BAHSİ BÜYÜTMEYE VAR MISIN FAKIBABA!
Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili, eski BŞ Belediye Bakanı, GTH Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba deyim yerindeyse bir konuştu, pir konuştu ve ortalık yangın yerine döndü. Öyle bir yangın ki Rus uçakları dahi uzun süre söndüremeyecek büyüklükte...
Mamafih memleket olarak her meselede olduğu gibi ‘’Fakıbaba ne dedi, neyi kast etti?’’ sorgusu yerine bu mesele üzerinden ‘’Fakıbaba’yı Eyyüpoğlu’na, Eyyüpoğlu’nu Fakıbaba’ya daha nasıl saldırtır, kavga çıkarırız?’’ gibi zavallı bir algı operasyonu başladı sosyal medyamızda.
Bu arada peşinen belirteyim ki; bu makale tartışmanın iki tarafından birisini haklı diğerini haksız görme makalesi değil, Fakıbaba’nın aslında Şanlıurfa eğitim camiası ve ticareti için milat olabilecek çıkışının değerlendirilmesidir.
MEVZUYU BİLMEYENER İÇİN MAKALEYE NE OLMUŞTU DİYE BAŞLAYALIM!
FAKIBABA’NIN TWİTLERİ:
Tarihler 4 Ağustos’u gösterdiğinde Fakıbaba resmi twitter hesabında birbirine bağlı üç twit atarak fitili şöyle ateşliyordu.
1/3 Bahsi geçen okul inşaatı yüklenicilerin, malzeme ve diğer inşaat bileşenlerinden hırsızlık yaparak şartlara uygun imalat yapmadıkları aşikardır. Ne yazık ki; bugüne kadar nüfuslarını kullanarak kendilerini imtiyazlı gören bu kişilerden+++
2/3 benzer konulardaki eylemlerinden dolayı hesap sorulmadığından cesaret alarak bu hırsızlıklarını rutin hale getirmişlerdir. Haksız menfaatlerle zengin olmuş bu gibi yükleniciler ile denetimden sorumlular, her kim olursa olsun+++
3/3 garip gurabanın hakkını savunma adına Sn. Valimizin konuyla ilgili kusuru bulunan tüm sorumlular hakkında gerekli soruşturmayı başlatıp, suçluların adalet önünde hesap vermelerini sağlayacağına inancım tamdır.
Ahmet Eşref Fakıbaba gibi tırnak içinde kurt bir politikacının öyle laf olsun cümleleri kurmayacağını çok iyi biliyor olmak gerek. Ki zaten bu üçlemesinin her bir kelimesinde ince ironiler mevcuttu. Yükleniciler, sorumlular, denetmenler ve finalinde şehrin valisine kibar göndermeler içeren bu twitler kısa sürede büyük yankı bulurken birileri sazan gibi atlayarak aslında üzerinde çokça konuşulması, derinine analiz gereken bu açıklamayı basit bir Seydi Eyyüpoğlu & Fakıbaba çekişmesine indirgediler.
Oysa Fakıbaba aslında artık lağım gibi kokan bir rant deryasını ortaya koymuş ve bu çarkın tüm Paydaşlarını deşifre ederken Vali Abdullah Erin başta olmak üzere; denetmen konumundaki işveren İl Milli Eğitim Müdürü ve kadrolarını kibarca eleştiriyordu.
Haydi Fakıbaba’nın cümlelerini mercek altına alarak arkasındaki mesajları okumaya çalışalım.
- Bahsi geçen okul inşaatı yüklenicilerin, malzeme ve diğer inşaat bileşenlerinden hırsızlık yaparak şartlara uygun imalat yapmadıkları aşikardır!
Diyor Fakıbaba. Aslında net bir şekilde ‘’hırsız var, neden uygunsuz imalat yapılmasına müsaade ediyorsunuz ey yetkililer?’’ diye ekliyor.
Benzer birçok olayın yaşandığını ve hırsızlığın, rantın rutin hale geldiğini anlatan ikinci parafında şehirde haksız mefaatlerle zengin olmuş insanların denetlenmediğini ısrarla vurguluyor.
Son parafında ise şehrin valisini nezaketle göreve davet edip ‘’artık bunlara tanınan imtiyazlara son verin, yargıyı göreve çağırın!’’ diye sesleniyor.
Tüm Şanlıurfa gibi Fakıbaba’nın bu tiet serileri ile kimi hedef aldığını bahsi geçen okulun yüklenici firma yetkilisi Ali Ayyüpoğlu’nun karşılık verdiği twitlerden anladım. Ali Bey kilotaj olarak Fakıbaba’nın paylaşımlarından çok daha ağır paylaşımlarla cevap veriyordu.
