Her yeni yılın değişmez sorusudur "Yeni yıldan ne bekliyorsunuz?" ve artık ezberlediğimiz klasik cevapları vardır:
"Sevgi, barış, aşk, başarı, bereket, huzur, sağlık..."
Son yıllarda bunlara eklenen hatta en çok telaffuz edilen "adalet" beklentisi de eklendi.
Vicdan, merhamet, iş gibi yeni beklentilerimizi de eklediğimizde ortaya dilek adı altında sempatikleştirdiğimiz korkunç bir yoksunluğa mahkum edilmişliğimizin tablosu çıkıyor.
BEKLENEN YOKSULU OLDUĞUMUZ DEĞİL MİDİR?
Evet, biz yeni yıl dilekleri diye aslında elimizde olmayanları hayal ve umut ediyoruz da neden olmadığını sorgulamayı düşünmeyi çoktan unuttuk...
Sahi ya, tüm dünyanın başına bela olan koronavirüs pandemisinde ölümle kucak kucağa yaşıyor olmamıza rağmen neden sosyal medya da paylaşılan en büyük beklentilerin liste başında adalet var düşündünüz mü?
GELELİM ADALET ARAYANLARA!
Hepimizin malumudur ki kanlı ve hain bir darbe kalkışmasına tanıklık etti tüm dünya.
Ve dünya vücudunu tankerlerin tonlarca ağır demir paletlerine siper eden bir halkı gördü.
254 can verdik vatan hainlerinin kurşunları ile.
Sonra ne mi oldu?
O vatan haini FETÖ terör örgütünün siyasi ayağından, basınından tel bir kişiye dokunulmazken kanlı darbeyi kalemleri ile öğretmenler, steteskopları ile doktorlar, hemşireler, cübbeleri ile hakim savcılar, Kuleli Askeri Lisesindeki emir eri 16/17 yaşlarındaki bebeler, zabıtalar yapmış gibi binlerce insan KHK'lar ile işinden, aşından edildi.
Birileri "biz aklımızı kiraya vermedik!" derken birileri "kandırıldık!" dedi ve konumları çok daha güçlenirken aklını kiraya vermediğini ve kandırıldıklarını iddia edenlerin akıllarını FETÖ terör örgütünün dershanelerine, okullarına, bankasına, derneklerine, sendikalarına kiralanmalarını, kandırılmalarını istedikleri yüz binlerce insan tarihin gördüğü en ağır cezalara çarptırıldılar.
1- İşlerinden atıldılar!
2- Taşınmazlarına el konuldu!
3- Bankadaki paralarına el konuldu!
4- Pasaportlarına el konuldu!
5- Özel sektörde çalışmaları yasaklandı!
6- Sosyal güvenlik hakları iptel edildi!
Ve tüm bu cezalar evrensel hukuka aykırı şekilde süresiz verildi. Oysa her suçun bir cezası vardı. Benim ülkemde ise çoğu masum yüz binlerce insana süresiz ağır cezalar verildi.
İşte onlar adalet bekliyorlar...
2021 yılında resmi olarak 297 kadın erkek şiddeti ile ölürken 161 kadının ölümü şüpheli olarak kayıtlara geçti.
Bu katliamın zanlılarının çoğu iyi hal indiriminden ve din istismarcılarının kadını köle gibi gösteren sapkın anlayışlarının yargıya tesir etmesi sonucu tahliye oldular.
İçte bu kadınların ruhları, evlatları, anne babaları adalet bekliyorlar...
Benim ülkemde bu yıl da onlarca öğretmen atanamadıkları için ya hastalıktan öldüler ya intihar ettiler.
PİKTES, Sözleşmeli, ücretli, atanamayan, KHKlı derken 1 milyona yakın öğretmen adalet bekliyor...
Tacize ve tecavüze uğrayan binlerce çocuğun aileleri ve incitilmiş ruhları adalet bekliyor...
Koronavirüs pandemisi gerekçesi ile binlerce katil, gaspçı, tacizci, tecavüzcü tahliye olurken hapishanelerimiz kültür sanat atölyelerine döndü çünkü gazeteciler, sanatçılar, aydınlar, siyasiler dört duvar arasında adalet bekliyor...
Ziraat Mühendisleri, iptal edilen amatör liglerde 50 bin sporcu, DEDAŞ mağdurları adalet bekleyenlerin listesindeki diğer kesimler.
Düşünün evet, korona can alırken ülkemde gerçekleşmesi en çok dilenen şey adalet!
Sosyal medyaya şöyle bir gözattım ve insanların 2021 yılından beklentilerini analiz etmeye çalıştım.
1- Adalet
2- İş
3- Barış
4- Asgari ücretin insanca yaşam boyutuna gelmesi.
