40 DAKİKA! Şanlıurfa kamuoyu ulusal basında da yer bulan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletvekilleri ile yaptığı kahvaltı ve sonrasında AB Uyum Kom. Başkanı Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar ile baş başa 40 dakikalık görüşmeye kilitlenmiş durumda.
Ulusal, yerel ve sosyal medya reaksyonlarına şöyle bir göz attığımda görüşmenin içeriğine dair özellikle Urfa'da Ak Parti adına olumlu manada beklenti oluşmuş. Bunun yanında bu kadar uzun süren görüşme birilerini de oldukça şaşırtmış.
Pek tabii Ahmet Eşref Fakıbaba'nın istifası ve sonrasında her gün bir başka kanal veya medya mecrasında artık arda yaptığı açıklamalar, Viranşehir'de patlak veren istifalar, ülke kamuoyunda bilerek oluşturulmaya çalışılan Urfa'da Ak Parti çözülüyor algısı sonrası bu görüşme çok kritik ve oldukça öneme sahip.
Doğrudur, başta CHP ve İyi Parti olmak üzere muhalefetin Ak Parti'nin elindeki en büyük BŞ Belediyesi ve 12 ilçe ile adeta kalesi olan Şanlıurfa'da bir çözülme, dağılma yaşanması için hamleler yapıyor ama muhalefetin bu çalışması Urfa'da özellikle Ak Parti İl başkanı Kırıkçı ve il ile bazı ilçe teşkilatlarında ciddi sorunlar yaşandığı gerçeğini gözardı edeceğimiz anlamına da gelmiyor.
Her ne kadar Fakıbaba'nın yirmi yıla yakın süreçte birlikte çalışırken pek tepki koymadığı milletvekilleri, yerel yönetim ve il başkanını tırnak içinde "Sadece ben dürüstüm" Mottosu ile şimdilerde ağır eleştiriyor olması eleştiri alda da, Fakıbaba'nın bazı iddialarının gerçeklik payı taşıdığını da biliyoruz.
Başımızı kuma gömmüş ve üç maymunu oynayan piyonlar rolüne bürünmemiz Şanlıurfa'nın kronikleşen ve halkın belini büken eğitim, sağlık, enerji, istihdam, yol, su, madde bağımlılığı ve mülteci sorunlarının giderek büyüdüğünün farkındayız.
Bütün bunların yanında hergün patlak veren yolsuzluk iddiaları, bazı siyasilerin yakınlarının liyakata bakılmaksızın şehrin en önemli kurumlarının başına atanması, il teşkilat ve BŞ Belediyesi arasında süren çekişme, vekiller arasında esen soğuk rüzgarlar hepimizin malumu.
Mesele şu ki, yerel basın susturulmuş, yargı veya ekmeği üzerinden baskı altına alınarak gerçeklerin üstü kapatılmış.
Basında çıkan iddialara cevap vermek yerine örneğin İl Başkanı Kırıkçı'nın yerel basına mobing uygulama talimatı oldukça çarpıcıdır. Bu arada aynı Kırıkçı bir zamanlar gazetesine resmi ortak olduğu iddia edilen Mustafa Arısüt'ün son bir haftadır Ak Parti'yi ve BŞ Belediyesi'ni gömen paylaşımlarına ise sessiz kalıyor. Gerçi bunu da aynı ismin Kırıkçı gelene kadar Bahattin Yıldız'a saldırmasından anlıyoruz hikayeyi.
Neyse, konumuz bu değil. Urfa'da Ak Parti adına büyük beklentilere sebep olan 40 dakikalık görüşme ve herkeste uyandırdığı merak.
Açıkçası içeriği zerre merak etmiyorum... İnanın görüşme içeriğine dair bir şey bildiğimden değil, sadece Gülpınar'ı az çok tanıyor olduğumdan merak etmiyorum.
Şunu biliyorum ki, Sn. Gülpınar Sn. Cumhurbaşkanı ile başbaşa geçen bu değerli zamanı şahsi beklentileri ve hevesleri için öldürmemiştir.
Şunu biliyorum ki, Sn. Gülpınar bu zamanı birilerini karalamak için kullanmamıştır.
Sn. Gülpınar kendi mevkidaşlarını, yerel yönetimi şikayet için saniye harcamamıştır zira Gülpınar gibi bölgenin aristokratı ve belki de Ak Parti'nin an itibari ile başta Urfa olmak üzere bölgedeki en güçlü isminin bu ucuz siyasete ihtiyacı yoktur.