ALİ EYYÜPOĞLU’NUN CEVABI!
Ali Eyyüpoğlu’nun Fakıbaba’ya basın üzerinden ve yazılı olarak verdiği cevaba zehir zemberek demek zehre de zembereğe de haksızlık olacak kadar ağır suçlamalar içeriyordu.
Fakıbaba’yı soyadı üzerinden şov yapmakla itham eden Eyyüpoğlu, hızını alamayıp Fakıbaba’yı Doğu Perinçek’in uşağı olmakla da itham etmişti. Ahlaktan yoksun, hırsız gibi diğer ithamların havada uçuştuğu açıklama harfi harfine aynen şöyleydi:
Adım Ali Eyyüpoğlu, okulu yapan firmanın sahibiyim. Haberinizi gördüm vali bey soruşturma başlatmış, elbette ki asli görevi ilgilenecek gerekirse soruşturma başlatacak.
Bütün imalatlarımın arkasındayım. Yaptığım herhangi bir usulsüz imalat yoktur. Devletimizin binlerce mühendisi var gider kusur kimde ise karar verir ve tekraren düzelttirir.
Elinde herhangi bir rapor var ise çıkar konuşursun. Ahlaktan yoksun olmasaydın, hırsızlıkla itham etmezdin. Kendiniz HIRSIZISINIZ!...
Doğu Perinçek altlığı siyasetçi artığı Fakıbaba şov yapmaya mı çıktın? Şov yapacak başka bir alan ara benden bir şey anlayamasın. Çünkü soğan yemedim. Beni bütün iş yaptığım kurumlar bilir. Ama sana ben milyon kere YALANCI, İFTİRACI DİYORUM!
Urfa kamuoyu çok iyi biliyor ki bu habere soyadımdan dolayı atladığını çabucak anlayacak gördüğüm her ortamda da yüzünüz kızartacağım.
Şanlıurfa kamuoyu çok iyi biliyor ki sen sadece soyadımdan dolayı bu habere atladın altın yine boş çıkacak Fakıbaba. Şimdi sen eline telefonu al bütün kurum müdürlerini ara tanıdığın ne kadar mühendis varsa hepsini bilirkişi diye bana yolla. Yollamasan adam değilsin. Urfa’nın eğitimiyle ilgilenseydin 25 yıldır siyaset arenasındasın neden eğitimde sonuncuyuz. Hiç düşündünüz mü sayın şovmen? Okul tamamen kulanım hatasından dolayı çatıdan su sızmış ve tavanları alçıpan olduğundan alçı su almış ve ağırlık oluşturmuş ve asma tavan düşmüştür. Bunu bu işten anlayan herkes ilk bakışta anlayacaktır.
Diyecekler ki çatı neden su almış. Çatının izolasyon imalatının ihale projesindeki imalatın beni tatmin etmediğini gerekçeli bir rapor ile kuruma bildirdim. Buna istinaden kurum görüşümü doğru bulup normal mebram yerine jeo mebram ile imalatımızı değiştirmiştir. Bunun bütün belgeleri kurumda mevcuttur. İki gün boyunca içine su doldurarak testimizi yaptıktan sonra koruma imalatlarını yapmamıza izin verildi ve koruma imalatlarımızı yaptık. Bu imalatla ilgili bütün fotoğraflar kurumda mevcuttur.
Her imalatımızın fotoğrafları, TSE belgeleri, raporları kurumda mevcuttur. Yaptığım imalatlarımın hepsi fen kurallarını uygundur.
• ahlak yoksunu et mafyası uşağı, Doğu Perinçek hocasından algı yapma kursu almış bozuntu. Algı yapmaya çıktıysan yolun kapalı. Sen kimsin ki elinde belge olmadan hırsızlıkla itham edersin hırsızın kıralı sensin.
• Tekrar ediyorum yaptığım işin arkasındayım, arkasındayım, arkasındayım.
• Bütün Urfa bilsin ki bu çatı değildir alçıpan asma tavandır. Ve değeri 30000 TL dir. Her ne kadar Fakıbaba’nın değerinden fazla olsa da şov yapmak amacıyla bey efendi sahneye çıkmıştır.”
Ali Eyyüpoğlu Fakıbabanın isim vermeden kendisine ve firmasına yönelttiği ağır ithamlara kendine güvenen, elinde bilgi belgesi olan ve iddia sahibini ispata davet eden iş insanı profilini çizerken meydan okumayı da ihmal etmemişti.
FAKIBABA’NIN SERT CEVABI!
Karşılıklı açıklamalar gerginliği artırırken Fakıbaba’dan aynı sertlikte ikinci bir açıklama geldi.
