin, hırsızlığın, yolsuzluğun, nepotizmin silahı olarak kullanmaları. Basını derin bir ahlaksızlığa mahkum olmuş bir şehirde gelecek adına hangi adil düzenden dem vuracağız?

SUUDİLİLERMİŞ!

İşte onlardan biri ki bence en meşhuru: Devrine göre koyu bir HDP'li, devrine göre Gülenci, devrine göre Ak Partili... Üstelik Şanlıurfa'da bazı belediye başkan yardımcıları, başkan ve bürokratlarla da ortak! Gazeteciliğini yiyeyim, olaya bakın...

Ve malum, dün gece Şanlıurfa'da hiçbirimizin tasvip etmeyeceği kısa süreli bir arbede yaşandı. Bir gurup Suriyeli mülteci araçlarıyla şehrin kalbinde üstelik bayrak denen paçavralarla slogan atarak şehrin sakinlerini rahatsız etti. 13 yılı aşkındır Suriyeli mültecilere ziyadesiyle ev sahipliğ yapan ama tahammül eşiği fazlasıyla zorlanan Urfa halkı da tepki koydu.

İşte bu zırto arkadaş bugün sosyal medyasında bu gurubun Suriyeli değil Şanlıurfa'da düğün yapan zengin Suudiler olduğunu iddia edip, haber yapanları provakatör olmakla suçladı.

Be hey ahlaksız herif!

Bir kere benim şehrimde bayrak açıp, şehrin trafiğini tıkayan, slogan atanlar Suudi zengin olunca sessiz mi kalmamız gerekirdi?

Ulan senden ala provakatör mü var bu şehirde? Sen ve avanelerin ile ortağın siyasetçi değil miydi iktidar partisinin il başkanına ahlaksız, bel altı iftira atanlar?

Bu şehirde senin ve ortakların gibilerden ahlaklı olmayı mı öğreneceğiz?

Ulan zırto! Benim ofisim Bahçelievler'de. O güzelim semtin Suriyeli göçmenler yüzünden fuhuşun, uyuşturucunun, kabalığın, zorbalığın, hırsızlığın yuvası olduğunu biliyor musun?

Ulan zırto! 
​​​​Madem çok ahlaklısın; bu şehirde halkın iradesiyle iptal edilen bir ucube petrol imar projesi vakası yaşandı. Neden gıkın çıkmadı? Yoksa ortağın o petrole ortak olduğu için mi ahlaki değerlerin altına zıçtı?

Gerçek şu ki; Suriyeli mültecilerin Şanlıurfa'daki varlıkları artık ciddi manada toplumsal sorunların en başıca sebebidir. Bu sorunlar daha vahim sonuçlar doğurmadan çözüme muhtaçtır. Bunu dile getirmenin neresi provakatörlüktür?

Size önemli bir bilgi daha vereyim: Bu arkadaş ve avaneleri Şanlıurfa'nın Ak Parti belediyelerinden beslenirken, CHP İstanbul milletvekili Mahmut Tanal ve Sözcü gazetesine de sevmedikleri veya sahiplerinin rakip gördüğü Ak Partilileri ispiyonlayan adamlar...

Alın size ahlaksızlığın canlı hali ve gel de bu ahlaksızlarla Şanlıurfa'da adil bir yarının hayallerini kur...

Söyleyecek çok söz var aslında ama işte yarın baram ve ben diyorum ki; parası olana, haksızlığa uğramamışa, dayısı olana hergün bayram. Ben asıl bu ülkede haksızlığa uğramış tüm mağdurlara ve de işçi ve emekçilere barış, sağlık, huzur, bereket dolu bayramlar diliyorum.