KORKAKLAR BAŞARAMAZLAR!
Yeni bir yıla giriyoruz. Sevginin, adaletin, haksızlığın, hukuksuzluğun, çocuk ve kadın cinayetlerinin, artan intiharların, işsizliğin, canavara dönüşen enflasyonun, kinin, nefretin zirve yaptığı 2024 yılını sorgulamak yerine acı gerçeklerin peşine takılmak bana daha anlamlı geliyor...
Henüz 8 yaşındaki Narin'in katili kim?
Açlık sınırının 26 bin lirayı aştığı bir zamanda asgari ücretin 22 bin olmasını kim açıklayacak?
Dört duvar arasında ömür tüketmesi gereken canilerin sokaklarda cirit atıp yüzlerce cinayet işlediği bir yılın adıydı 2024. Hapiste olması gerekirken sayısız masum insanı katleden suçluların hesabını kim verecek?
365 güne 932 kadın cinayeti yani neredeyse günde üç kadını toprağın soğuk bağrına bırakmışız. Kadın cinayetlerinin artmasını nasıl izah edeceğiz?
Aylardır acı içinde bükülen beli ile feryat eden bir baba var. "Gözler neden kör, kulaklar neden sağır, vicdanlar neden kurudu?" Diye haykırıyor Rojin'in babası. "Kızımın katilini arıyorum" diyor. "Yangın yürekli bir babayım, insanım, duyun beni" diyor. Duymuyor insanı hayvan sayanlar. Biz Rojin'in babasına ne diyeceğiz?
Kara Elmas denen kömürün ölümcül zehrini ciğerlerine çekerken evine ekmek götüremeyen, toprak göçüğünden kurtulsa yoksulluk göçüğü altında inim inim inleyen madencilere ne diyeceğiz?
Atanmadığı için kahrolan, aç, açıkta kalan, kanser olan, verem olan öğretmenlerimize ne diyeceğiz?
Kiraların 15-20 bin liradan başladığı bir zamanda 12.500 lira maaşa mahkum edilen emeklilerimize ne diyeceğiz?
Sokaklarımız her gün büyüyen okumuş işsizler ordusuna ev sahipliği yapıyor. Ayısı, dayısı olmadığı için üniversite diploması çekmecelerde solan, gelecek kaygısı ile intihar eden, madde bağımlısı olan gençlerimize ne diyeceğiz?
Bu eğitim sistemi bizlere "çocuklarınızı okutmayın!" Diyor zira milyonlarca lira harcayarak üniversite mezunu olan çocuklarımız asgari ücretli bir maaş için önce KPSS sonra sınav sonra mülakat sonra torpil aramak zorunda kalıyor. Hepsini bulsa rüşvet vermek zorunda! Bunu hangi mantığa sığdıracağız?
Hayata asalet ve adalet katacak değerli unuttuk, farkında mısınız? Bu halkı ihale yolsuzlukları, rüşvet, kara para aklama, vergi kaçakçılığı, israf üzerinden dolandıranları sorgulamadık bile...
Bu korkak, bu zavallı sağır sessizlik altında attığımız her adımda ürkek ve kuşkulu. Kendi korkularını, kuşkularını yenemeyen anne babalar olarak çocuklarımıza ne anlatacağız?
Yeni bir yıl geliyor. Cehenneme çevirdiğimiz günleri, haftaları, ayları için giden yıllardan özür dilemedik bile. 2025 bize sonsuz sevgi ve hoşgörü ile kucak mı acak?
Yeni bir yıl geliyor evet. Her türlü haksızlığa, hukuksuzluğa, yolsuzluğa parmak kaldıranlarla aleyhlerine olan en ufak sorunda ortalığı ayağa kaldıran yine birlik olacaklar. Filler tepişecek biz ezile ezile izleyeceğiz.
Haksız kazanca platonik aşık gibi kur yapanlar yine kazanacak ve yine fakir fukaraya yine ekmek uğruna takla atmak düşecek.
Yeni bir yıl geliyor. Hep aynı filmin aynı sahneleri. Çekirdek çitler gibi adam öldürenler, yakışıklı ve sempatik mafya babaları, mağdurlar, mağdurlar, mağdurlar...
2024 yılında herkes her şeyi gördü ama sustu. 2025 yılında konuşabilecek miyiz?
ŞANLIURFA VE 2025!
31 Mart itibari ile Şanlıurfa halkına bir belediyenin herkese aşit, adil, kucaklayıcı ve paylaşımcı bir anlayışın yanısıra vizyonel bakış açısı ile yönetilebileceğini gösteren Mehmet Kasım Gülpınar ile 2025 yılından umutlu muyum, hala ve inadına evet...
Biliyorum, yine aynı adrese taşınacak kasti eleştiriler. Torpil ile evladını, kendini, eşini belediyede işe koyan, fahiş faturalar alan, rüşvetten, yolsuzluktan beslenen ama Gülpınar sonrası mamaları kesilenler yine saldıracaklar. Sorun yok evelallah. Hepis ile başedecek gücümüz var bizim.
Ve onların varlığına inat bu belediye de hırsızlık bitti. Yolsuzluk bitti. Torpil bitti. Usulsüzlük bitti.
Ve onların varlığına, inkarlarına rağmen hizmet anlamında dev adımlar atılıyor.
Başkan Gülpınar bu şehre nefes aldıracak hizmetler için dünyayı dolaşıp hibeye dayalı modern projeler üretiyor.
Kısa süre sonra 25 Yeni araç toplu taşımanın hizmetine sunulacaktır.
Raylı sistem için gün sayılıyor...
100 yıldır biriken altyapı sorunları için şehrin dertbir yanı ile 13 ilçede kazılar devam ediyor.
Turizmin modern zamana eşlik etmesi ve Şanlıurfa'nın hak ettiği pastayı alması için Barutçuhan başta olmak üzere harika projelerin çalışmaları devam ediyor.
31 Mart öncesi zarar eden ŞANBEL kara geçti.
31 Mart öncesi para yeme ve zarar makinesi haline gelen BELTUR kara geçti.
31 Mart öncesi varlığı sorgulanan Kültür A.Ş kara geçti.
BELSAN Yeni bir yapılanma ile toparlanmaya, BELTAŞ israftan uzak yatırımlar ile kazanmaya, her ay yüz milyonlarca lira zarar eden ŞUSKİ düzene girmeye başladı.
Mehmet Kasım Gülpınar'ın sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı değil, ağabeyliği, vizyonu, adaleti, vicdanı eşliğinde yeni yıl yeni umutları da beraberinde getirirken eski zorbalıkları, yolsuzluğu, haksızlığı, sömürüyü götürmesini diliyorum.
Unutmayın, bir toplumun hayatına renk katan, çocukları mutlu eden insanların varlığıdır yarına umut ile bakmamızı sağlayan. Mehmet Kasım Gülpınar işte o adamdır.
En çok da çocukların yeni yılı kutlu olsun.
Savaşsız, acısız, kinden, nefretten uzak bir yıl diliyorum ama dilemek yetmiyor. Cesaret ile emek vermek gerekiyor.
Unutmayın!
Korkaklar kaybetmeye mahkumdurlar.