Sizin gibi yüzsüz, ahlaksız ve şovmen birine cevap vererek seviyenize kendimi düşürmek istemem ama beni tartışmaya siz zorladınız notuyla başlayan açıklama en az Ali Eyyüpoğlu’nun açıklamaları kadar sertti.
MADEM HAKSIZLIKLARLA SAVŞMA KARARI ALDIN O HALDE DERİNE İNMEYE VAR MISIN FAKIBABA?
Şunu ifade etmeliyim ki, yargıya taşınması kuvvetle muhtemel okul mevzusu üzerinden ne benim ne de Urfa2da tek bir insanın yüklenici firma ve Ali Eyyüpoğlu’nu suçlama hakkı yoktur. Zira Fakıbaba ortaya bir iddia atmıştır ve hukuken bir kişi suçu delillerle sabit görülmeyene değin masumdur. Hakeza Ali Eyyüopoğlu bildiğim kadarı ile bu şehrin saygın iş insanlarından birisidir. Dolayısı ile bundan sonra yazacaklarımın kendisi ie zerre alakası yoktur ve Ali Beyi tenzih ediyor, şehrimizin iki değerli isminin yaratılan fitne fesatlardan uzak durup birbirlerini daha fazla üzmeden mevzuyu tatlıya bağlamalarını diliyorum.
Ama gerçek şu ki; Fakıbaba’nın parmak bastığı haksız, orantısız ve garip gurabanın emeklerini çalarak zengin olanlar artık yargı önünde hesap vermelidir ve Fakıbaba’nın Sayın Valimize çağrıları çok yerinde, çokta doğru bir çağrıdır.
Tüm Şanlıurfa il milli eğitiminde uzun yıllardır süregelen kirli ve ranta dayalı bir düzenin oluştuğunu bilmektedir. Bu düzenin mimarları kendilerine biat etmeyen il müdürleri dahil kadroları algı operasyonları ile göndermektedir.
Şanlıurfa’da önceki il milli eğitim müdürü Şerafettin Turan’ın ısrarla üzerinde durduğu ve isyan ettiği bir mevzuyu hiç unutmuyorum. İl Müdür yardımcılığı ile değil 15-20 yıl; 250 yıl çalışsa inşaat firması/holdingi açması mümkün olmayan şahısların değerleri o dönem 950 bin lira olan yüzlerce daire inşa etmeleri akıl alır gibi değildi.
Yine bir başkasının değeri 4 milyon lira olan özel okul açması il milli eğitimde süren vurgunların resmi gibiydi. Turan gitti çünkü Turan bu isteklere boyun eğmiyor ayrıca bazı siyasilerin ajandacısı olmayı reddediyordu.
Turan’dan sonra büyük sükse ile şehre lanse edilen ve Şanlıurfalı olması bir lütufmuş gibi anlatılan İsmail Yapıcıer döneminde eğitim camiasında skandallar bitmek bilmedi. Kömür skandalı, Viranşehir’de buhar olan 1.2 milyon lira, Öğretmenler Evi ve evet, yıkıldı yıkılacak okulların içler acısı halleri...
Yapıcıer sadece 2 yılda eski müdür Şerafettin Turan ile Vali Abdullah Erinin insanüstü çabayla Urfa’yı eğitim kalitesi açısından 70 sıralardan alıp sonuncu sıraya demir attırdı...
Köy okulu öğretmeninden il milli eğitim müdürü yapma skandalı yine Yapıcıer döneminde yaşandı.
Öğretmen, okul, derslik açığı adeta kara delik gibi Urfa eğitimini belirsizliğe itti, yuttu.
Buradan Sayın Fakıbaba’ya seslenmek istiyorum: Sn. Fakıbaba; senin aslında bu şehir için milat olabilecek kirlilikten arınalım çağrının iddia edildiği üzere Eyyüpoğlu soyadına saldırma amaçlı olmadığını kanıtlamaya ve Şanlıurfa İl Milli Eğitim müdürlüğünü haksızlıklardan, hırsızlıklardan arındırmak için Yapıcıer ve öncesindeki tüm ihaleleri yargıya taşımaya var mısın?
TMO VURGUNUNU YARGIYA TAŞIMAYA VAR MISIN FAKIBABA?
Ahmet Eşref Fakıbaba denince, Şanlıurfa aşkı gelirmiş akla. O halde Sayın Fakıbaba’nın sadece bir okul inşasının yüklenici firmasını itham etmekle memleket aşkının ortaya konmayacağını bilmesi lazım.
