HAYDİ GÜLE GÜLE AMBAR BEGIM!

KİMSE İNANMIYORDU!

Evet, Ceylanpınar'da  1949 yılında başlayan DÜÇ ve sonrasında TİGEM adını alan, o tarihten beridir oradaki Kürt ve Arap emekçi dedelerimizin, babalarımızın, kardeşlerimizin, amca, dayı ve komşularımızın nasırlı elleriyle dövdüğü topraklarda güneşe boy veren altın sarısı buğday başakları, fıstığı, arpası, mercimeği, üzümü ve elbette giderek artan küçük, büyükbaş hayvaları ile dünyanın en önemi üretim güçlerinden birisi olan kurumda o tarihten beridir batıdan gelenlerin o coğrafyanın emekçilerine reva gördüğü horlama, ötekileştirme, aşağılama, sömürü ve süründürme acı gerçeklerine birinin kafa tutacağına kimse inanmıyordu.

Tıpkı bugünki yönetimde yer alan ve bayrağımızı, ülkemizi sadece kendilerinin sanan; bizleri ise emek verdiğimiz, kan ve can verdiğimiz topraklarda işgalci diye tanımlarken, millüyetçi, vatansever kisvesi altında devleti dolandıranların saltanatının biteceğine inanılmadığı gibi.

Ne acı değil mi; Ayşin Ayşe Işıkgece'nin yönetimi, dedelerinin mezarları üzerinde boy veren topraklara gelen göçerler için "İşgalci" tabiri ile tutanak tuttular.

İşgalci: Başka bir milletin bir ülkeyi istila etmesidir.

Oysaki, kendi şirketlerine 1 milyar yani eski parayla 1 kattrilyon aktaran, mobing uygulayan, hastalıklı et satan, fakiri ezen ve ezdikçe zenginleşerek yetimin, devletimin parasını işgal edenler ta kendileriydiler... 

Tüm belgeleri Tarım ve Orman Bakanlığımıza, bakanlığa bağlı teftiş kurulu başkanlığına ilettim dostlar...

Benim gariban çobanıma, güvenlikçime zulmedenlerin koca TİGEM'i nasıl sömürdüklerini aslanlar gibi belgelerle kanıtladım. 

KOLAY OLMADI! 

Evet, 2 yıl önce çıktığım bu yolda sayısız baskılarla karşılaştım. Ertuğrul Ambar'ın ayak oyunları ne kadar zorsa, maalesef bazı akrabalarımın "Aman Ambar'a kötü olmayalım!" kafasıyla bana yaptıkları o kadar zordu. 

Ambar'a "Biz Ekrem'e 2 tokat atarız!" derken benden de "Lütfen Ambar'ı eleştirme!" ricasında bulunanlar mı, şerefime, çoluk çocğuma küfür edenler mi, "Kejanlılar Ekrem Arpak yüzünden sürgün ediliyor!" yalanını Ertuğrul Ambar'a şirinlik yapmak için uyduranlar mı? 

TİGEM'in açtığı davalar mı? 

Ama bir kez olsun pes etmedim ve hiç kimse inanmıyordu 70 yıllık yapının üzerine kurulup ülkemi dolandıranlara kafa tutacağımı, başaracağımı. 

BAŞARDIM YAHU! 

Tek bir gün Ambar başta olmak üzere; kimseye iftira atmadan mücadele ettim. Belgeyle kafa tuttum bu çirkin, ahlaksız, adaletsiz ve hırsızlığın hükümran olduğu düzenle... 

Sevgili ülkeme, başta Ceylanpınarlı Kürt, Arap, Türk kardeşlerim olmak üzere tek bir mazlumun sahipsiz ve yalnız olmadığını gösterdim. 

Çok üzüldüğüm, hüngür hüngür ağladığım, beni incittikleri için bir daha hayatım boyunca selam vermeyeceğim ama asla satmadığım akrabalarımın açtığı yaralar çok kanadı. 

Ve fakat, yüzünü hiç görmediğim yüzlerce bacımın, ağabeyimin arayıp "Seni doğuran anaya kurban olayım, rahmetlilerine yasin okuyacağım" sözleri, duaları ile dik durabildim. 

Velhasıl, güle güle Ertuğrul Ambar, Nihat Kocabay, Ali Osman Kıyak ve yol arkadaşları ile ispiyoncuları. 

Büyük müjde belki bugün belki üç güne resmi gazete kadar yakındır. 

Şimdiden hayırlı olsun