SİZİ GİDİ ÇAKMA ŞANLIURFASPOR AŞIKLARI SİZİ!
ŞANLIURFASPOR'UN ÇAKMA AŞIKLARI!
Dünyanın belki de en zengin topraklarına sahip olmasına rağmen nüfusunun hatırı sayılır kesimi Çukurova, Karadeniz ve Marmara bölgelerine mevsimlik işçi olarak giden Şanlıurfa son yirmi, yirmi beş yıldır çağın gerisine doğru gitmenin çelişkin içinde debeleniyor.
Bir zamanlar tahıl ambarı ve hayvancılığın merkezi olan şehir, enerji şirketinin adeta düşmanca tavrı, fahiş faturalar, cezalar sonrası neredeyse tükenme noktasına gelmiş durumda.
Çiftçilerin büyük bir oranı bankalara borçlu, önemli bir kısmı artık ekip biçmiyor, bereketli topraklarda buğday başakları boy vermiyor.
Her ne kadar domates, patlıcan ve pamuk üretiminde az biraz hareketlilik olsa da; buğday, mercimek, Karacadağ Pirinci üretimi minimum seviyelere düşmüş durumda.
Siyasi hesutluk ve yabancı seviciliği yüzünden şehir yirmi yılı aşkındır torpile, rüşvete, israf ve ihale vurgunlarının ortasında birilerinin zenginleşmesine hizmet ediyor.
Gençler işsiz, gençler umutsuz ve gençler gelecek kaygısının, Asosyal yaşamın da etkisi ile madde bağımlılığın esareti içinde yitip gidiyorlar.
Başta Göbeklitepe olmak üzere Taş Tepeler tüm dünyada büyük ilgi uyandırmış olmasına rağmen ve Balıklıgöl, Harran Evleri, Takoran Vadisi, Halfeti gibi birer doğa harikası turistik yerlere rağmen turizm pastasından hakettiğini alamıyor çünkü otellerimiz yetersiz, hizmet sektörümüz berbat, zengin gastronomimiz pahalı, hijyen ve ulaşım sorunumuz var üstüne de "peygamberler şehriyiz" Diyerek yabancı turiste alkol yerine kaçak çay dayamak gibi saçma bir ısrar yüzünden turistler şehre ya gelmiyor ya konaklamıyorlar.
Elli yıldır şark görevi adı altında mevcut öğretmen sayısının dörtte üçünden fazlası stajyer ve branş öğretmeni olmayan atamalar, yetersiz okul, derslik ve araç gereç nedeniyle eğitimi çökmüş bu şehrin. Kaldı ki eğitim oranında 81 ilin sonlarında debeleniyoruz.
Şehrin sanayisini yılda 1 milyar dolar ticaret hacmi olan komşu Gaziantep dururken 250 milyon dolar seviyesine gelmek ile gurur duyuyor!
Dışarıdan yatırımcı gelmiyor çünkü şehir yatırım yapılacak cazip şehir olmaktan çıktı. Mevcut yatırımcılar bir bir Antep ve Ankara'ya kaçıyorlar.
YETMEZ!
Belki yukarıda saydığım sorunların hepsini tek başına çözmez ama 31 Mart yerel seçimlerinde sosyolojik bir devrime imza atan Mehmet Kasım Gülpınar sadece bir yıl gibi kısa bir sürede kronikleşen birçok soruna parmak bastı.
1- İsrafı bitirdi!
2- Adrese teslim ihalelere son verdi!
3- Yedi bine yakın dev personelinin hantal, ranta dayalı, işe gelmeden maaş almak veya işe geliyorsan rüşvet, ihale vurgunu pastasından pay almak üzerine programlanmış yapıyı halk için çalışan yapıya dönüştürdü.
4- Ulusal ve uluslararası arenada Şanlıurfa'nın tanınırlığını arttırdı.
5- Hayali değil uygulanabilir projeleri ele aldı. Bugün 'şehir köstebek yuvasına döndü' söyleminin altında Gülpınar'ın kırk yıldır yapılmayan alt ve üst yapı çalışmalarının hamlesinin yarattığı şaşkınlığa muhalif kesimin karalama söylemedir.
6- Birkaç koli verilerek yardım edildikleri sanılan ve koliler üzerinden onurları ile oynanan ihtiyaç sahipleri artık kart sahibi yapıldı.
7- Sosyal yardımlar zenginlere ve belediye çalışanlarının yakınlarına değil hak sahiplerine ulaşmaya başladı.