Ben de diyorum ki; Sayın Fakıbaba; buyurun gelin kısa süre önce TMO’da patlak veren ve onlarca göaltının yapıldığı, 50 milyonluk yolsuzluk yapıldığı iddia edilen TMO meselesini de yargıya taşıyın. Gelin Urfa’da sadece bir okul üzerinden hak, hukuk, vicdan vurgusu yerine, kirlenmiş her yere adaletin, hakkın, hukukun, vicdanın dezenfektanını sıkalım ve TMO’da neler olduyu kamuoyu da bilsin, suçular varsa cezalarını alsınlar mı?
TOKİ EVLERİNİ DE SORGULAYACAK MISIN FAKIBABA?
Dedim ya; madem Fakıbaba artık fakir gurabanın haklarını koruma adına savaş açtı o halde Eyyüp Nebi beldesinde yaşandığı iddia edilen TOKİ EVLERİ vurgununu da yargıya taşımaya var mısın?
EYYÜP NEBİ’deki TOKİ EVLERİ’nin akıbeti ne oldu mesel?
Mesela gerçekten yüklenici firma istifa etmekten mi kurtarıldı?
OSB YAPILANMASINI DA DÜELTELİM Mİ FAKIBABA!
Bu şehri temsilen bakanlık yapmış Sayın Fakıbaba’yı OSB’nin 81 ilde rastlanmayan yönetim yapılanmasını modelini yeniden inşa etme ve yönetimi sanayicilere yani ev sahiplerine bırakmak için mücadele etmeye davet ediyorum.
Bu yapılanmanın kim, kimlerin işine yaradığını da araştırmaya var mısın Fakıbaba?
Bu yapılanma yüzünden OSB’nin bırakın yabancı yatırımcının rağbet edeceği, mevcut yatırımcıları kaçıracağı, yol, su ve yol problemi yüzünden 25 bin kişinin daha işsizlikle karşı karşıya kalacağı gerçeğini görüp mücadele etmeye var mısın Fakıbaba?
SİLAH VE SİGARA KAÇAKÇILIĞI İLE MÜCADELE ETMEYE VAR MISIN FAKIBABA?
Dedim ya; memlekette hangi sektöre, alana el atsan elinde kalıyor ve pis kokuyor artık. Peki Fakıbaba; fakir fukaranın üniversite mezunu evlatları iş bulamazken bazı siyasilerin yakınlarının karıştığı idia edilen sigara, silah kaçakçılığı meselesinin altını oymaya ve varsa suçlular yargı önüne çıkarmaya var mısın?
ENCÜMENLER NEPOTİZMİNİ BİTİRMEYE VAR MISIN FAKIBABA?
Sayın Fakıbaba; benim gençlerim metropollerde çöpten ekmeğini kazanmaya mahkûm oluyorken, belediye encümenlerinin tüm yakınlarını kadrolu işlere sokma haksızlığı ile de mücadele etmeye var mısın?
Var mısın Celalettin Güvenç döneminden başlayıp bugüne varana dek tüm belediyelerimizde yapılan ihaleleri soruşturma altına alarak şeffaf hale getirmeye? Ya da sen Urfa’da yapılan tüm ihalelerin temiz olduğuna ne kadar inanıyorsun ki gidip sadece bir okula taktın kafayı?
Velhasıl Sayın Fakıbaba; öyle bir okulun çatısının çökmesini bir yüklenici firma üzerinden ortaya atmakla fakir fukaranın haklarını savunmuş olmayacaksınız. Kaldı ki bu iddianızı da bilgi ve belge ile ispatlamak durumundasınız.
Aksi halde bu şehir için startını verdiğiniz ve milat olacak aklanma, hırsızlardan kurtulma fırsatını değil, sizin gerçekten Eyyüpoğlu soyadına yönelik kaygılarla hareket ettiğinizi düşünecekler, haklıda olur düşünenler...
Mesela gelin Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Yapıcıer’i Ankara’ya geri göndermekle başlayın memleketinize büyük hizmete. Çok büyük hizmet olur hem de...
Elbette son zamanlarda mesaisinin çoğunu Suriye’ye ayıran Sayın Valimize de benzer bir çağrıda bulunacağım makaleyi yayınlayacağım.
Zira Ahmet Eşref Fakıbaba kibarca valimizi göreve davet etmişti ama gıybet ve ateşe odun taşıma telaşından bu daveti dahi göremediler. Bari ben yapayım.
Gel seninle bahse girelim Fakıbaba: İddia ediyorum ki; seni davet ettiğim her başlığın altında sayısız vurgınlar, hırsızlıklar, haksızlıklar ortaya çıkmazsa bir daha Urfa'ya ayak basmam ve kamuoyu önünde senden özür dilerim.
Ben kazanırsam alacağım hak saklı kalsın :)
Bahsi büyütmeye var mısın?
Kalın sağlıcakla...