4- Sağlık
5- Barış
6- İyi bir eğitim
7- Genç kızların yuva kurma hayali.
8- İyi bir kariyer.
Bu dilek tablosu ülkemin içinde bulunduğu yoksulluğun acı gerçeğidir.
Peki, umut var mı?
"Benden olmayan vatan hainidir!" kin ve nefretinin yaşam biçimi haline geldiği,
Mafyatik tiplerin miting düzenlediği ve dahi alenen tehditler savurduğu,
Sürekli aynı 5 şirketin ihaleler aldığı,
İşsizliğin, fuhuşun, madde bağımlılığının, tefeciliğin zirve yaptığı 2020 yılından sonra hangi mucizeye tutunup neyin değişmesini bekleyeceğiz?
2021'in ilk sabahına %6 elektrik zammı ile uyandık!
Geçen yıl 35 lira olan 10 litrelik ay çiçek yağı bu yıl 85 lira!
Dolar, Euro aldı başını gidiyor. Altın durakladı ama oda gaza basar...
BŞ olan Şanlıurfa da nüfusun %51'i yardım kolileri ile hayata tutunuyor.
AHA DA SİZE OLACAKLAR LİSTESİ!
Öncelikle memleketim Şanlıurfa da neler olacağına bakalım:
- DEDAŞ’ın artık zulüm haline gelen ve Şanlıurfa ile bölgede tarım hayvancılığın bitme noktasına geldiği fahiş faturalar, cezalar, desteklemelere blokeler koymalar ve enerji kesintileri devam edecek…
- Bazı milletvekilleri, belediye başkanları ile bürokratların evlatları, yeğenleri, amcaları, ayıları ve dayıları bilumum tüm akrabaları ihale, makam, torpil alırken memleketimin üniversite mezunu gençleri iş bulamadıkları için Metropoller de çöp toplamaya gidecekler.
- Bazı belediye başkanları hiç utanmadan halkın, fakir fukaranın paraları ile kendilerine ve akrabalarına milyonluk villalar alırken benim yoksul Urfalım yine yollara düşüp mevsimlik işçi olarak acı çekmeye ölmeye devam edecekler.
- Şanlıurfa Eğitimi bazı siyasilerin yakınlarının makam sahibi olup ihaleleri dizayn ederken ve bazıları yetileri ile değil sapkın aşkları, akrabalık bağları ile okullara müdür, müdür yardımcısı olurken EBA yani uzaktan eğitimde en gerekli internet ve tabletten yoksun çocuklarımız yine batıyla eşit olmayan bir eğitim sisteminin kurbanları olacaklar.
- Bazı siyasilerin evlatları, yeğenleri rüşvetin,sapkın ilişkilerin, ihaleleerin dibine vururken Şanlıurfa da yaşayan ailelerin %51’i yardım kolilerine muhtaç olarak devam edecek acı çekmeye…
Daha anlatayım mı 2020 de olup 2021 de de devam edecek olan haksızlıkları anlatmaya…
TÜRKİYE’DE NELER Mİ OLACAK?
- Karadeniz lobisi hayatın her alanında ekonomiyi ve makamları ele geçirmeye devam edecek.
- Kin ve nefretten beslenmeye ve birbirimize düşman olmaya devam edeceğiz. Öyle ki bir birlerimizin yanan ormanlarına, bedenlerine göbek atar hale geleceğiz.
- Türkiye de sadece 5 holding ihaleleri toplamaya devam edecek…
- Dolar ve Euro uçmaya halkım uçuruma yuvarlanmaya devam edecek…
İşte bu tabloda şahsen 2021 yılından bir M*K beklemiyorum...
Çünkü 2021 yılının da bazı belediye başkanlarının, vekillerin, bürokratların kendilerine ve yakınlarına ihale, villa, makam alacakları vatandaşınsa yine işsizliğin, açlığın pençesinde sürünecekleri bir yıl olacağını biliyorum.
Çünkü mucize 2020-2021 vs vs rakamlarının değişiminde değil, zihniyet değişimindedir.
Bir toplumun insanca yaşama güdülerindedir yeni ve güzel şeylerin olması.
Sinmiş ve sürü psikolojisinin birer parçası olmuş bu psikoloji ile bir mok beklemiyorum 2021'den.
Bekleyenlere hayırlı olsun.
Tek bir umut var güzel ülkemk için, ''birer insan olduğumuzu hatırlayıp sürüden ayrılmak artık...''
İnsanca yaşamak ve birbirlerimizi sevmeyi öğrenmek yoksa 2021'de diğer yıllar gibi hiçbir b*k getirmeyecek ya da pardon aynı b*ktan hayatı sürdüreceğiz...
FACEBOOK YORUMLAR