SENDEN ÖZÜR DİLİYORUM ABDURRAHMAN KIRIKÇI!

Ekrem Arpak
ABONE OL

-Bükemediğin bileği öpeceksin! Derdi büyüklerimiz. Çünkü onlar bizim gibi değillerdi. Hakkı, haklıya teslim etmenin, paylaşmanın, bölüşmenin, adaletin, hak, hukukun yılmaz savunucularıydılar vesselam. 

Büyüklerimiz güzel insanlardı derken, biz büyüdük ve kirlendi dünya. Sevginin yerini nefret, gerçeğin yerini yalan, vefanın yerini vefasızlık, hukukun yerini guguk, dostluğun yerini düşmanlık, aşkın yerini sapkınlık aldı. 

Evet, biz büyükçe kirlendi dünya. Büyüklerimizin alın terleriyle suladıkları tarlalarda riyanın, kötülüğün, arsızlığın, soysuzluğun, sömürünün çiçekleri açtı devrimizde. 
Güneş bile eskisi gibi doğmuyor sabaha. Şafağın köründe birbirimize kötülük yapmanın karanlığına uyanıyoruz. 

-Komşum siftah yapmadı. Şu lazımı da ondan alın! Diyen büyüklerimiz vardı. Şimdi komşusunun iflası için uğraşan bizler varız. 

Komşusunun külüne muhtaç kalır ama asla alın terine göz dikmez güzel yürekli büyüklerimiz vardı. Şimdi komşusu aç uyurken balkonlarda ızgara keyfi yapan bizler varız. 
Bir araştırmaya göre: Dünyada suçluların sadece %10'u hüküm giyiyor. Onların %90'da itiraf ettilleri için. Yani yargı ve kolluk kuvvetleri sadece gerçek suçluların  %1'ni cezalandırabiliyor. 

Eskiden, suçluyla suçsuzu gönül gözü ile ayırabilen büyüklerimiz vardı.  Ve bizler büyüdük. Evet, bizim ülkede de suçluların %10'u hüküm giyiyor. Geri kalan %90'nının %40'ı adamını bulup yırtıyor cezadan, %50'si iftira ile masumlara yıkıyor suçlarını. 

Eskiden namus belasına can veren, mahallenin namusu için belalı olup koruyan, kollayan büyüklerimiz vardı. Ve biz büyüdükte kirlendi dünya. Şimdi makam için kendi partisine belaltı vuran siyasilerimiz var. 

3 erkek bir kadınla bekar evinde sevişip şehrin en önemli STK Başkanlığını başı dik yürütenler bizlerden çıktılar vesselam. 

Neyse konumuz Ak Parti Şanlıurfa il başkanı Sn. Abdurrahman Kırıkçı'ya hakkını teslim edip özür dilememdir madem, geçelim özür faslına. 
Evet Sn. Kırıkçı;

Yüreğimdeki vicdana, sonsuz sevgimle harmanladığım bilgi birikimime, güçlü kalemim ile senin gibi binlerce insanı rahatlıklıka alt edebilecek iken, senin bitmek bilmeyen algı operasyonları, yıllarca sürdürdüğün sinsi siyaset anlayışı ile memleketimin iktidar partisinin il başkanı olabilmen karşısında şapka çıkarıyorum ve senin gerçek yüzünü bu memlekete anlatamadığım için özür diliyorum.

1- Külliyeye çıkan diğer 4 isim ve hatta sana kurban edilen ve gerçekten il başkanı olması beklenen Nihat Kılıç'a oranla siyaseten, bilgi birikimi, donanım, partiye emek, vizyon anlamında en gerideki isim olmana rağmen il başkanı olmadaki başarın karşısında senden özür diliyorum.

2- Bugünlerde sözde fakir fukara vatandaşın yanında olma edasıyla yastıklarına oturduğun yoksula destek olan yardımsever, duygusal, şaiir il başkanı kimliğinin altında Eyyüp Nebi TOKİ Evlerinden haksızca kazandıklarını anlatamadığım için özür dilerim.
Diyeceksin ki; 

-Ben o zaman il başkanı değildim.

Bu durum, TOKİ'nin şartnamede sayısız eksik olduğu için teslim almadığı evlerin BŞ Belediye tarafından "SABIR EVLERİ" adı altında alınarak senin haksız kazanç elde etmeni izah edemez. 

Eyyüp Nebi Beldesi eski belediye başkanı Mustafa Çiftçi çıksa bana anlattığı gibi
​​​​​gördüğü herkese oradaki yolsuzlukları, vurgunları anlatsa, işte o zaman o yastığına oturduğun yoksulların neden bu hallerde olduğunu anlatabilirdim. 

3- Dönemin Ak Parti il başkanı Zeynel Abidn Beyazgül'ün milletvekilliği için istifa etmesinden sonra il başkanlığına Bahattin Yıldız'ın getirilmesi ile Beyazgül'e ve Yıldız'a karşı başlattığın ''Başkanlığımı elimden aldılar!'' iddialı karalama, bel altı algı operasyonlarını bu şehre anlatamadığım için özür dilerim senden.

Hani,
-Ekrem Arpak Ak Parti'ye zarar veriyor! yaygarası yapıyorsunuz ya; Bahattin Yıldız'a yapılan alçakça, belaltı, razil video algı operasyonunu senin ekibinin senin konrtolünde yapıldığını bu şehre anlatamadığım için senden özür dilerim ve memleketimden.

