FAKIBABA RESMEN GÖMDÜ & ANLAYANLARI!

FAKIBABA RESMEN GÖMDÜ AMA ANLAYANLARI! 

İnsanın kendi emeğinin karşılığını hele de hiç tanımadığı ve dostlarının teveccühleri ile alması öyle güzel bir duygu ki...  

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinin koordine ettiği ve bildiğim kadarı ile bölgenin en büyüğü olan 4. Şanlıurfa Ulusal Kitap Fuar’ına gidecek olmanın dayanılmaz heyecanı ile uyandım sabaha. Yüreğim kıpır kıpır gittim imza günümün geçeceği standımın başına. Sevdiklerimle, yüzlerini hiç görmediğim okurlarımla buluşmamı sağladıkları için başka Şanlıurfa BŞ Belediye Başkanı Sn. Zeynel Abidin Beyazgül olmak üzere; değerli dostum ve basınımızın duayen ismi Sn. Fuat Erbülbül’e, Sn. Ömer Aslan’a, Sn. Azad Birinci’ye tüm kalbimle teşekkür ediyorum. 

Ekrem Arpak olarak sıkıştırıldığım dar ‘yerel yazar’ bakış açısına, Urfalı olmanın adeta eksi olarak fuar alanındaki konumlanma dezavantajına dönüşmesine, bu şehirde hayatı boyunca iki satır yazamamış bazı zavallı gazeteci bozuntularının, doğrularla mücadele edemedikleri için şahsımı yargı yoluyla, tehditle, ekmek ve hak gaspıyla yıldırmaya çalışan birtakım siyasetçilere rağmen harika bir gün geçirdim. 

Başta mesajı ile güne aydınlık katan AB Uyum Komisyonu Başkanı Şanlıurfa milletvekili, Ak Parti MKYK Üyesi Sn. Mehmet Kasım Gülpınar olmak üzere; ta Ankara’dan gönderdiği çiçeğe emeğe saygıyı, vefayı ve dostluğu harmanlayan önceki SGK Başkanı, Bakan Yardımcısı Sn. Dr. Mehmet Selim Bağlı’ya, Fuat Erbülbül Ağabeyime, Akçakale Belediye Başkanı Sn. Mehmet Yalçınkaya’ya, Şanlıurfa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Mehmet Kaya, Şeyhanlı Aşireti Lideri, iş insanı, ecacı Sn. Haşim Şeyhanlıoğlu, Biecik İlçe Müdürü Sn. Mehdi Turgut, İl Sağlık Müdürlüğünün güzel yüreklisi Cevet Özen, Bir önceki Ak Parti İl Başkanı Sn. Bahattin Yıldız, Şehrimin güler yüzü Sn. Mustafa Yavuz, Şanlıurfa Ceylanpınarlılar Derneği Başkanı değerli Ağabeyim Yusuf Göllü ve yönetim kuruluna, Sn. Niyazi Kocadağ, Şanlıurfa BŞ Grup Başkan vekili Faruk Bayuk, değerli iş insanımız Maruf Güneş, değerli iş insanı M. Cemil Beyaz ve bu güzel günü bana yaşatıp, göz nuru, alın teri kitaplarımın ekmek parasına, alkışa, sevgiye dönüşmesini sağlayan tüm okurlarıma kalben teşekkür ederim. 

Önce arkadaşım, sonra sırdaşım, dostum kardeşim olan Ali Gubat’a ayrıca teşekkür ediyor ve diyorum ki; ben senden razıyım Allah’ta razı olsun. 

İşte böyle güzel duygularla ofisime geldiğim akşamın tatlı yorgunluğunu demli kaçak çayımla atmaya çalışıyordum. Ta ki; telefonuma yağan EDESA TV’yi aç mesajlarına kadar. Açtım. Karşımda eski GTH Bakanı, Şanlıurfa milletvekili Sn. Ahmet Eşref Fakıbaba vardı. Hem de nasıl bir var oluş... 

Sn. Fakıbaba’nın birilerini siyaseten resmen gelecek yakın tarihin tozlu sayfalarına şimdiden gömdüğü açıklamalarına geçmeden önce, çok değerli Şanlıurfa Ak Parti il başkanı Abdurrahman Kırıkçı’nın yaptığı garip bir açıklamasına dair iki kelam etmeden geçemeyeceğim. 

NE ARA BÜYÜK SİYASETÇİ OLDUN DA SOKAK DİLİNİ FUKARALIK OLARAK YORUMLADIN KIRIKÇI BAŞKAN? 

Malumunuz, Sn. Abdurrahman Kırıkçı Sn. Numan Kurtulmuş’un büyük destekleri, etrafındaki birkaç ismin 2 hatta 3 yıllık; içinde kendi partisinden olanların bulunduğu bazı isimlerin özel hayatlarına dair algı operasyonlarının yapıldığı ve Ak Partiye zarar vermek pahasına /Örnek: Ak Parti eski gençlik kolları başkanının jakuzi videosunun fake sayfalara servis edilmesi) ve daha sürüyle çalışmanın sonucu il başkanı olalı 10 ay oldu. 

Bu 10 aylık süreçte rekor denecek eleştirilerin hedefi olan Sn. Kırıkçı’nın Şanlıurfa’da her şey yolundaymış gibi, büyük şair edaları aslında şehrin neden bu halde olduğunun da resmidir ya ama biz gelelim siyaseti sokak jargonunu kullanmayı fUkara sanat olarak tabir ettiği zavallı açıklamasına: 

Ne diyor Sn. Kırıkçı; sokak jargonu ile siyaset yapma dönemi bitmiştir! Bunu yapanlar fukara sanat ürünüdür ve artık karşılıkları yok! 

