KADININ MİNİSİ Mİ VEKİLİN PANTOLONU MU!

Kendi gerçeklerini konuşmaktan aciz, korkutulmuş, uyuşmuş toplumların en yaygın davranış biçimi, özellikle dine dayalı suni gündemler yaratarak kamuoyunu gerçeklerden uzaklaştırma biçimidir. 

Bizim ülkemizde sıklıkla zuhur eden bu davranışın son tezahürü hayat pahalılığını, adalette, hukukta, ekonomide, siyasete tıkanan ve yaşamı komaya sokan temel sorunları kadınların giyimine bağlayan zavallı açıklamalar olarak çıktı karşımıza... 

Camilerimizin minberlerinden Allah'ın dinini ve buna paralel olarak hakkı, hukuku, adaleti anlatmaları; nepotizme, tefeciliğe, torpile, sömürüye karşı vaaz vermeleri gereken bazı hocalarımızın tüm vaazlarını kadınların giyimlerine bağlamalarının ne dini ne insani ne ahlaki karşılığı yoktur. 

Siz bir imamın

-Yahu neden dünyanın en pahalı yakıtını biz kullanıyoruz! 

-Yahu ırkçılık yapan bizden değildir! 

-Yahu enerji şirketleri bu milletin belini büktü! 

Dediğini duydunuz mu? 

Açıkça ifade edeyim ki, bu ülkenin en temel sorunu kadınların mini etekleri değil, namusu kadınların 2 bacağı arasına sokup ekmeğimizi, alın terimizi, emeğimizi çalan namussuz bazı erkeklerin varlığıdır. 

Başını açmış, mini etekli herhangi bir kadın benim için damadını, yeğenini belediyeye torpille yerleştirmiş, diğer yeğenleri belediyeye ait vidanjörlerle sigara kaçakçılığı yapan milletvekilinden daha değerli ve daha rahmanidir. 

Ne güzel hayat... 

Tefecilik yapacaksınız... 
Kaçakçılık yapacaksınız... 
Vekil, belediye başkanı, bürokrat kimliğinizi yakınlarınızın rant kapısı haline getireceksiniz... 
Oturduğunuz makamlar üzerinden metropollerde fakir fukaranın parasıyla metres tutacak, dibine kadar zinaya bulaşacaksınız... 

Sonra çıkıp kadınlar üzerinden ahlak satacaksınız veya bunlara ses çıkarmayacak ama imam olarak kadınlara saldıracaksınız. 

Nüfusu 200 bini aşan ilçemizde tüm makamlar vekilin yeğenlerinin eğlence parkı haline gelmiş ama suçlu kadının eteği öyle mi? 

Hangi kadının sütyeni, mini eteği, göğüs dekoltesi DEDAŞ'ın bel büken faturasının sebebidir? 

Ama benim, bizim meclise bizi savunsun diye gönderdiğimiz bazı milletvekillerinin nepotizm saplantısı soframıza zam olarak düşmektedir arkadaş. 

Hangi genç kızın bacakları kendi kardeşlerine halkın parasıyla villalar diken ilçe belediye başkanı kadar günahkadır? 

Ahlaksızlık veya fuhuşla suçladığınız kadınlar uzaylılarla mı zina yapmaktadır? İşte bütün mesele, o bizim, fakir fukaranın ekmeğimizi çalıp o kadınlarla düşüp kalkan namussuz erkeklerin varlığıdır. 

Benim şehrimde kadınların giydiği kıyafetler adaleti baltalamadı. 

Benim şehrimde hiçbir kadının iç çamaşırı vekilin kardeşini, yeğenini, kuzenini bir makama atamadı. 

Benim şehrimde hiçbir genç kızın sütyeni öğrencilerine tacizde bulunan profesör kadar şehvet kokmadı. 

Velhasıl, ne zamanki bir imamımız çıkar bu bazı vekillerin mini eteklerine tavır koyar işte o zaman çıkar

-Hocamızı yedirmeyiz! Diye tavır koyarız. 

Zira kadının mini eteğinin bazı siyasilerin giyindikleri pantolondan çok daha ahlaki olduğuna yemin edenlerdenim.

Uzatmayayım zira uzatırsam bazı pantolonluların nerelerde neye soyunduklarını kaleme alır, ortalığı duman ederim ama şehir bu dumanda boğulur diye korkarım.