8- Ramazan ayı etkinlikleri birer şölene dönüştü.
9- Ulusal ve uluslararası medyanın sıklıkla ilgi gösterdiği şehir haline gelindi.
10- Gece seferleri ile ulaşımda bir ilke imza attı.
Gülpınar daha birçok şey yapacak ama tek başına nereye kadar?
Malum, sezon başında Şanlıurfaspor üzerinden Mehmet Kasım Gülpınar'a dair kirli bir algı yaratılmak istendi.
Mehmet Kasım Gülpınar'ın "Her sezon başarısız olan, transferleri, gider dengesinin izahı olmayan bir takıma fakir fukaranın parasını akıtmanın doğru olmadığı" söylemi üzerinden "Gülpınar futbol için günah diyor!" Diyerek çirkin bir algı yaratılmak istendi.
Bu algıyı yaratanlar Şanlıurfaspor'u A.Ş haline getirip kendi malları yapmak, bunu yaparken de Büyükşehir Belediyesi üzerinden arsa, milyonlarca lira para almak isteyenlerdi.
Algıları tutmadı tabii. Tutmayınca da kendi şehirlerinin takımlarına olan sponsorluğu çektiler.
DÜŞÜYORUZ!
Maalesef Şanlıurfa bu sezon profesyonel futbol liglerinde düşüyor. Hem de paraşütsüz bir düşüş bu.
Şanlıurfaspor hergün biraz daha eriyor. Geçen sezon ikinci lige çıkan Karaköprü ve üçüncü lige çıkan Viranşehir Belediyespor can çekişiyorlar.
Birileri de Ankara da bu duruma avuçlarını ovuşturarak keyifle bakıyorlar.
PEKİ NEDEN DÜŞÜYORUZ!
Şanlıurfaspor'a verdikleri sponsorluklar üzerinden şehre ekmek vermiş gibi minnet edenler, 20-30-40 milyon liralık sponsorluklar nedeniyle "bıktım, bir tek ben mi varım?" Diyenler hoop bir kalemde Ankaragücü'ne milyarlar akıttılar. Buna gerekçe olarak da vefasızlığı gösterdiler. Oysa işin aslı takımı sorgusu sualsiz A. Ş yapmak ve takıma şehrin en değerli arazisini bedava şirkete kazandırmaktı.
Yetmedi Büyükşehir Belediyesi her ay takımın ulaşım, enerji, yeme içme, teknik personel ve konaklama giderlerini karşılamalıydı.
EMİN YETİM GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDİLDİ!
Başkent takımlarına milyarlarca lira yatıranlar son 10 yıldır Şanlıurfaspor'un maddi manevi yükünü çeken Emin Yetim'i de günah keçisi ilan ettiler.
Şampiyonluğu kendilerine mal edenler, her başarısızlığı Emin Yetim'e mal etmek için her türlü kirli algıyı yarattılar.
Not: Holdinglerin spor, kültür sanat (kitap, film, konser, tv) gibi giderleri vergiden düşüyor. Yani hiç kimse büyük para verdim hikayesi anlatmasın.
Şanlıurfaspor üzerinden borsa manipülasyonu, siyasi ilişkiler de işin cabası...
ÖZELEŞTİRİ!
Şehir olarak her alanda olduğu gibi başarısızlıkta birilerini eleştirirken kendi özeleştirimizi yapmadığımız sürece başarı mümkün olmayacaktır.
Gerçek şu ki biz hiç bir zaman Eskişehir, Diyarbakır, Sakarya, Kocaeli gibi futbol şehri olmayı başaramadık.
Saydığım takımlar amatör liglerde bile otuz beş, kırk bin seyirci ile oynarken bizim şehrin siyasileri, STK Başkanları, iş adamları ve ileri gelenleri on, on beş liralık maç biletlerini bile ödememek için protokol tribününe bedava girmek için takla atıyor.
Forma satışı yok!
Bilet satışı yok!
Sponsor yok!
Futbol sevgisi yok!
Ee, bu şehrin futbol da başarılı olması mümkün mü?
Ehli işte, Emin Yetim direndi. Onu da nerede ise asacağız!
Nerede holding sahibi dolar milyarderi iş adamlarımız?
Öyle çakma Şanlıurfaspor aşığı rolü artık yemiyor beyler. Urfa halkı her şeyin farkında. Hala farkında olmayan varsa ben uyandıracağım...