VURUN BEYAZGÜL'E TAMAM DA!

Ekrem Arpak
ABONE OL

Özeleştiri yapabilmek, kişiyi kendi yanlışlarıyla yüzleştirerek aynı hataya düşmemesini sağlayan önemli bir davranış biçimidir. Aksi durumda ben ve bütün Urfalıların yaptığı gibi, kendi kendimizle kavgamız devam ederken, temel sorunlarımızın kaynaklarına kör bakmaya devam ederiz. 

Evet, başta ben olmak üzere; tüm eleştiri oklarımızı haklı/haksız sadece siyasilerimize yöneltirken, şehir bürokrasisinin yarattığı tıkanıklığın ana artel sorunlarımızı günden güne büyüttüğünü göremiyoruz. 

Gelin bir çırpıda Şanlıurfa'nın yaşadığı sorunları sıralayalım:

1- Tefecilik, Şanlıurfa'da son yıllarda rekor seviyede tırmanmış, tefecilerin zulmü nedeniyle artan intihar vakaları birçok insanımızı aramızdan almaktadır.

2- Şehrin kültürel yapısını, ahlaki değerlerini, ekonomisini altüst eden Suriyeli mülteciler, aynı zamanda suç oranının artışında da başrolü oynamakta; gün geçmiyor ki ölümlü veya yaralanmaların yaşandığı olaylara karışmaktadırlar. Yine bir türlü eğitilemeyen, kontrol altına alınamayan mülteciler başta şehrin kalbi olan Topçu Meydanı olmak üzere adeta mafyalaşmış, çeteler halinde gezmekte ve şehir sakinlerinin korkulu ruyası haline gemlektedirler.

3- Taşımalı eğitimle adeta nepotistlerin, siyasi güçlerin rant yuvası haline gelen eğitim sistemi çökmüş, topilli atamalar, akılalmaz ihaleler nedeniyle çöken eğitim sistemi 2.3 milyonluk Şanlıurfa'yı ülke genelinin en dibine itmiştir.

4- Madde bağımlılığı ilkokul çağlarına inmiş, çocuklarımız, gençlerimiz bu esaretin bedelini canlarıyla ödemektedirler.

5- Peygamber şehri olarak bilinen Şanlıurfa'da, fuhuşta tıpkı madde bağımlılığı gibi rekor seviyeye çıkmış ve yuva yıkmaktadır.

6- Enerji sorunu Şanlıurfa gibi bin yıllardır tarım ve hayvancılığın merkezi olmuş bir şehrin tarım ve hayvancılığını bitirme noktasına getirmiş, fahiş faturalar, cezalar, blokeler yüzünden esnaf, çiftçi ve köylü bankalara borçlanmış, çoğu haciz veya haciz tehdidi altındadır.

7- Göbeklitepe sonrası doğan turizm geliri umudu yanlış veya eksik tanıtımlar yüzünden yerlebir olmuştur.

8- Şanlıurfa, tarihinde ilk kez, Kürt ve Arap vatandaşlarımızın kutuplaşmasına yönelik eylem ve söylemlere tanıklık etmektedir.

Bu şehirde bazı siyasi partilerin amblemleri altına sığınan bazı şahısların iftiraları nedeniyle sayısız masum insan haksız yere gözaltına alınmıştır.

VURUN BEYAZGÜL'E!

Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve şu soruma cevap verin lütfen!

-Yukarıda saydığım hangi sorunun kaynağı veya çözüm adresi Şanlıurfa BŞ Belediyesi ve belediye başkanı Zeynel Abidin Beyazgül veya ilçe belediyeleri ile belediye başkanlarıdır? 
​​​​

Son dönemlerde sosyal medyada Şanlıurfa BŞ Belediye Başkanı Beyazgül'e yönelik itibarsızlaştırma ve haksız eleştiriye dayalı algı operasyonunu ibretle izliyorum...

Şimdi ben bunu dedim ya; bazı art niyetli, haysiyetsiz tiplerin:

-Ekrem Arpak; Zeynel başkandan para almıştır. İftiralarını tahmin edebiliyorum. İşte bu yüzden hemen açıklık getireyim: Burada Zeynel Başkanın avukatlığını yapacak değilim. Kaldı ki Başkan Beyazgül ve kardeşi Uğur Beyazgül ile mahkemelerimiz devam etmektedir.
Hadi diğer gerçekleri de ortaya koyayım. Ekrem Arpak, Şanlıurfa BŞ'den tanıtım adı altında tonla para alan imtiyazlı gazeteci sınıfından değildir. Buyursun BŞ Belediyesi hangi gazetecilerin ne kazandıklarını açıklasın da görelim, bu şehirde kimler imtiyazlı gazeteci kimler değil...