Vey lımıne! 

Hele sözlere bak sözlere... 

Kendisine sormak isterim 

1- Sokak jargonu dediğin kavramın altını bir doldursana Başklan. Elbette benim kadar cesur olup eleştirdiğin kişiyi yani son günlerde Urfa’da sahaya inen Ahmet Eşref Fakıbaba’yı hedef aldığını açıklama cesareti beklemiyorum senden de fukara sanat nedir? 

Yoksa Fakıbaba’nın sokak jargonu diyerek aşağıladığın ama aslında Urfa sokaklarında çınlayan sorunları Urfalıca dile getirmesi mi seni rahatsız eden? 

Ayrıca Urfalıların ‘Urfalıca’ diye tabir ettiği bir lehçemiz var zaten. Bir iki şiir okuyunca lehçemizi mi beğenmez oldun yoksa Fakıbaba’nın sokak diliyle sahada olması sadece 10 ayda ortaya koyduğun/koyduğunuz başarısızlıkları masaya koyduğu için mi sokak dilimize saldırdın? 

2- Fukara sanat nedir ija Başkan? Merak ediyorum doğrusu: Sn. Kırıkçı Şanlıurfa’nın Paris olduğunu, tüm halkının kendisi gibi istediği zaman ihale alan müteahitlerden oluştuğunu mu sanıyor acep? Yahu bu şehrin nüfusunun yüzde 75’i fakir fukara zaten. Elbette acılardan fukara sanatı doğar, değil mi? 

Ne ara bizim fukaralığımız seni rahatsız etmeye başladı? Ha, dersin ki; "ben fakir fukara değilim. Benim yeğenimin adına olan firmam daha bir iki ay önce peysaj ihalesi aldı. Eyyüp Nebi TOKİ evleri gibi gereksiz, anlamsız evleri ben yaptım..." O zaman sınıf farkı doğar ki anlarım seni. 

Sn. Kırıkçı meselesini şöyle bağlayayım: Hayat ve siyaset Sn. Kırıkçı’ya sokaktan kopan ve kendi jargonunu unutanların siyasi ömürlerinin kısacık olduğunu tecrübe ettirecek ve tatıracaktır. Mesela ben sokak jargonu ile yazıp, düşünüp bu halkın yazarı olabildiğim için bugün yaşadım o büyük sevgiyi... 

FAKIBABA’NIN RESTİ! 

Gelelim akşamımı renklendiren Sn. Ahmet Eşref Fakıbaba’nın açıklamalarına: 

Ne dedi Fakıbaba; 

1- Malum ve hepimizi derinden yaralayan Suruç olayları asla terör olayı değildi. Bu olay seçimi olumsuz etkiledi ve her iki aileden vefat edenlere başsağlığı diliyorum. 

Suruç olaylarına dair böyle bir söylemde bulunmak büyük cesaretti doğrusu... 

2- Gelecek erken veya olağan seçimde Ak Parti Genel Merkezi ve Sn. Erdoğan M. Kasım Gülpınar, Fakıbaba liderdir derse varım yoksa bu doku uyuşmazlığını daha fazla taşıyamam.

3-  Var olan ve giderek artan sorunları inkar etmek hiçbir işe yaramaz. Enseyi karartmayalım ama bu şehrin düzlüğe çıkması için Sn. Erdoğan'ın iyilerle kötüleri ayırması lazım.

BAZI İSOTÇULAR BENİ AK PARTİ'DE İSTEMİYOR!

Sn. Fakıbaba benim makalelerimde varlığına değindiğim isotçu tabirini kullanarak ''Bazı isotçular beni Ak Parti'de istemiyorlar'' iddiasıyla bu şehirde isotçu gerçeğini resmileştirmiş oldu. Yani boşuna onca linçi yemişim. Ha, o bazı isotçuların kim olduğunu ismen belirtmedi ama ben Fakıbaba'yı tanıyorsam günü geldiğinde isim isim deşifre edecektir.

Sevgili Dostlar, Urfalılar; 

Ahmet Eşref Fakıbaba, dün akşamki açıklamaları ile birilerini resmen gelecek yakın tarihin siyasi çöplüğüne gömmüştür. Birilerinin bu şehri bataklığa sürüklerken yüzsüz bir şekilde üste çıkma çaba ve algısına 'durun artık!'' demiştir. Diline de sağlık, yüreğine de...

GÜLPINAR VURGUSU!

Sn. Fakıbaba'nın liyakat, dürüstlük, vicdan, merhamet ve dava bilincine dair örneklerinde sürekli M. Kasım Gülpınar'ı örnek ve rol model olarak göstermesi de şehrin bir başka acı gerçeğinin reçetesine yazılmış olan ağrı kesici ilaç tarifi gibiydi. Fakıbaba Sn. Gülpınar'ın artık son evresine girmek üzere olan kanserin tek tedavisinin Gülpınar ve kendisinin liderliğinde mümkün olacağını üstüne basa basa belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti Genel merkezine sesleniyordu.

Yüreğine sağlık Fakıbaba!

Ama çiçki sertti sankim, biraz, acık ????
Ma Bakanım bu kadar da gömülür mü?