Bir yönetim kurulu toplantısında:

-Bahattin Yıldız'a video operasyonunu çeken ben değil, Yasin Fırat Çiftçi idi! Ekrem Arpak Yasin üzerinden bana vuruyor! Diyerek aslında kendi kendini ele vermene rağmen, bu şehirde senin erhal istifa etmen gerektiğini anlatamadığım için özür dilerim! 
Neyleyim, 2.3 milyonluk bir şehirde ne Ak Parti kurmayları ne de genel merkez ve nede bir vatandaş çıkıp:

-İyi de Kırıkçı; Yasin Ekrem Arpak'ın yönetiminde değil. Madem Yasin Fırat Çiftçi idi A Parti il başkanına algı operasyonu yapan, o halde bir Ak Partili olarak neden yönetimine aldın ve Yasin Ekrem Arpakın değil, senin arkadaşın değil mi? diye soramadı.

4- Sadece Şanlıurfa değil, Türkiye genelinde Ak Parti'ye büyük zarar veren dönemin Ak Parti Şanlıurfa gençlik kolları başkanı Salih Sarac'ın ünlü Jakuzi videosunun da senin ekibin tarafından fake sayfalara dağıtıldığı gerçeğini bu şehre anlatamadım.

O fake sayfa adminlerine: Merak etmeyin! Ekip olarak sizlerin Ekrem Arpak olduğunu şehre anlattık! diye telkin edecek kadar kurnaz zekanla başedemediğim için senden özür dilerim! 

5- Metin Külünk sen ve arkadaşlarını haklı olarak eletirdiğinde, bir gazeteci üzerinden senin ve birkaç arkadaşının kaleme aldığı; Külünk'ün Sedat Peker üzerinden ağır eleştirildiği bir makaleyi bana göndererek benim imzamla yayınlamasını talep ettiğini, reddettiğim için sağda solda şahsım için şantajcı dediğini bu memlekete anlatamadım.

Oysa o makaleyi yayınlasam iyi para alacağıdım :) 

Neleyim, beni Külünke saldırtamayınca koşa koşa Ankara'ya giderek Külünk'ü Numan Kurtulmuşa, Ak Parti Genel merkezine şikayet etmene rağmen; Sn. Külünk bunun hesabını siyaseten sormadı sana. Ne güçlüymüşsün, özür dilerim.

Metin Külünk Ağabey, bana yüklü bir gelir borçlusun :) 

6- Ben seni Ceylanpınar ilçe başkanlığı üzerinden eleştirdim diye yardımcıların ile sözde bir gazeteciye harçlık gönderip:

-Ekrem Arpak'ın zayıf karnı annesidir. Ona saldırın! Diyecek kadar zavallılaştığınızı, ben o gazeteciye hak ettiği dersi verince de, karakoldan kurtardığını; işte böyle bir adam olduğunu bu şehre anlatamadığım için özür dilerim.

7- Şiirlerle, bağevlerinde şarkılarla bu şehre dürüstlük satan Kırıkçı'nın aslında Viranşehir Millet Bahçesi peyjzaj işleri dahil bir sürü ihaleyi alan firmanın sahibi olduğunu bu şehre anlatamadım.

Sahi, ağabeyin hala ve artık hiç uğamadığı BŞ Belediyesinden genel sekreteri maaşı alıyor değil mi? Ailece bu şehrin en kritik noktalarında inanılmaz bir ekonomik güç elde ederken üzerine bir de sizi eleştirenlere algı operasyonu yapanlar olduğunuzu anlatamadığım için özür dilerim.

8- BŞ Belediye Başkanını defalarca arayarak geçmesini istediğin ve resmi olarak yardımcının adına olan ama kamuoyunun seninde ortak olduğu konusunda hemfikir olduğu o ucube petrol imar projesi iptal olmasına rağmen seni istifa ettiremediğimiz için senden özür dilerim.

Sadece 1 yılda eğitimde, sağlıkta dizayn ettiğiniz kadrolara sana yakın isimleri atattığını anlatamadım bu şehre Sn. Kırıkçı.

Uzatmayacağım Sn. Başkan. Çok ama çok zeki adamsın. Tıpkı seçim yaklaştıkça BŞ Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül'e karşı başlayan sosyal medya algı operasyonlarından haberin yokmuş gibi davranacak kadar...

Bu şehre, en yakın arkadaşını (Yasin Fırat Çiftçi) harcayan bir adamdan hayır gelmeyeceğini anlatamadım. Oysa Yasin demek sizin makamın %50'si demekti
Size verilen emekti. 

Bu şehirde yerel gazetecilerle ortak olan siyasetçiden hayır gelmezi anlatamadım


Vesselam ben seni tanıdım ama senin kendini gizleyebilen gerçek yüzün ile aslında hayatın boyunca olmaman gereken makama yükselme başarın karşısında şapka çıkarıyor ve senden özür diliyorum!

Ancak şunu bilesin Başkan; bu hayattaki tek doğrun merhum annemin en zayıf yanım olmasıydı ve merhum anneme hakaret ettiren seni, o makamdan gidene kadar mücadelem bitmeyecek...

Seçime kadar kalacağını sanmıyorum lakin kalsan bile seçime seninle gidilmeyecektir ve Sn. Başkan, şehrin ağabeyi olmak, ağabeyinizi milletvekili, size destek veren bir ismi BŞ Belediye Başkanı yapmak hayalleriniz unutun. Zira tek başıma kalsam buna müsaade etmeyeceğim bilesin...

Şiirlerin yakasını bırak başkan! 
Yazık etme şiire ve emin ol en güzel Kırıkçı şiirini ben kaleme aldığımda bağevlerinde sade bir vatandaş olarak okuyacaksın.

Sevgiyle demeyeceğim başkan zira seni zerre kadar sevmyiyorum...