Birilerinin zavallı maşası malum sözde gazetecilerin birgün Faruk Çelik'in diğer gün Binali Yıldırım ağabeyliği için adeta ah ve özlem duymaları beni şaşırtmıyor. Sadece bu zavallılar ve sahiplerinin anlamadığı şu ki, M. Kasım Gülpınar'ın ağabey olma derdi yok. Bilakis memleketin Gülpınar'ın liderliğine ihtiyacı var.
Fakıbaba sonrası kasten yaratılmaya çalışılan Gülpınar istifa edecek algısının altında da Gülpınar gibi asıl, dürüst, samimi, vizyon sahibi ve kirlenmemiş bir işimin ağabeyliği halinde uzun zamandır Şanlıurfa'da kurulan ve yoksulun adeta kanını emen sömürü çarkına çomak sokacağı korkusudur.
Hepimiz biliyoruz ki Gülpınar'ın vicdan süzgeci devreye girdiğinde belediyeleri akrabalarının arka bahçesi haline getirenler, asla Şanlıurfa'yı temsil edemeyecekler, yabancı seviciler, rantçılar, nepotistler, elek üstünde kalacak ve kurdukları kirli düzen darmadağın olacak. Olmalı da. Aksi halde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan sevgiye rağmen Şanlıurfa'da büyük kayıp kapıda beklemektedir.
Bakınız, İyi Parti'nin Fakıbaba hamlesi sonrası HDP'nin olası Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Şenyaşar hamlesine CHP'nin Tanal hamlesi bu seçimi her anlamda Ak Parti için zorlu hale getirecektir.
Ak Parti'yi ℅64 oy aldığı Şanlıurfa'da bu hale getiren de muhalefet değil bilakis Ak Parti içine çöreklenmiş bazı sözde Ak Partililerdir.
İşte benim üç ay karşı çıktığım ama İl Başkanı Kırıkçı'nın adeta baskı yaparak ilçe başkanı yaptığı Ceylanpınar teşkilatı Külliye Tv de ağır eleştirilere maruz kalmış, Viranşehir'de Salih Ekinci ve vekil sürtüşmesi, belediyenin adeta Ekinciler Belediyesine döndüğü iddiaları sonrası gelen istifalar, malum petrol imar, Eyyüp Nebi TOKİ ve millet bahçeleri gibi sayısız yolsuzluk iddialarının odak noktası bizzat Ak Partililerdir.
Ak Parti Urfa siyaseti birbirinden kopuk, derin bir iç çekişmeyle oy kaybetmektedir.
Hak böyle iken elbette Cumhurbaşkanının Gülpınar ile baş başa 40 dakika konuşmasından daha doğal ne olabilir?
İsim vermeyecek ve yeni polemiğe girmeyeceğim ama laborant iken bu şehrin siyasetine bela edilen Ankara'daki üretme kabızı şahıs bu dağılma sürecini keyifle izlerken muhtemelen bu görüşme ona sancı olarak yansımıştır.
Kendi yerleri garanti değil iken "listeyi ben yapacağım" Algısını yaratanların uykuları kaçmıştır.
Gülpınar ise tüm bu kısır ve şehri geriye götüren, Ak Parti'yi Urfa'da kaybetmekle yüz yüze getiren çirkinliklerden uzak Sn. Cumhurbaşkanına engin ön görüsü, doğru teşhisleri, çözüm odaklı söylemleri ile masaya en doğru fotoğrafı koymuştur.
Gözden kaçan şu ki, Mehmet Kasım Gülpınar ezelden beridir saygın olan ve kendi varlığı ile değer kattığı soyadı, duruşu, kirlenmemiş geçmişi ile zaten siyaset üstü ve bölgenin doğal ağabeylerinden birisidir ve Sn. Cumhurbaşkanının her Urfa mitinginde elinden tuttuğu tek isimdir. Dolayısı ile ucuz kendini pazarlama söylemlerine ihtiyaç duymamıştır.
Sözün öz'ü, 40 dakka çok önemli bir zamandır. Uzun yıllardır Sn. Cumhurbaşkanının iç siyasette pek kimselere ayırmadığı kadar uzun olan bu görüşmenin Şanlıurfa ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını dilemek ve sonuçlarını beklemek gerek.
FACEBOOK YORUMLAR