BAYÜLGEN TV100'SÜZLÜĞE NE DERSİN!
TRT'nin on yıllarca süren hanedanlığı 90'lı yıllarda yayın hayatına başlayan Star Baks özel kanalı son vermiş, ardından birçok özel kanal hayatımıza girmeye başlamıştı.
Kimisi tutunamayıp kaybolurken, kimisi büyük kanal olarak karşılık buldu, kimisi satış pazarlama boyutuna geçti, kimisi bazı büyük şirketlerin desteği ile ayakta kaldı, kimisi siyasi parti kanalı oldu.
Bugün sayısı binleri bulan birçok özel kanal sıralanıyor kumandanın hafızasında. Bunlardan birisi de büyük usta Okan Bayülgen ile gündem olan ve onun varlığı ile izleyici kitlesi edinen TV100.
Entelektüel birikimi, keskin zekası, esprileri, öngörüşü ile milyonlarca hayran edinen ve özellikle 90-2010 yıllarına damga vuran Okan Bayülgen'i nasıl tanıdık ve sevdik?
Elbette üzerinde barındırdığı komedyen sanatçı, televizyoncu kimliğinden çok sosyal demokrat yapısı ile...
Ya da biz mi öyle sandık diyorum şimdi...
Yukarıda özel kanalları sayarken farklı yayın politikaları, siyasi görüş ve parti kanalı olmayı seçenleri de özellikle vurgulamıştım.
En somut örneklerinden birisi adeta CHP'nin reklam kutusuna dönen Halk Tv mesela. Mesela FOX Tv'nin yayın politikası muhalif olmak üzerine iken, KanalD ve Ahaber iktidar kanalı imajı verir.
Cem Tv sözde Alevi Halkının görüşünü yansıtırken Ulusal Tv Kürt kökenli bir sanatçıya canlı yayında yapılan saldırıyı yayıncılık diye yutturmaya çalışır. Spor yayınclığına damga vuran NTVspor efsanedir mesela. Bir de tematik kanallar var ki evlere şenlik zaten.
Peki, TV100'ün yayın politikası neydi?
Kültür Sanat mı?
Politika mı?
Spor mu?
Muhalif politik içerikli mi?
KÜRTLER VE MUHAFAZAKARLAR BAŞKA KANALA!
Dedim ya, Bayülgen'i severiz. Yıllar önce sevgili Mesut Yar'ın program kulisinde kendisi ile tanışmış, sohbet etmiştim.
İşte TV100'ün sahibi denilen o Bayülgen bugünlerde zaman zaman iktidar partisini eleştirirken basın özgürlüğünden dem vururken sahibi olduğu veya başında bulunduğu kanalın yayın politikasında Kürt kökenli veya muhafazakar (dindar) kesimden kimseyi yayına çıkarmamanın var olduğunu öğrenmek şaşırttı beni.
SKANDALA BAKIN!
Hava muhalefeti nedeniyle iptal edilmemiş olsa eşim ve kızımla beraber 22 Ocak'ta Okan Bayülgen ve gösteri ekibini Şanlıurfa M. Akif İnan Kültür ve Konferans Salonunda en önde izleyecek, sonrasında ekibi ve kendisini yemeğe davet ederek memleketimin tarihi, kültürel ve insani zenginliklerini anlatacaktım.
Her zaman olduğu gibi biz Doğu ve Güneydoğular kendilerini kucaklamak heyecanı yaşarken TV100 sadece 1 hafta sonra Kürt kökenli olduğum gerekçesi ile 2 programımı iptal etti. Hem de saygısızca, cahilce ve zavallı ötekileştiren bir anlayışla.
Demet Şener'in her cumartesi günü canlı yayınlanan programı ve Özge Özsoy'un Kahve Bahane adlı programları için gün alınmışken 2009 yılında yayınlanan ve Urfalı simitçi bir çocuğun hikayesi ile Mahsun Kırmızıgül'ün Güneşi Gördüm sinema filmine espirili atıflarda bulunan kitabım bahane edildi.
Kitapta Kürt kelimesi geçmiş!
Hey Kürtler kadar başınıza taş düşe emi?
Hey şu ötekileştiren zihniyetiniz kuruya emi?
Güneşi Gördüm filminde sözde Kürt Halkının zorlu yaşamı adı altında eşcinsel kardeşe duyulan öfke işlenmiş, ben de Kürtlerin sorunu eş cinsellik midir yahu? Eleştirisi getirmiştim.
Programın yapımcısı Eylem Hanımı aradım durumu netleştirmek için. Pek tabi Eylem Hanım karşısında TRT Müzik'te program yapmış, dev sinema filmlerinde prodiksyon yapmış, CNN, KanalD, Star, ATV, BeyazTv, TV24 gibi sayısız ulusal kanala konuk olmuş bir ismin olduğunu bilmiyor. Şöhret peşinde bir zavallı cahil var sanıyor.
Dış yapım koordinatörlerine Kürt kelimesini bahane eden Eylem Hanım, bana ise programın formatının sağlık olduğunu o yüzden beni almadıklarını ifade ediyor.
Bir de ekliyor: ''Ben de Malatyalı bir Kürt'üm...'' O halde Kürt kelimesine karşı allerjisi olan bir kanalda çalışıyor olmanın ayıbını size hediye ediyorum Eylem Hanım.
Adama sorarlar: Sen kendi programına konuk için gün verirken kim olduğunu araştırmıyor musun?
Siz yılların ses sanatçısı, yazarı Ekrem Arpak'ı cerrah diye mi alacaktınız programa yoksa kalp uzmanı mı?
Buradan Okan Bayülgen'e soruyorum: Bu çirkin duruş nedeniyle özür dileyecek misiniz yoksa yayın politkanız Kürt ve muhafazakarları yok saymak üzerine devam mı edecek?
Senin başında bulunduğun bir kanalın bu tutumunu bir kenara koyuyor bir de senin iktidara sözde basın özgürlüğü üzerinden eleştirilerine bakıyor ve diyorum ki Ahmet Kaya ile selam vereyim sana ''Bu ne yaman çelişki?''
Muhtemelen bundan haberin yoktur ve muhtemelen yalanlayacaksınız ama ben tutumu içişleri bakanlığından tutun, tüm ülke kamuoyunun gündemine taşıyana kadar bu ayıbın karşısında duracağım.
ÖĞRENECEKSİNİZ!
Zaman hepimizi terbiye edecek.
Farklılıklarla yaşamayı
Barışın güzelliğini
Saygı duymayı öğreneceğiz, öğreneceksiniz.
Ay yıldızlı bayrağın sadece sizlerin tekelinde olmadığını, bu ülkede o bayrağın Kürtlerin de bayrağı olduğunu ve belki de sizden çok bu vatan için, bayrak için bedel ödediğini, kardeşliği öğreneceksiniz...
Ateist veya deist olabilirsiniz lakin bu size muhafazakarlara karşı kin besleme ve tabır koyma hakkı da vermez ama bu ayıbın utancını da öğreneceksiniz...
Bu ülkede Kürt-Türk kardeşliğine yapılan en büyük yanlış işte sizlerin bu çirkin tutumlarıdır.
Yazık, çok yazık...