İlaveten bu şehirde hiç kimse benim kadar Zeynel Abidin Beyazgül başkanı eleştirmemiştir ancak kendileri ile mahkemelik olmam veya eleştirmem, gerçeklere kör bakacağım anlamına gelmiyor...

Bugüne kadar çok sevdiğimiz, değer verdiğimiz, baştacı ettiğimiz şehrin valisi Sn. Abdullah Erin'e olan saygımızdan şehrin bürokrasisinin başarısızlığını ya görmedik ya görmezden geldik...

Netice; şehrin basının Erol TAŞ'ı Ekrem Arpak...

Soruyorum Şanlıurfalılara:

1- Tefeciliği bitirme adresi BŞ ve ilçe belediyeleri mi?

2- Zeynel Abidin Beyazgül, Mehmet Kuş, Mehmet Canpolat ve Metin Baydilli'midir Suriyeli mülteci sorunlarını minimize edecek olanlar?

3- Şanlıurfa BŞ ve ilçe belediyelerinin görevleri arasında madde bağımlılığı veya uyuşturucu ile mücadele etmek var mıdır?

4- Şanlıurfa BŞ veya ilçe belediyelerinin artan kan davaları veya ölümlü vaka sayısında payları ne olabilir ki?

5- Şanlıurfa'da yaşanan enerji sorunun çözüm adresi devlet yani bürokrasi midir yoksa belediyeler mi?

6- Şanlıurfa'da nepotizm bataklığından belki son müdür Fevzi Kurt sayesinde az biraz kurtulmaya başlayan, adeta yerlerde gezen eğitim camiasını yöneten BŞ veya ilçe belediyeleri midir?

Gerçekçi olalım efendiler... Şanlıurfa'nın temel sorunlarının %90'nının yerel yönetimler yani belediyelerle uzaktan yakından alakaları dahi yoktur. Bizler, bütün bu sorunların vebalini Zeynel Abidin Beyazgül'e, ilçe belediyeleri ve başkanlarına yükledikçe; son zamanlarda ahbap/çavuş ilişkisinin hakim olduğu Şanlıurfa bürokrasi ve bu bürokrasinin yarattığı imtiyazlı kişilerin ürettiği sorunlarla boğuşmaya devam edeceğiz.

Evet ve maalesef ki Şanlıurfa bürokrasisi imtiyazlı STK Başkanı, gazeteci, siyasetçi, kanaat önderi ve hafız yaratmıştır...

OSB ÖRNEĞİ!

Şanlıurfa'da iş istihdamı sorununu çözme noktasında en büyük potansiyele sahip ve belki de en büyük umudumuz OSB'nin genişlemesidir ancak Sn. Valimizin Türkiyede örneği olmayan bir şekilde Ticaret Odası Başkanı Halil Peltek'i OSB yönetiminde tutma ısrarı, bu umut ihtimalini bitirme noktasına getirmiştir. Çünkü Halil Peltek'te Şanlıurfa bürokrasisinin yarattığı imtiyazlı isimlerden olmayı başarmıştır.

Tıpkı, tanıtım veya başka organizasyonlar adı altında OSB'den tonla para kazanan bazı gazetecilerin imtiyazlı sınıfına geçmesi gibi...

Oysaki, olması gereken, Türkiye'nin diğer 80 ilinde olduğu gibi, OSB yönetimini sanayicilere yani OSB'nin gerçek sahiplerine bırakmaktır.

EMREDİN Sn. VALİM!

-Alo
-Efendim,
-Ekrem Bey, ben il tarım müdür yardımısı ....... Sn. Valimin soruşturma için kurduğu komisyon üyesi olarak sizi arıyorum. İddialarınıza dair belgeleri bizimle paylaşmanız için arıyorum...

NE MÜNASEBET DEĞİL Mİ?

Yahu, madem iddiam üzerine valilik olarak soruşturma açtınız; o halde gider OSM'de gerekli işlemleri yapar, soruşturmanızı adil ve hakkaniyetli bir şekilde tamamlarsınız. Ha, baktınız ki iddialarım arasında teyide muhtaç belgeye ihtiyacınız var, arar rica edersiniz değil mi?

Yahu, OSM'deki ucuz arpa vurgununa yönelik iddialarımın yer aldığı makalemde araç plaka numarası, vurgunun adresi, tarihi yazılı zaten, neyin belgesini istiyorsunuz benden?

Ama nedir; Ekrem Arpak'ı Şanlıurfa basının kötü karekteri Erol Taş yapacaksınız ve böylece OSM skandalı sessiz sedasız tarihe gömülecek ya...

Yok arkadaş!
Madem benden bilgi belge istiyorsunuz; Sn. Valimiz devlettir orda, gözaltına alınmama dair talimatı verir ki bu talimatlara aşinadır Sn. Valimiz...

Sn. Valimizi çok severiz... O yüzden de; Ekrem Arpak'ın gözaltına alınmasının ses getirmesi için gerekirse Sn. Valimizin uğruna gider merhum annemi mezardan çıkarır, yeniden taziye kurar, gözaltının orda yapılmasını sağlarız. Olmadı, eşim ameliyatta iken de gözaltı yaparak ses getirilebilir veya defayaten yapıldığı gibi Şanlıurfa'daki ofisime vatan hainiymişim gibi baskın yapılarak derdest edilmek sureti ile bilgi vermeye getirtilebilirim.

Sahi, siz sözde Şanlıurfa valisi Abdullah Erin'in çok sevdiği gazeteci olarak bilinen Ekrem Arpak'a yapılan hukuksuzluğun başka bir gazeteciye yapıldığını duydunuz mu?

Duyamazsınız çünkü Ekrem Arpak Sn. Valimizin ofisine, evine, evladının düğünün, katılacağı, mütevellit heyeti üyesi olmadığı halde ŞURKAV Ankara şubesi başkanı yapacağı kadar değerlisi veya imtiyazlı gazeteci değildir.

Gözaltına alındığımda SEGBİS üzerinden şahsımın ifadesi alınmak yerine
; yönn
ledirme ile ağır ceza almam için bayağı emek verilmişti. Haksızlığa, hukuksuzluğa alışkınım yani. Tıpkı haksızlık ve hukuksuzluk ile uğraşmaya alışkın olduğum gibi.

KENDİ BÜROKRATLARIMIZI YARATALIM!

Evet, Şanlıurfalı bakanımız olan Ahmet Eşref Fakıbaba'yı o makamdan indirmek için verdiğimiz emekleri Şanlıurfalı bürokratların çoğalması için vermiş olsaydık, bugün yukarıda yazdığım ve hepsi rekor kıran sorunlar adeta birer başarı hikayesi gibi anlatılmazdı.

De hadi ha, Fakıbaba dönemindeki gibi bakanlığa girin, derdinizi anlatın da göreyim.

Selim Bağlı'yı yediler! De hadi ha; Selim Bağlı dönemindeki gibi SGK Başkanlığından randevu alıp, elinizi, kolunuzu sallaya sallaya girin de göreyim.

Habip Aslan, Emin İzol, Osman Güzelgöz, Nevzat Bügenç, Halil Esen'i yediler...
Bizler o değerli bürokratlarımızın çatır çatır görevden alınmalarına sessiz kalıp, kendi değerlerimize saldırdıkç, bataklığ sürüklenen bir şehre alkış tuttuk.

Bu şehirde merhum bir anneye sosyal medyada ağır hakaret eden sözde gazeteci iktidar partisi il başkanının gözbebeği oluyor, resmi kurumlarda ağırlanıyorsa, suçlusu şehrin BŞ ve ilçe belediye başkanları değildir. Tıpkı madde bağımlılığının, tefeciliğin, enerji, eğitim ve sağlık sorunlarının büyümesinin sorumluları olmadıkları gibi ama bizim bildiğimiz tek şey onlara saldırmak...

Vurun Beyazgül'e tamam da, şehrin bürokrasisi çok mu muhteşem işliyor acaba?

Not: Bu arada Şefik Bakay, rekor oy alan (160) Hüseyin Bereket'i geçerek yeniden Esnaf Ofaları Birliği Başkanlığına seçilmiş, imtiyazlı STK Başkanlarındandır zira bürokrasisi, siyaseti doğru işleyen bir şehirde aynı Şefik Bakay o seçime giremezdi. 

Bilmem anlatabildim mi?